Körfez ülkeleri istiridyeden doğan mirası korumaya çalışıyor

- Basra Körfezi'nin güney kıyılarındaki devletler, geçmişte temel geçim kaynağı olan inci avcılığının unutulmasının önüne geçmek istiyor - Merkezi Bahreyn ve Katar olan inci avcılığı çok eski zamanlardan 1930'lara kadar bölgenin en temel geçim kaynağıydı - Petrolün keşfedilmesinin ardından ekonomik önemini yitiren inciye, bugün kültürel miras olarak sahip çıkılıyor

Google Haberlere Abone ol
Körfez ülkeleri istiridyeden doğan mirası korumaya çalışıyor

DOHA (AA) - SERDAR BİTMEZ - Körfez ülkelerinin geçmişte en önemli geçim kaynağı olan inci avcılığı zamanla şöhretini yitirse de Basra Körfezi'nin güney kıyılarındaki devletler bu mesleği unutturmamak ve bir kültürel miras olarak genç nesillere bırakmak istiyor.

Körfez'de çok eski zamanlardan beri yapılan inci avcılığı, 1930'lara kadar bölgenin en temel geçim kaynağıydı.

Merkezi Bahreyn ve Katar olan inci avcılığı geçmişte özellikle Körfez sularının daha sıcak olduğu bahar ve yaz aylarında yapılıyordu. Tekneler, sıcak mevsimlerde Doha, Manama, Dubai ve Abu Dabi limanlarından istiridyeyle dolu açıklara doğru demir alıyordu.

Evlerinden aylarca uzak kalan inci avcıları, döndüklerinde topladıkları incileri pazarlardaki yerel tüccarlara satıyordu. Tüccarlarda bunları Hindistan, İngiltere, Fransa, İtalya ve Avrupa'ya ihraç ediyordu.

Ancak özellikle 19. yüzyıl başlarında Avrupa ve Amerika'dan gelen talebin artmasıyla yoğunlaşmaya başlayan inci avcılığı, 1910'larda Japon girişimci Kokichi Mikimoto'nun kültür inciliğini keşfetmesi ve piyasaya daha ucuz inci sürmesi ile büyük darbe aldı.

Ayrıca 1929'da yaşanan "Büyük Buhran" ve petrolün keşfiyle geleneksel inci avcılığı büyük ölçüde yok oldu.

Günümüzde inci avcılığı nadiren yapılıyor ve ekonomiye katkısı yok denecek kadar az. Kimisi bu işi sadece ailesinin geçimini sağlamak için yaparken, kimisi yalnızca hobi olarak devam ettiriyor.

- İncinin oluşum serüveni

İncileri, pek çok türü bulunan istiridyeler üretiyor. İstiridyenin kalsiyum karbonat esaslı olan bileşimleri bu canlının inciyi oluşturmasında rol oynuyor.

Yumuşakçalar sınıfından olan istiridyeler, sert kabuklarının açık kısmından içine bir yabancı madde girdiğinde bunu bir korunma yönetimi olarak izole ediyor.

İstiridye, yabancı maddenin zararsız duruma getirilmesi için maddenin üzerini kalsiyum karbonatla kaplamaya başlıyor. Böylece soyutlanan madde zamanla kalınlaşan ve çeşitli katmanlardan oluşan sedeften bir kılıfa bürünüyor. İstiridyenin yabancı maddenin üzerini yıllarca sedefle kaplamasıyla inci oluşuyor.

- Şarkı türkü eşliğinde inci avcılığı

İstiridyenin içinde oluşan bu değerli tanecikler, teknelerle yapılan uzun seferler sonucu denizin derinliklerinden çıkarılıyor.

Geçmişte av için yola çıkan teknelerde, dalgıç, kaptan ve tayfanın yanı sıra bir de psikolojik destek için halk şarkıcısı bulunuyordu. Uzun süreli seferlerde mürettebata güzel sesiyle söylediği şarkılarla moral veriyor, motivasyonlarını artırıyordu.

Yaz geceleri ailelerinden uzak kalan, evini, yakınlarını özleyen tekne ahalisi de zaman zaman bu şarkılara eşlik ederek moral buluyordu.

- Tarihi mesleği zihinlerde tutma çabaları

Petrolün keşfedilmesinden sonra ekonomideki yerini kaybeden inci avcılığı, günümüzde çok tercih edilmese de Körfez ülkeleri tarihi ve kültürel miraslarını yeni nesillere çeşitli yollarla aktarıyor.

Genç nesillerin Körfez'in sembollerinden biri olan inci avcılığını unutmasının önüne geçmek için çeşitli aktiviteler düzenleniyor.

Katar'da her yıl düzenlenen Senyar Festivali ile bu mirasın unutulmasının önüne geçiliyor. Başkent Doha'daki Katara Kültür Köyü'nde düzenlenen festivalde, geçmişte yapılan inci avcılığı yeniden canlandırılıyor.

Ayrıca Körfez ülkelerinde geleneksel avcılık için kullanılan yelkenliler, burada ziyaretçilerle buluşuyor. Bunun yanı sıra dalgıçlar arasında avcılık şampiyonası düzenleniyor ve birinciye 110 bin dolar ödül veriliyor.

Kuveyt'te de Deniz Sporları Kulübü, devletin desteğiyle her yıl 12 geminin katılımıyla av seferleri düzenliyor.

Bahreyn'de ise ülkede çıkarılan en iyi incilerin yer aldığı "inci bahçeleri" bulunuyor. Ayrıca bu konuda çeşitli kültürel aktiviteler ve yarışmalar yapılıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri Dalgıçlar Kulübü de inci avcılığıyla ilgili çeşitli faaliyetler yürütüyor. Avcılığı öğrenmek isteyenler için uygulamalı dersler verilirken, ayrıca çeşitli seminerler yapılarak, bu meslek yeni nesillere tanıtılıyor.

Bunların yanı sıra Katar, başkent Doha'da bulunan büyük inci maketiyle, Bahreyn de başkent Manama'daki İnci Meydanı ile bu değerli mücevhere sahip çıkıyor.

Yorumlar