Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığına
sunuldu.
Tasarıya göre, kıta, karargah veya askeri kurumlarda ya da görev
esnasında veya görev yerlerinde işlenmesi halinde, uyuşturucu veya
uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma ve alenen özendirme,
kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul
etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanmak suçlarını işleyen askeri şahıslar hakkında, Türk Ceza
Kanununun bu suçlara ilişkin hükümleri uygulanacak.
Askeri mahkemeler ve adli yargı mahkemeleri tarafından verilen kısa
süreli hapis cezaları; Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar
Kanunu hükümlerine göre askerlik hizmetini yerine getiren
yükümlüler ile yükümlü erbaş ve erler hakkında Türk Ceza Kanununun
50. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlara;
diğer askeri şahıslar hakkında ise aynı fıkranın (a), (b) ve (d)
bentlerinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilebilecek.
Sırf askeri suçlardan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan
netice cezanın dört ay veya daha fazla süreli hapis cezası olması;
fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin
güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını
veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana
getirmesi; fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi halinde kısa
süreli hapis cezaları seçenek yaptırımları çevrilemeyecek.
Yükümlü erbaş ve erler hakkında verilen kısa süreli hapis cezasına
seçenek yaptırımların yerine getirilmesi askerlik hizmetlerinin
sonuna bırakılacak.
TSK'YA GÖREV
İl İdaresi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, genel kolluk
kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetlerini aşan durumlarda terörle
mücadele için gerekli olması veya terör eylemlerinin kamu düzenini
ciddi şekilde bozması halinde, İçişleri Bakanlığının teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)
görevlendirilebilecek.
Bakanlar Kurulu kararında görevin kapsam ve süresi, görev alanı,
istihbarat yetkisinin kapsamı, destek silahlarının kullanımına
yönelik tahditler, görevlendirilen birliklerin mülki amirler ve
genel kolluk kuvvetleri ile ilişkileri, ilgili kamu kurum ve
kuruluşları tarafından alınması gereken tedbirler, icra edilecek
görevlerin planlanması ve izlenmesi ile gerek görülen diğer
hususlar gösterilecek.
Görevlendirilecek TSK birliklerinin çapı, teşkilatı,
konuşlandırılacağı yerler, emir komuta ilişkileri, kuvvet
kaydırılması ve bu kapsamda gerekli görülen diğer hususlar
Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenecek.
Görevlendirilen TSK birlikleri ve personeli, kendi komutanının
sorumluluğu altında ve onun emir ve talimatlarına göre Türk Silahlı
Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nda belirtilen yetkilerle kolluk
kuvvetlerinin genel güvenliği sağlamada sahip olduğu yetkileri
kullanarak verilen görevleri yerine getirecek.
Bu fıkra uyarınca illerde icra edilecek görevler kapsamında askeri
birlikler ile genel kolluk kuvvetleri ve ilgili kamu kurum ve
kuruluşları arasındaki iş birliği, koordinasyon ve gözetim valiler
tarafından yerine getirilecek.
Askeri birliklerin belirli görevleri genel kolluk kuvvetleriyle
birlikte yapması halinde komuta, sevk ve idare askeri birliklerin
en kıdemli komutanı tarafından üstlenilecek.
Yetkili birlik komutanının verilen görevleri yerine getirirken
ihtiyaç duyduğu istihbarat bilgileri, istihbarat birimlerince
yetkileri kapsamında öncelikle toplanacak ve gecikmeksizin
paylaşılacak.
Bu kapsamında icra edilen operasyonlarda gecikmesinde sakınca
bulunan hallerde güvenlik kuvvetlerinin elinden kaçmakta olan
kişilerin izlenirken girdikleri konuta, iş yerine veya kamuya açık
olmayan kapalı alanlarla bunların eklentilerine can veya mal
güvenliğinin sağlanması ya da kişinin yakalanması amacına münhasır
olmak üzere, yetkili birlik komutanının yazılı emriyle
girilebilecek. Birlik komutanının kararı 24 saat içinde hakim
onayına sunulacak.
TSK personelinin bu fıkra kapsamındaki faaliyetleri askerlik hizmet
ve görevlerinden, bu faaliyetler sebebiyle işlendiği iddia edilen
suçlar ise askeri suçlardan sayılacak.
TSK personeli dışındaki memur ve diğer kamu görevlilerinin bu fıkra
kapsamındaki görev ve faaliyetleri sebebiyle işledikleri iddia
edilen suçlarla ilgili olarak Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacak. Bu suçlar
sebebiyle soruşturma izni verilene kadar yakalama, gözaltı ve
tutuklama tedbirlerine başvurulamayacak.
Bu kapsamda görevler yerine getirilirken, görevin niteliği gereği
veya ifası sebebiyle verilen zararlar devlet tarafından tazmin
edilecek.
TAZMİNAT DAVALARI ANCAK DEVLETE KARŞI
AÇILABİLECEK
Görevlerin yerine getirilmesi sırasında TSK personeli ile mülki
idare amirleri, kolluk kuvvetleri ve diğer memurlar ve kamu
görevlilerinin kararları, işlemleri ve faaliyetleri sebebiyle
(kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil)
tazminat davaları ancak devlet aleyhine açılabilecek.
Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı
hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullananlardan; TSK
personeline milli savunma bakanının, mülki ilgili bakanın uygun
bulması şartıyla bir yıl içinde rücu edecek.
Bu kapsamındaki görevler yerine getirilirken görevin niteliğinden
doğan veya görevle ilgili olmak şartıyla görevin ifası sırasında
işlendiği iddia olunan suçlardan dolayı adli yargının görevine
girdiğinden bahisle asker kişiler hakkında soruşturma yapılması,
genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları için başbakanın, diğer
personel için milli savunma bakanının, jandarma genel komutanı ve
sahil güvenlik komutanı ile bu komutanlıklardaki diğer personel
için içişleri bakanının iznine tabi olacak.
Cumhuriyet savcılarınca memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında
doğrudan soruşturma yapılması; İçişleri Bakanlığı ve bağlı
kuruluşlarının merkez teşkilatlarında görevli olanlarla valiler
için içişleri bakanının, bölge veya ilde görevli olanlar ile
kaymakamlar için valinin, ilçede görevli olanlar için kaymakamın
iznine tabi olacak.
Bu fıkra kapsamında verilen görevlerin yerine getirilmesi sırasında
doğan acil ve zaruri ihtiyaçları karşılamak amacıyla yapılacak
harcamalar, ilgisine göre Milli Savunma Bakanlığı veya İçişleri
Bakanlığı bütçesine konulan ödenekten karşılanacak.
YAŞ
Tasarıya göre, ihtiyaç duyulan sayı kadar albay, yaş haddi olan 60
yaşına kadar görevine devam edebilecek.
TBMM Başkanlığına sunulan, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'yla,
yurt dışında sürekli veya geçici görevlerde bulunan subay ve
astsubaylara, ihtiyaç duyulan durumlarda Türk Silahlı Kuvvetlerini
daha etkin bir rütbeyle temsil etmesine imkan sağlamak maksadıyla,
NATO üyesi birçok ülkede olan, "itibari rütbe" uygulaması ihdas
ediliyor.
Üst rütbelerdeki yığılmaların önlenmesi amacıyla, üsteğmen
rütbesinde üstün başarı kıdemi verilmesi uygulamasına son verilecek
ve üstün başarı değerlendirmesi için sicil notu ortalamasının,
sicil tam notunun yüzde 90'ı olması şartı, yüzde 95'e
çıkarılacak.
Tasarıyla, hizmet süresini tamamlayarak kadrosuzluktan emekliye
sevk edilecek albaylar arasından, emsallerine göre temayüz eden ve
hizmetine bir süre daha ihtiyaç duyulacak olanların hizmet
süreleri, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla uzatılıyor.
Buna göre, subay rütbe bekleme süresi toplamı olan 28 hizmet yılını
doldurması ve hizmet ihtiyacı fazlası durumuna girmesi sebebiyle
kadrosuzluktan emekliye sevk edilecek albaylar arasından,
nitelikleri itibarıyla temayüz etmiş, sicil ortalaması sicil tam
notunun yüzde 90 ve üzerinde olan albaylar talepleri halinde, YAŞ
değerlendirmesine alınacak.
GÖREV SÜRESİ 2 YILLIĞINA UZATILACAK
Kendi sicil notu ile YAŞ üyeleri tarafından verilecek değerlendirme
notunun ortalaması uyarınca yapılacak sıralamaya göre, görev
süresini dolduran toplam albay miktarının yüzde 25'ini geçmeyecek
şekilde ihtiyaç duyulacak miktardaki albayın görev süresi iki
yıllığına uzatılacak. Görev süreleri iki yıllığına uzatılan
albaylar, ikinci yılın sonunda yeniden değerlendirmeye girecek,
bunlar arasından da bir önceki dönem uzatılanların yüzde 75'ini
geçmeyecek şekilde ihtiyaç duyulan miktarda albayın görev süresi
yeniden iki yıllığına uzatılabilecek.
Böylece, yıllara göre azalan bir grafikle, albaylardan bir kısmının
gerekirse, yaş haddi olan 60 yaşına kadar görev yapması mümkün hale
gelebilecek.
Sicil notu ortalaması, sicil tam notunun yüzde 90'ının üzerinde
olması ve ilgilinin talep etmesi kaydıyla hizmet ihtiyacı, yeterlik
notu ve Yüksek Askeri Şura'da belirlenen kontenjanlar esas alınarak
tefrik edilecek albayların fiili hizmet süreleri, YAŞ kararıyla yaş
haddine kadar uzatılabilecek. Görev süresi uzatılmayanlar
kadrosuzluktan, hizmete devam ettirilen albaylardan kendi isteği
üzerine emekliye ayrılmak isteyenler de kadrosuzluktan emekliye
sevk edilecek.
Bir devreden kaç albayın görev süresinin uzatılacağı, bunların
sınıf, branş ve ihtisaslara göre dağılımları kontenjanlar verilmek
suretiyle YAŞ tarafından karara bağlanacak. Hangi albayların YAŞ
tarafından görev süresinin uzatılacağı, albayların o güne kadarki
sicil notu ortalaması, dosyaları, yargılanma, ceza, takdir, taltif,
sağlık gibi durumları göz önüne alınarak, YAŞ üyeleri tarafından
verilecek değerlendirme notları ilave edilerek, yapılacak sıralama
sonucunda belirlenecek.
Tasarıyla, üst rütbelerdeki yığılmaların önlenmesi amacıyla,
astsubay üstçavuş rütbesinde üstün başarı kıdemi verilmesi
uygulamasına son veriliyor, üstün başarı değerlendirmesi için sicil
notu ortalamasının sicil tam notunun yüzde 90'ı olması şartı yüzde
95'e çıkarılıyor.
ÜSTÜN BAŞARI KIDEMİ SAYISI
Tasarıyla, üsteğmen rütbesinde üstün başarı kıdeminin
kaldırılmasından dolayı alınabilecek üstün başarı kıdemi sayısı
toplamı 6'dan 5'e düşürülüyor. Düzenlemeden önce üsteğmen
rütbesinde üstün başarı kıdemi alan subaylar, eski hükme tabi
olacak.
Yurt dışı sürekli veya geçici görevlere atanan ya da
görevlendirilen subay ve astsubayların "itibari rütbe" ile görev
yapmalarına imkan tanıyan tasarı, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanunu'na, "itibari rütbe" maddesi ekliyor. Buna göre, yurt dışı
sürekli göreve atananlar için Genelkurmay Personel Başkanlığının,
yurt dışı geçici görevle görevlendirilenler için ilgili kuvvet
komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı personel başkanlıklarının onayı alınarak, itibari rütbe
verilebilecek.
İtibari rütbe alan personel, bu rütbenin sahip olduğu yetkileri
sadece yabancı ülke personeline karşı mevcut uluslararası
anlaşmalar çerçevesinde kullanacak. İtibari rütbeden dolayı maaş
farkı veya ilave tazminat ödenmeyecek, bu personele gerçek
rütbesinin özlük hakları verilecek.
İtibari rütbe, personelin yurt dışı sürekli veya geçici görevi sona
erdiğinde son bulacak.
Türk Ceza Kanunu'nun hapis cezasının ertelenmesine ilişkin
hükümleri, askeri şahıslar hakkında uygulanacağına dair hüküm,
tasarıyla "askeri suçlar" hakkında değiştiriliyor.
Sırf askeri suçlardan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan
netice cezanın 3 ay veya daha fazla süreli hapis cezası olması,
fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin
güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını
veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana
getirmesi, fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi, daha önce
sırf askeri bir suçtan dolayı mahkum olunması hallerinde hapis
cezaları ertelenmeyecek.
DAHA ÖNCE OPERASYONLARA KATILANLARA DA KORUMA
Tasarıyla, hukuki korumaya ilişkin düzenlemelerden, yasanın
yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanuna göre operasyona
katılan TSK personeli, memurlar ve diğer kamu görevlileri de
yararlanacak.
Tasarıyla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda
düzenleme yapılıyor. Buna göre, hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına ilişkin askeri yargıya özgü düzenlemeler, hükme
bağlanıyor. Sırf askeri bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla
süreli hapis cezasına hükmedilmesi, fiilin, disiplini ağır şekilde
ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da
birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması
ya da büyük bir zarar meydana getirmesi ile fiilin savaş veya
seferberlikte işlenmesi haricindeki suçlarda, hükmün açıklanmasının
geri bırakılması mümkün olacak.
Terörle mücadelede görev alan TSK personeli, mülki idare amirleri,
istihbarat ve kolluk görevlileri ile bu amaçla görevlendirilmiş
diğer personelin, terörle mücadele görevlerinin ifasından dolayı
mağdur, şikayetçi, katılan, davalı veya davacı konumunda olması
halinde de seçeceği bir avukatın ücretinin ödenmesi imkanı
getiriliyor. Davacı konumunda olan personelin seçeceği bir avukata
ücret ödenmesi ise ilgili Bakanın onayına tabi tutuluyor.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar