Kolombiya’da halkın hükümet ile gerilla örgütü FARC arasındaki
barış anlaşmasını beklenmedik şekilde reddetmesinin ardından hem
hükümet hem de örgütten yeniden görüşme sinyalleri geldi.
Kolombiya hükümeti ile Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC)
arasında 4 yıl süren müzakerelerin ardından geçen hafta imzalanan
barış anlaşmasına halkın çok az farkla onay vermemesi üzerine
Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, televizyondan canlı yayınlanan
konuşmasında halkın "hayır" cevabını ve yenilgiyi kabul ettiğini
açıkladı.
Santos, barışı aramaya devam edeceğini belirterek, FARC ile 4 yıl
boyunca barış görüşmelerini sürdüren müzakere ekibini örgüt
liderleri ile yeniden görüşmeleri için hemen Küba'ya göndereceğini
bildirdi.
Santos, ayrıca barış anlaşmasına "hayır" görüşünü savunanların
lideri eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe dahil ülkedeki diğer
kesimlerle yeniden müzakerelere başlamaya bugünden itibaren görüş
alışverişi yapacağını duyurdu.
Santos, "Bu oylama, Kolombiya'nın istikrarını etkilemeyecektir.
Vazgeçmiyorum. Görevimin son dakikasına kadar barışı aramaya devam
edeceğim." dedi.
FARC tarafından da görüşmelere devam etme sinyali geldi. Örgütün
sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Kalplerimizdeki sevgi
çok büyük. Sözlerimizle ve eylemlerimizle barışa ulaşabiliriz."
ifadesine yer verildi.
FARC lideri Rodrigo Londono da referandumda barış anlaşmasına
"hayır" çıkmasına rağmen örgütün barış arzusunun devam ettiğini
belirtti.
"Timochenko" olarak bilinen Londono, "FARC, geleceği inşa etmek
için sadece sözleri silah olarak kullanmaya olan niyetini tekrar
etmektedir. Barış hayali kuran Kolombiya halkı bize güvensin,
sonunda zafer barışın olacak" açıklamasını yaptı.
BELİRSİZLİK
Hem hükümet kanadı, hem de FARC'ın açıklamaları doğrultusunda
ağustos ayında ilan edilen ateşkesin devam edeceği belirtiliyor.
Ancak 4 yıllık görüşmelerin ürünü olan barış anlaşmasının
reddedilmesinden sonra Kolombiya hükümetinin nasıl bir yol
izleyeceği henüz tam olarak bilinmiyor.
Kolombiya Devlet Başkanı Santos, halkın sürpriz şekilde onay
vermediği anlaşmanın oylandığı referandum öncesindeki
açıklamasında, "hayır" çıkması halinde bir B planı bulunmadığı,
bunun yeniden savaşın başlaması anlamına geleceğini söylemişti.
Ancak "hayır" sonucunun ardından yeniden müzakere zemini
arayacağını ve muhalefet ile istişare edeceğini açıklaması gözleri
muhalefete çevirdi.
Eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe'nin öncülük ettiği "hayır" kanadı,
barış anlaşmasıyla örgüte çok fazla taviz verildiğini
savunuyordu.
Özellikle FARC üyelerinin yargılanması için kurulması öngörülen
özel mahkemede örgüt üyelerinin suç işlediklerini kabul etmesi
durumunda hapis cezası almayacak olması halkın büyük bölümünün
tepkisini çekiyordu. "Örgütün işlenen onca suçun ardından ceza
almadan kurtulacak" olmasını eleştiren "hayır" tarafları bunu kabul
edilemez buluyordu.
Hükümet ile FARC arasında yeniden bir müzakere sürecinin başlaması
halinde müzakerelere Kolombiya muhalefetinin tam olarak dahil olup
olmayacağı, olursa muhalefetin taleplerine FARC'ın nasıl karşılık
vereceği belirsizliğini koruyor.
SÜREÇ
Kolombiya'da sosyal adalet, arazi reformu ve işçi hakları gibi
ideallerle 1964'te kurulan Marksist-Leninist devrimci gerilla
örgütü FARC ile Kolombiya ordusu arasındaki çatışmalar dünyanın en
uzun süren iç savaşı olarak kabul ediliyor.
Son 52 yılda 250 bin kişinin ölümü, 6 milyon kişinin yerlerinden
olmasına yol açan çatışmaları durdurmak için hükümet ile örgüt
arasında birçok kez barış görüşmeleri yapılmış ancak hepsi
başarısızlıkla bitti.
2000'li yıllarda ABD'nin de mali ve askeri desteğiyle örgüte askeri
açıdan büyük darbe vurulması, lider kadrosunun büyük bölümünün
öldürülmesi, böylece örgütün kan kaybetmesiyle 2012'de Küba'da
yeniden hükümet ile FARC arasında görüşmeler başladı.
Son 4 yıldaki görüşmeleri ardından geçen hafta Kolombiya'nın
Cartagena kentinde BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, ABD Dışişleri
Bakanı John Kerry ve birçok Latin Amerika ülkesinin liderinin
katılımıyla "tarihi" olarak nitelendirilen anlaşmaya imzalar
atıldı.
Kolombiya Devlet Başkanı Santos ile FARC lideri Timochenko'nun
imzaladığı 297 sayfalık anlaşmaya göre, sayıları 7 bin civarında
olduğu söylenen FARC gerillaları 6 ay içinde BM gözetiminde
silahlarını bırakacak ve siyasi bir yapıya dönüşecekti. Kurulacak
özel bir mahkeme FARC üyelerini yargılayacak, suçunu kabul eden
kişilere hapis yerine bir tür "kamu hizmeti" cezası verilecek,
böylece gerillaların topluma dahil edilmesi projesi
yürütülecekti.
Ayrıca, 2018'de yapılacak Kongre seçimlerinde FARC'a yeterli oyu
alamasa bile mecliste temsil imkanı tanınacaktı. Her yıl
uyuşturucudan milyarlarca dolar gelir elde ettiği belirtilen FARC,
uyuşturucu ticaretine son verecekti.
SONUÇ SÜRPRİZ
Kolombiya halkından referanduma katılanların yüzde 50,2'si bu
anlaşmaya "hayır" dedi. Son güne kadar ülkede yapılan anketlerin
tamamı "evet" oylarının ezici çoğunlukta olduğunu gösteriyordu.
Ancak kamuoyu yoklamalarının daha çok büyük şehirlede yapıldığı,
küçük kentlerde ve FARC şiddetinin çokça görüldüğü kırsal kesimde
anket çalışması yapılmadığı belirtiliyordu.
Bu nedenle anlaşmaya onay çıkmaması "sürpriz" olarak
değerlendiriliyor. Bunun dışında referanduma katılım oranının düşük
kalması da "hayır" oyu çıkmasının nedenlerinden biri olarak
gösteriliyor. Katılımın düşük kalmasının nedenlerinden birinin de
özellikle ülkenin kuzey kıyılarını etkileyen kasırga ve kötü hava
koşulları olabileceği ifade ediliyor.
47 milyon nüfuslu Kolombiya'da halkın sadece yaklaşık 13 milyonu oy
kullandı. Referanduma yüzde 50,2 "hayır", yüzde 49,8 "evet" oyu
çıktı. Aradaki farkın yalnızca 60 bin civarında olduğu
hesaplanıyor.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar