KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı Londra'da
- Akıncı: - "Bugün, 2004'ten daha zor bir halde Kıbrıs sorununu çözmek. 2004'te Annan Planı'na bizler yüzde 65 'evet' dedik, onlar yüzde 75 'hayır' dedi. Şimdi günümüze geldik. Bizde şimdi yüzde 65 evet oyunun olup olmadığı ciddi bir tartışma" - "Kimin çözümü engellediği çok net görüldü ama sonra çıkan raporlar bu gerçeği dillendirmekte aciz kaldı" - "Çözümden, barıştan herkes kazanır, gerginlikten herkesin kaybedeceği vardır" - "Bunu elde etmek için temel hak ve özgürlüklerimizden de vazgeçemeye niyetimiz yoktur. Onu da çok net söyleyeyim"
LONDRA (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununu çözmenin bugün 2004'tekinden daha zor olduğunu belirterek, "2004'te Annan Planı'na bizler yüzde 65 'evet' dedik, onlar yüzde 75 'hayır' dedi. Şimdi günümüze geldik. Bizde daha şimdi yüzde 65 evet oyunun olup olmadığı ciddi bir tartışma." dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, İngiltere'de faaliyet gösteren KKTC
bağlantılı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve Kıbrıslı
Türklerle bir araya geldi.
Londra'nın kuzeyinde Kuzey Kıbrıs toplumunun yoğun olarak
yaşadığı Wood Green bölgesinde gerçekleşen toplantıda Akıncı, adada
çözüme yönelik müzakerelerle ilgili bilgi verdi.
Cumhurbaşkanlığı görevine gelmesinden 2 ay sonra müzakere
sürecini başlattığını belirten Akıncı, özellikle ilk yıl içinde
önemli mesafeler alındığını söyledi.
Çözüm hedefinde samimi olduğunu, bundan da hala vazgeçmediğini
anlatan Akıncı, kendisinden önce uzlaşılan konuları verili kabul
ederek tartışmaya açmadığını kaydetti.
Müzakere sürecinde 70'ten fazla lider seviyesinde, 150'den fazla da müzakere heyeti düzeyinde toplantı yapıldığını aktaran Akıncı, "Toprak, güvenlik, garanti konularının ele alınacağı bir sürece bizim zorlamalarımızla girildi ve tarihte ilk defa 5'li konferans toplandı." dedi.
- "Amaç Türkiye'nin KKTC ile bağlarını koparmak"
Kıbrıs Rum tarafının temel amacının Türkiye'nin KKTC ile bütün
bağını koparmak olduğunu belirten Akıncı, "Bu mümkün değildi.
Anlattık. Başkaları da anlatmaya çalıştı." ifadesini
kullandı.
Fransa ve Almanya'nın orada toplumları bile olmadığı halde
Kıbrıs'ta donanmalarına yer aradığını anlatan Akıncı, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin herşeyiyle Kıbrıs'tan elini eteğini çekebileceğini
hayal ettiler. Bu gerçekçi değildi. Ama Türkiye'nin Kıbrısla
ilişkilerini makul bir düzeyde tutmak mümkündü. Biz de bunu
önerdik. Bunu masanın başında olan herkes de gördü, teslim ediyor,
Kıbrıs Türk tarafı da Türkiye'de makul ve gerçekçi davrandı. Ancak
'sıfır asker, sıfır garanti söylemi' maksimalist söylem, bir
uzlaşma fırsatı bize vermedi."
Ne Birleşmiş Milletler'in (BM) ne Avrupa Birliği'nin ne de İngiltere'nin müzakerelerin sonuçsuz kalmasından dolayı KKTC'yi suçlamadığına dikkati çeken Akıncı, "Kimin çözümü engellediği çok net görüldü ama sonra çıkan raporlar bu gerçeği dillendirmekte aciz kaldı." diye konuştu.
Akıncı, BM raporunun sorumluluğu eşit paylaştırdığını ve KKTC'ye haksızlık yaptığını kaydetti.
- "Rum tarafında zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var"
Şimdi herkesin gelecekte neler olacağını merak ettiğini belirten
Akıncı, "Dün akşam parlamentoda yine bu konu konuşuldu. 'Umut
verici birşey söyleyebilir misiniz sayın Akıncı?' diye soranlar
oldu. Ben de dedim ki 'Çok güzel bir söz var. Umut en son ölür.'
Ama öldürmemek için de insanoğlunun birşeyler yapması lazım.
Herkesin üzerine düşeni yapması lazım." diye konuştu.
"Rum tarafında çok ciddi bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var."
diyen Akıncı, şunları kaydetti:
"Bizimle yetkiyi paylaşmakta zorlanıyorlar. Ben size çok
objektif olarak şu değerledirmeyi de yapabilirim. Bu geçen yıllar
içerisinde statüko kemikleşti. Bunlar gerçekler. Bu kemikleşen
statükonun iki yüzü var. Bir tarafında, yetkiyi 1963 yılında beri,
devleti, resmi tanınmış devleti gaspeden bir Rum Cumhuriyeti var ki
Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tek sahibi haline geldiler. Orayı bizimle
paylaşmakta ve federal bir yapıya dönüştürmekte çok ciddi
sıkıntılar var. Bunu yapamadılar."
KKTC tarafından da bir statüko oluştuğunu ifade eden Akıncı,
1974'ten sonra elde edilen toprakların kaybedilmesi konusundaki
kaygılara dikkati çekti. Akıncı, kendisinin ise siyasi risk alarak
müzakerelerde toprak konusunda bazı adımlar attığını ve yüzde 29,2
oranını kabul ettiğini kaydetti.
- "Çözüm 2004'ten daha zor"
"Bugün, 2004'ten daha zor bir halde Kıbrıs sorununu çözmek." diyen Akıncı, "2004'te Annan Planı'na bizler yüzde 65 'evet' dedik, onlar yüzde 75 'hayır' dedi. Şimdi günümüze geldik, bizde daha şimdi yüzde 65 evet oyunun olup olmadığı ciddi bir tartışma. Bunu da samimiyetle söylememiz lazım. Çok uğraşmamız lazım." ifadesini kullandı.
Çözüm için bundan sonra yapılacak her müzakerenin sonuç odaklı,
zaman tahditli, paket şeklinde olması gerektiğine işaret eden
Akıncı, yıllar sürecek verimsiz müzakereleri istemediklerini
söyledi.
"Artık BM parametreleri öldü çöpe attık diyecek durumumuz yok."
ifadesini kullanan Akıncı, şunları kaydetti:
"Suç BM parametrelerinde değil. Yıllar içinde bizim
liderlerimizin de uğraşılarıyla iki kesimlilik, siyasi eşitlik, en
son bizim de çabalarımızla Guterres'in söylemine giren dönüşümlü
cumhurbaşkanlığı, bütün bunları biz elimizin tersiyle itemeyiz. Bu
konudaki sıkıntı oralarda değil, o ilkelere uyum sağlayamayan,
inanmayan ve gereğini yapmayan Rum zihniyetidir. Her kim ki
Kıbrıs'ta bir çözüm ister, Kıbrıs'ta eşit bir varlığın olduğunu,
tanınmamış olsa bile kurumlarıyla bir varlık odluğunu kabul
edecek."
İngiltere'ye de seslenen Akıncı, KKTC'den bu ülkeye doğrudan uçuşların sağlanması yolunun açılması gerektiğini ifade etti.
- "Çözümden herkes kazanır"
"Çözümden, barıştan herkes kazanır, gerginlikten herkesi
kaybedeceği vardır." diyen Akıncı, Doğu Akdeniz'deki doğal gaz
rezervlerinin Avrupa'ya ulaştırılmasında Türkiye'nin en kısa ve
ucuz yol olacağını hatırlattı.
Akıncı, Türkiye'nin adanın bütününün su ve elektrik ihtiyacı
için de önemli bir çözüm imkanı olacağını vurguladı.
KKTC'nin de barış ve çözüm ortamında uluslararası hukukun parçası haline geleceğine işaret eden Akıncı, "Bütün bunlar sadece bizim elimizde değil. Bu ancak başkalarının da katkısıyla, bizim iyi niyetimizle, onların da katkı koymasıyla olabilecek şeylerdir. Bunu elde etmek için temel hak ve özgürlüklerimizden de vazgeçemeye niyetimiz yoktur. Onu da çok net söyleyeyim." diye konuştu.
KKTC'nin herhangi bir çözümde vazgeçemeyeceği üç şey olduğunu ifade eden Akıncı, "Birisi özgürlüğümüzdür. Kimsenin tahakkümü altına giremeyiz. İkincisi siyasi eşitliğimizdir. Üçüncüsü güvenliğimizdir." ifadesini kullandı.
Akıncı, bu üç ilkenin Rumlar için de geçerli olacağını vurguladı.
Çözüm odaklı düşünmekten vazgeçmeyeceklerini belirten Akıncı,
"Ama Kıbrıs'ta da bir gün bile ertelemeden yapacaklarımız var.
Herşeyi de Kıbrıs sorununa bağlama kolaycılığından da vazgeçmemiz
lazım." dedi.
Akıncı, KKTC'nin güncel sorunlarını çözmeye odaklı ciddi ve
güvenilir bir kamu yönetimi konusunda yapacakları olduğunu
kaydetti.
Yorumlar