Osmanlı mutfağında özellikle şerbet olarak yemeklere eşlik eden
kızılcık meyvesi, tam bir vitamin ve mineral deposu.
Hastalıklara karşı koruyan meyvenin, şerbet, marmelat ve reçel
olarak tüketilmesi tavsiye ediliyor. Beslenme uzmanı Nihal Kahraman
Saraç, bu değerli meyvenin tüketiminin son yıllarda giderek
azaldığını belirtti. Saraç, kızılcığın A, C, E ve K vitaminleri
bakımından oldukça zengin olduğunu dile getirdi. Ayrıca kızılcığın
sağlık açısından hayati önem taşıyan piridoksin, tiamin, riboflavin
gibi maddeleri içerdiğini kaydeden Saraç, bunun yanında sodyum,
potasyum yönünden zengin olduğunu vurgulayarak, “Kızılcık ayrıca
mineral açısından da son derece zengin. Kalsiyum, demir, bakır,
magnezyum bunlardan sadece birkaçı.” dedi. Kızılcığın,
hastalıklardan korunmak ve tedaviye yardım amaçlı
tüketilebileceğini dile getiren Saraç, içerisinde bulundurduğu bol
C vitamini ile hastalıklara karşı koruyucu özelliği olduğuna dikkat
çekti.
Bu küçük meyvenin tam bir antioksidan kaynağı olduğunu kaydeden
Saraç, kızılcığın faydalarını şöyle sıraladı: “Kanserden korumaya
yardımcı olur. Enfeksiyon hastalıklarına iyi gelir. Hücrelerin
yenilenmesine katkıda bulunuyor. Mide, bağırsak gibi sindirim
sistemi organlarını kuvvetlendirir ve karaciğer sağlığını korur.
Soğuk algınlıklarının neden olduğu hastalıkların tedavisinde
etkilidir. Diş sağlığını korur, çürümeleri önler. Cilt sağlığına da
faydalıdır. Kalp hastalıkları riskini azaltır. Kemikleri
güçlendirir. Kabızlık şikayetine iyi gelir.”
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar