"Kimseden oynamasını istemedim"

- Yönetmen Tan: - "Reyting uğruna savaştığımız, sinemada gişe uğruna yırtındığımız, gişe ile festival filmlerini ayırdığımız dönemlerden sonra ne gişesini ne festivalini çok fazla umursamadan, kendi içimizdekileri döküp bir aile filmi yapalım dedik" - "İkinci tekrarında tüketilecek bir film değil, seyrettiğiniz zaman bir daha seyredebileceğiniz bir iş yapmak istedik" - Oyuncu Ünlüoğlu: - "Filmde bal var, kaymak var, dede, nine, torun ve aile var. Parçalanmış bir aile ve onların birleşmesi var"

Google Haberlere Abone ol
"Kimseden oynamasını istemedim"

İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - Yönetmen Onur Tan, Makedonya'da çekimlerini tamamladığı "Bal Kaymak" filmi için, "Sanki yıllardır böyle bir aile filminin eksikliğini Türk sinemasında ve televizyonlarında hissediyorduk." dedi.

Filme ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Tan, Bal Kaymak'ın masalsı bir atmosfere sahip olduğunu belirterek, "Tamamiyle gerçek hayatın içinden olaylarla dolu. Gerçek hayatta yaşadıklarımızla sımsıkı, sıcak bir aile filmi. Uzun yıllar kafamdaydı böyle bir filmi yapmak. Sertaç Bey (Demirtaş) ile tanıştıktan sonra, o da bu fikre ısındı. Sanki yıllardır böyle bir aile filminin eksikliğini Türk sinemasında ve televizyonlarında hissediyorduk. Çünkü reyting uğruna savaştığımız, sinemada gişe uğruna yırtındığımız, gişe ile festival filmlerini ayırdığımız dönemlerden sonra ne gişesini ne festivalini çok fazla umursamadan, kendi içimizdekileri döküp bir aile filmi yapalım dedik. Kimi zaman hüzünlendiğimiz kimi zaman mutlu olup kimi zaman da güldüğümüz ama dramasında aşırıya, komedisinde absürde kaçmadığımız sıcak bir aile filmi olsun istedik." diye konuştu.

Başarılı yönetmen Tan, filmde kutuplaşmış iki ailenin ele alındığını sözlerine ekleyerek, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'nin de bir aile olmaya ihtiyacının olduğunu düşündüğüm bu dönemde, eğer ki bir aile filmi ilgi çekerse başarılı bir sonuç alacağımızı düşünüyorum. Zaten oyuncularımızla da bir aile olduğumuz için, kimseden oynamasını istemedim. Tamamen doğal, samimi, sıcak, hayatın içinden bir film olmasını istedim. Kimi zaman dramatik sahnelerde özellikle göz yaşı, komedi sahnelerinde ise özellikle yüksek tempoda bir şey istemedim. Tebessüm ettirse yeter dedik. Ben sonuçtan çok memnunum. Yapımcı arkadaşım, ekibimiz ve oyuncularımız çok memnun. Galiba güzel bir film yaptık."

Bal Kaymak'ın 10 yıllık hayali olduğunun altını çizen Tan, sıcak ve samimi bir atmosfere sahip yapımı izleyenlerin sinema salonundan ya da ekranları başından mutlu ayrılmalarını istediklerini kaydetti.

Filmin 40-50 yıl yaşamasını istediğini sözlerine ekleyen Tan, "İkinci tekrarında tüketilecek bir film değil, seyrettiğiniz zaman bir daha seyredebileceğiniz bir iş yapmak istedik." ifadelerini kullandı.

- Filmde, parçalanmış bir aile ve onların birleşmesi var"

Usta oyuncu Tarık Ünlüoğlu, güzel bir Türk filmine imza attıklarını aktararak, "Filmde bal var, kaymak var, dede, nine, torun ve aile var. Parçalanmış bir aile ve onların birleşmesi var." açıklamasında bulundu.

İzleyicilerin hoşça vakit geçirmesini amaçladıklarını vurgulayan sanatçı, şöyle devam etti:

"Çok duygusal ve herkesin seyredebileceği bir film. Küfür olmayan, aileleri, parçalanmış ve toparlanmaya başlayan aileleri anlatan bir film. Acısıyla, tatlısıyla, balıyla, kaymağıyla güzel bir film olacak. Onlar da gelip seyredecekler. Rejisörümüz daha önce Makedonya'ya çok gidip, gelmiş. Buradaki mekanları çok beğenmiş. Bin 370 metrede çektik filmin büyük bir bölümünü. İnanılmaz mekanlar vardı orada. Köy evleri, vadiler, akarsular ve ışık çok iyiydi. O bakımdan çok güzel görüntülerle karşılaşacağız. İnşallah şansı bol olur."

Ünlüoğlu, katı, sert görünümlü ancak yumuşak bir karakteri filmde canlandırdığını kaydederek, bir de "Dobro" isimli köpeğin rol aldığını söyledi.

Oyuncu Kenan Çoban da filmin keyifli, zevkli olduğunu dile getirerek, "Sinemaya gideceklerin bal kaymak tadında bir film izleyeceklerini umuyorum. İnşallah güzel bir film olarak ortaya çıkar. Set olarak huzurlu ve her karesi keyifli geçen bir sinema filmi çekiyoruz. İnşallah sağ salim tamamlayıp filmi seyircilere sunacağız." dedi.

Bugüne kadar canlandırdığı karakterlerin tersine, duygusal, sessiz ve can alıcı bir kişiyi oynadığını aktaran Çoban, "İnşallah başarılı olmuşumdur. Bunun kararını verecek olan seyircimiz, inşallah beğenir. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz." ifadelerine yer verdi.

Çoban, yapımdaki iki başrol oyuncusunun çocuk olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Çocuk oyuncularla çalışmak keyifli. Bayağı da alıştılar bize. Çok güzel geçiyor hem sette hem set çıkışında hem otelde. Sürekli gözlerimiz arıyor. Başarılı çocuklar. İnşallah hep başarılı olurlar. Onları izlerken, yan yana olurken büyük keyif alıyoruz. Hani derler ya büyümüş de küçülmüş gibi gerçekten de zeki ve akıllı çocuklar. Güzel geçiyor. Başta dediğim gibi bal kaymak tadında güzel bir film ortaya çıkar inşallah. Senaryo çok güzel. Ekip olarak da mutlu bir şekilde çalışıyoruz. Güzel vakit geçiriyoruz."

- "Herkes içinde biraz da kendisini bulabilir"

Üsküplü oyuncu Sabina Toziya ise 40 yıl Üsküp Devlet Tiyatrosu'nda görev yaptığını belirterek, "Hayatım bu işlerle geçti. Bu film çok güzel bir hikaye. Biz masal diyoruz. Sorduğumda dediler ki, 'Bu bir çocuk filmi'. Sanıyorum ki sadece çocuk filmi değil. Herkes izleyebilir ve içinde biraz da kendisini bulabilir." şeklinde konuştu.

Son dönemin başarılı çocuk oyuncusu Beren Gökyıldız, filmde rol aldığı için çok mutlu olduğunu dile getirerek, "Çok eğlenceli. Set arkaları çok eğlenceli ve çok güzel. Bazen ağladığımız, bazen güldüğümüz yerler oluyor. Ama çok az ağlıyoruz. Bence bu film komedi filmi ve bir harika. Onur yönetmenim ve Ömer arkadaşım bana çok destek oldu." dedi.

Oyunculuğun eğlenceli bir dünya olduğunu söyleyen Gökyıldız. "Oyunculuk, oyun gibi değil de eğlence. Oyun yerleri olur ya hani. Çocuk için bir eğlence." değerlendirmesinde bulundu.

Yönetmenin oğlu olan çocuk oyuncu Ömer Tan da ilk kez bir filmde rol aldığını ve ekipte yer aldığı için çok sevindiğini ifade ederek, "Bence çok güzel bir film olacak eminim." diye konuştu.

Amsterdam'dan getirilen ve filmin önemli kahramanlarından biri olan "Dobro" adlı köpeğin etrafında şekillenen filmin çekimleri, Makedonya'nın Lazaropole köyü, Üsküp ve Unesco tarafından koruma altında olan Ohri kentlerinde tamamlandı.

Görüntü yönetmenliğini Veysel Kılınç'ın yaptığı filmin müziklerinde ise söz yazarı ve besteci Fettah Can'ın imzası bulunuyor.

Yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın sonucunda kaleme alınan filmde, Tarık Ünlüoğlu, Kenan Çoban, Yunus Emre Yıldırımer, Sabina Toziya, Filiz Ahmet, Melissa Yıldırımer ve çocuk oyuncu Beren Gökyıldız rol aldı.

Yorumlar