Kılıçdaroğlu'nun 10 maddelik talep listesi

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dün Maltepe Meydanı'nda son bulan yürüyüş sonrası yaptığı açıklamada 10 maddelik bir talep listesi okudu. Listede OHAL'in kaldırılması, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması gibi talepler yer aldı.

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu'nun 10 maddelik talep listesi

Sonhaberler | Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin MYK'sı tarafından 15 Haziran 2017 günü aldığı başlattığı Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşü dün itibariyle sona erdirdi. Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki olarak başlattığı yürüyüşünü 25. gününde Maltepe'deki miting alanına gelerek tamamladı.

Maltepe Meydanı'nda CHP'lilere göre 1,5 milyon kişinin, Emniyet Kaynaklarına göre ise 600-700 bin kişinin katıldığı büyük mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu konuşmasının başlarında 25 gün boyunca kendisini koruyan güvenlik güçlerine teşekkür etti. Kılıçdaroğlu konuşmasında “Ankara Güvenpark’ta başladığımız yürüyüşü Maltepe’de noktaladık ama kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin” dedi. “Aziz vatandaşlarım, benimle birlikte 450 km’yi kat eden sevgili arkadaşlarım” diyerek kalabalığa seslenmeye başlayan Kılıçdaroğlu, “Sevgili adalet arayışçıları. Maltepe meydanından bütün Türkiye’ye gönül dolusu muhabbetler gönderiyoruz. 15 Haziran 2017’de sabah saatlerinde Ankara Güvenpark’ta başladığımız yürüyüşü Maltepe’de noktaladık ama kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin. Bu yürüyüş bizim ilk adımımızdır. 9 Temmuz yeni bir tarihtir, yeni bir iklimdir yeni bir doğuştur” dedi.

MİTİNGE KAÇ KİŞİ KATILDI TARTIŞMALARI

Maltepe'deki mitginden sonra sosyal medayada mitinge kaç kişinin katıldığı tartışmaları başladı. CHP yetkililerine göre alana 1,5 milyon kişi geldi.

VALİLİK: 175 BİN KİŞİ

 İstanbul Valiliği, CHP'nin Maltepe'de miting düzenlediği alanın yüz ölçümü dikkate alınarak yapılan inceleme ve ölçümleme sonucu, katılımcı sayısının yaklaşık 175 bin kişi olduğu sonucuna varıldığını belirtti.

Valilikten yapılan açıklamada, CHP'nin Maltepe Etkinlik Alanında düzenlediği mitingin katılımcı sayısı ile ilgili çeşitli basın yayın organlarında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü kaynak gösterilerek bazı değerlendirmelerde bulunulduğu aktarıldı.

Açıklamada, "Miting alanının yüz ölçümü dikkate alınarak yapılan inceleme ve ölçümleme sonucunda, katılımcı sayısının yaklaşık 175.000 olduğu sonucuna varılmıştır." denildi.

130 BİN METREKARELİK ALAN

Maltepe Meydanı'nın 130 bin metre karelik alanı miting için kullanılıyor. Bu alanın tamamı dolduğunda ise ortalama 520 bin kişinin alınması gerekiyor. 

10 MADDELİK TALEP LİSTESİ

Kılıçdaroğlu konuşmasında 10 maddelik bir talep listesi okudu. İşte o maddeler:  1. 15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 15 Temmuz gecesi TBMM’nin kararlı, onurlu duruşu ve halkımızın sokağa çıkarak FETÖ darbe girişimine karşı direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Biz buna sokağın/halkın 15 Temmuzu diyoruz. Ancak bu darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için Fetullah Gülen Terör Örgütünün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır. 

2. İktidar tarafından 15 Temmuz darbe girişimi fırsat bilinerek, 20 Temmuz darbesi yapılmıştır. 20 Temmuz’da OHAL ilan edilmiş ve TBMM’nin yetkileri gasp edilmiştir. Biz buna Sarayın 15 Temmuzu diyoruz. Bir sivil darbeye dönüşen OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir. 

3. Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Dolayısıyla demokrasinin, can ve mal güvenliğinin vazgeçilmez kuralı olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır. “Kolektif suç” gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir. 

4. Bugün, OHAL uygulamalarıyla mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik hakları ellerinden alınmıştır. OHAL mağdurları adeta “sivil ölüme” terkedilmiştir. Mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir.

5. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra, 15 Temmuz darbe girişimiyle veya onun arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan, ama sırf Hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir. Anayasa Mahkemesinin içtihatları dikkate alınarak, tutuklu milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.

6. 150’nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

7. OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik “devletin bütün imkânları seferber edilerek” gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan anayasa yerine, bir kişinin beklentilerine yanıt veren bir Anayasa değişikliği Yüksek Seçim Kurulu’nun yasadışı kararıyla yürürlüğe konulmuştur. Bu bir “mühürsüz seçimdir.” Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir.

8. Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan, insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat esası kamuda göreve başlama ve yükselmede esas alınmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli ve toplumsal adaletsizliği yeniden üreten eğitim politikaları değiştirilmelidir.

9. Sadece hukuk alanında değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarında yaygın bir adaletsiz düzen devam etmektedir. İşsizlik, yoksulluk, insanca yaşam ücretinden yoksunluk, örgütsüzlük, ayrımcılık, yaygın şiddet, terör gibi çok geniş bir yelpazede yaşanan toplumsal adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahim görünümlerden biri olan kadınlara karşı ayrımcılığın önüne geçilmeli, kadınların özgürlük alanları korunmalı, kadın hakları toplumsal hayatın her alanında uygulanmalıdır.

10. Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemizin içindeki adaletsizlikleri de kökleştiren bir kısırdöngü yaratmıştır. Adalet sadece iç politikaya ve toplumsal yaşama değil uluslararası ilişkilere de hâkim olmalıdır. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara, tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan, barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır. Türkiye yüzünü insan haklarına, hukuk devletine, adalete önem veren milletler ailesine çevirmelidir.

Yorumlar