Kılıçdaroğlu, Hulusi Akar'ın 15 Temmuz'daki emrini ısrarla görmezden geliyor

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi için öne sürdüğü 'kontrollü darbe' girişimi iddiasının en büyük dayanağı olarak, "O gece neden personel kışladan çıkmasın talimatı verilmedi?" şeklindeki sorusunu gösterdi. Ancak Kılıçdaroğlu'nun bu sorusunun cevabını Hulusi Akar yaptığı yazılı açıklamayla vermişti. Akar, o gece MİT'e giden ihbardan sonra yaptıkları değerlendirme sonrası bütün kışlalara emir vererek hiçbir hava aracının kalkışına izin verilmemesini istediğini söylemişti. Akar'ın bu ifadesi Darbe Komisyonu'na gönderilen cevap metninde de yer almasına rağmen Kılıçdaroğlu, dün akşam bir kez daha CNNTürk ekranlarında yaptığı konuşmada, "Neden böyle bir emir verilmedi?" diye soruldu.

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu, Hulusi Akar'ın 15 Temmuz'daki emrini ısrarla görmezden geliyor

Mustafa Güneş - Sonhaberler | Haber Merkezi 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu, çok büyük tepki toplayan "Kontrollü darbe" iddialarına somut hiçbir gerekçe bulmazken, sık sık gündeme getirdiği, "O gece neden personel kışladan çıkmasın emri verilmedi?" sorusunu ise cevabı olduğu halde tekrar tekrar kamuoyunda sormaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu'nun sorduğu sorunun cevabı, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Darbe Komisyonu'na gönderdiği metinde yer alıyor. Akar o cevap metninde, 15 Temmuz akşamı MİT'ten gelen ihbar üzerine bütün kışlalara emir vererk, hiçbir hava aracının uçuşuna izin verilmemesini istediğini söylüyor. Ancak Kılıçdaroğlu, dün akşam CNNTürk ekranlarında bir kez daha aynı soruyu sorarak, kamuoyunu yanıltmaya devam etti. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Şirin Payzın'ın sunduu Neler Oluyor isimli programda bir kez daha kontrollü darbe iddialarını dillendirdi. Kılıçdaroğlu, Şirin Payzın'ın 'kontrollü darbe' ifadeleriyle neyi kasttetiğini sorması üzerine, dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı'nın, "TSK'da kuraldır. Böyle bir durum söz konusu olduğunda bütün birliklere talimat gönderilir. Hiçbir personel dışarı çıkmasın diye" şeklindeki ifadesini okuyarak, 15 Temmuz gecesinde bu şekilde neden bir talimat verilmediğini sordu. Kılıçdaroğlu'nun kontrollü darbe iddialarına en somut delil olarak öne sürdüğü sorunun cevabı aslında Orgeneral Hulusi Akar tarafından verilmişti. Akar, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'na gönderdiği cevabi yazısında o gece verdiği talimatı da açıkça belirtmişti. Akar, darbe ihbarı olmamasına rağmen "Bütün hava araçlarının kışlalarada tutulması, hiçbirinin havalanmasına izin verilmemesi" yönünde talimat verdiğini söylemişti. 

Akar'ın Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'na 29 Mayıs 2017 Pazartesi günü gönderdiği cevabi yazısında yer alan ilgili bölüm şöyle: 

"İhbarın büyük bir planın parçası olabileceği mütalaa edildi" Konuşmalar sonrasında ihbar edilen olayın daha büyük bir planın parçası olabileceği mütalaa edildi. Öncelikle saat 18.30’da Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezine (SKKHM) Ankara hava sahası ile birlikte tedbiren tüm Türkiye hava sahasında bulunan askeri helikopter ve uçakları da kapsayacak şekilde “havada -1- bulunan askeri uçak ve helikopterlerin üslerine dönmesi, yeni kalkışlara da izin verilmemesi” direktifini verdim. Daha sonra emrimin 19.06’da Hava Kuvvetleri Komutanı ile Hava Kuvvetleri Komutanlığına ve başta helikopterlerin bulunduğu Kara Havacılık Komutanlığı olmak üzere diğer ilgili adreslere ulaştığını öğrendim. (Kara Kuvvetleri Harekat Merkezi, Kara Havacılık Komutanlığı Harekat Merkezi, Deniz Kuvvetleri Harekat Merkezi, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Merkezi, Özel Kuvvetler Komutanlığı Harekat Merkezi, Başbakanlık Koordinasyon Merkezi, Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezi). "Fidan, Cumhurbaşkanı Koruma Müdürü ile telefonda görüştü" Bu esnada MİT Müsteşarı, Sayın Cumhurbaşkanını bilgilendirmek istediğini söyledi.

Müteakiben Cumhurbaşkanı Koruma Müdürü ile bir telefon görüşmesi yaptı. Hangi talimatları verdi? MİT’ten gelen bilginin teyidi ve netleştirilmesi bakımından ve bilgide belirtilen uçuş faaliyetinin somutlaşması ihtimaline binaen, bu hususun açıklığa kavuşturulması için Genelkurmay Karargâhında bulunan Kara Kuvvetleri Komutanına derhal; Kurmay Başkanı İhsan UYAR Paşa ile gerekiyorsa olay yerinde tutuklama veya gözaltı yapılması için Adli Müşavir ve Merkez Komutanlığından personel de alarak Kara Havacılık Komutanlığına gitmesini, Şüphe uyandırmadan başka bir gerekçe göstererek hangarlarda uçakların ve helikopterlerin durumuna bakmasını, Gelen istihbaratın doğruluğunu tetkik etmesini ve gerekli gördüğü her tedbiri almasını emrettim.

Kara Kuvvetleri Komutanı derhal hareket etti. Bu sırada Genelkurmay II. Başkanı da Hava Kuvvetleri Harekât Merkezini arayarak uçuşların durdurulmasına dair vermiş olduğum emrin yerine getirildiğini teyit ettiğini bildirdi.

Ayrıca, alınan bu tedbirlerle yetinmeyerek, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin GÜRAK’ı telefonla aradım. Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığına gitmesini, hiçbir tankın ve zırhlı aracın birlik dışına çıkmasına müsaade edilmemesini emrettim.

Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, bu ihbar en başından itibaren çok ciddi bir şekilde ele alınmış ve gerekli tedbirlerin tereddütsüz alınması ve icra edilmesi sağlanmıştır.

Kanaatimce, alınan bu tedbirlerden dolayıdır ki, hainler paniğe kapılarak, daha sonra sanık ifadelerinden öğrendiğimize göre geç saatlerde yapmayı (saat 03.00) planladıkları işi öne almak suretiyle erkenden ifşa olmuşlar ve böylelikle darbe girişiminin akamete uğramasındaki önemli bir faktör gerçekleşmiştir.
 

Yorumlar

ihsan konuları çarpıtıyor fetö cü başı kılıçtaroğlu işi gücü bu yalan dolan bunu adam yerine koyana yuh olsun