Kayseri'de sivil toplum kuruluşları buluşması
- Başbakan Yıldırım: (3) - "CHP minibüsçülerle oturuyor, 17'sinde sizin hatlarınız kapanıyor, kahvecilerle oturuyor, kahveler kapanacak, iş adamlarıyla oturuyor, mallarınız elinizden alınacak, olmuyor muhtarlarla oturuyor, 'muhtarlıklar kapanıyor haberiniz olsun.' Tam bir felaket tellallığı. Anamuhalefet partisi sorumluluk taşır, iktidar alternatifidir. Anamuhalefet partisinin geleceğe yönelik korku, tehdit, umutsuzluk verme lüksü yok" - "Bugünlerde HDP ile çok haşır neşir oluyor Kılıçdaroğlu, bir eşbaşkanlık merakı sardı. Başka türlü izah edemiyorum. Bu sistem garantili hükümet sistemi. Sandıkta buluşuyorsun, hükümetini alıp gidiyorsun veya dersini alıp gidiyorsun"
ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "CHP minibüsçülerle oturuyor, 17'sinde sizin hatlarınız kapanıyor, kahvecilerle oturuyor, kahveler kapanacak, iş adamlarıyla oturuyor, mallarınız elinizden alınacak, olmuyor muhtarlarla oturuyor, 'muhtarlıklar kapanıyor haberiniz olsun.' Tam bir felaket tellallığı. Anamuhalefet partisi sorumluluk taşır, iktidar alternatifidir. Anamuhalefet partisinin geleceğe yönelik korku, tehdit, umutsuzluk verme lüksü yok." dedi.
Yıldırım, Kayseri Valiliği ve Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği Kayseri Şubesince, (MÜSİAD) bir otelde organize edilen akşam yemeğinde, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.
Cumhurbaşkanının şu anki yetkileriyle yenisi arasında çok fark olmadığını ifade eden Yıldırım, yeni sistemde başbakanın yetkilerinin cumhurbaşkanlığına taşındığını söyledi.
Yıldırım, iki iradenin ortadan kalktığını anımsatarak, "İki iradenin olduğu yerde mutlaka sorun çıkıyor. Geçmişte Adnan Menderes ile Celal Bayar bile anlaşamadı. Sonunda darbe oldu. İrade olmayan yerde idare olmaz. Ondan sonra kayıp yıllar. 1950-1960 arası dünya ortalamasının 2 katı büyüdü Türkiye. 1960'dan 1979'a kadar dünya ortalamasının yarısı kadar büyüyemedi. 1982'den 1992 kadar rahmetli Özal döneminde yine dünya ortalamasının 2 katı büyüdük. 1990'lı yıllar dünya ortalamasının altındayız." diye konuştu.
Geçmişte hükümetlerle cumhurbaşkanları arasında sürekli bir huzursuzluk yaşandığına işaret eden Yıldırım, en son Bület Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasında yaşanan "kitap fırlatma" hadisesi nedeniyle Türkiye'nin büyük bedeller ödediğini anımsattı.
- "CHP'ye bir haller oldu, 'kuzu' taktiği yapıyor"
Yıldırım, Türkiye'nin 2001 krizinden sonra milli gelir olarak yüzde 26 geri gittiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"O kirizden 2011 yılına kadar 638 milyar lira ödedik. Faizleriyle o borcu ödedik. Biz o borcu ödemeseydik Türkiye'deki kişi başı milli gelir 20 bin dolar olacaktı. Zayıf iktidarların Türkiye'ye nasıl maliyet ödettiğini görüyorsunuz. Mevcut sistemle biz bir yere varamayız. Yeni sisteme karşı çıkmanın bir sebebi var, o da iktidar umudu olmama. Bunun başka izahı yok. Yeni sistemde aday olacaksınız, seçildiniz mi ülkeyi yöneteceksiniz, seçilmediniz mi ortadasınız. 7 sefer kaybet, 8'incide de 'Ben niye bırakacağım bu seçim değil ki, halk oylaması, nereden çıkardınız. Ben Binali Bey için çalışıyorum' diyor. CHP'ye bir haller oldu, 'kuzu' taktiği yapıyor."
CHP'nin esnaf ve ev ziyaretlerinde gerçek dışı söylemler kullandığına işaret eden Yıldırım, "CHP minibüsçülerle oturuyor, 17'sinde sizin hatlarınız kapanıyor, kahvecilerle oturuyor, kahveler kapanacak, iş adamlarıyla oturuyor, mallarınız elinizden alınacak, olmuyor muhtarlarla oturuyor, 'muhtarlıklar kapanıyor haberiniz olsun.' Tam bir felaket tellallığı. Anamuhalefet partisi sorumluluk taşır, iktidar alternatifidir. Anamuhalefet partisinin geleceğe yönelik korku, tehdit, umutsuzluk verme lüksü yok. Ufuk verecek, heyecan verecek." şeklinde konuştu.
- "CHP, HDP'nin gölgesine girdi"
Başbakan Yıldırım, CHP'nin HDP'nin gölgesine girdiğini ve birlikte "hayır" kampanyası yürüttüğünü kaydederek, HDP'nin de gerçek kimliğinin 7 Haziran'da göründüğünü ifade etti.
HDP'nin iradesinin başkalarının elinde olduğunu ve bu nedenle kendi kimliğini muhafaza edemediğini vurgulayan Yıldırım, "Şimdi tutturmuş tek adam. Seçim olan yerde tek adam olmaz. İki cumhurbaşkanı mı seçeceğiz, anlamadım ben. Bugünlerde HDP ile çok haşır neşir oluyor Kılıçdaroğlu, bir eşbaşkanlık merakı sardı. Başka türlü izah edemiyorum. Bu sistem garantili hükümet sistemi. Sandıkta buluşuyorsun, hükümetini alıp gidiyorsun veya dersini alıp gidiyorsun." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, 2002'de iktidar olduktan sonra birçok kişinin kendilerine ortakçı çıktığını ifade ederek, AK Parti olarak iktidar oldukları günden beri birçok engellemeyle karşılaştıklarını söyledi.
En son engelleme çalışması olan 15 Temmuz'da halkın iradesini hiçe sayanların çok büyük darbe yediğini belirten Yıldırım, halkın o gece Türkiye'ye sahip çıktığını anlattı.
- "Kafalarında millet iradesi yok"
Yeni sistemde HSYK'nın 7 üyesinin Meclis tarafından seçileceğini
belirten Yıldırım, yargının "bağımsız olmayacağı" ve yetkileri "tek
adam"ın belirleyeceği iddialarının doğru olmadığını kaydetti.
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Mevcuttan fark ne? Tek fark var. Mevcut sistemde yargı
mensupları HSYK'nın 7 üyesini kendi arasında sanki milletvekili
seçimi gibi bir araya gelip seçiyor. 12 bin kişi oy kullanıyor,
ondan sonra da birbirlerine düşüyorlar. Kaybedenler ile kazananlar
kanlı bıçaklı oluyor. Sonra işlerini bile yapamıyorlar. Bu yanlış
bir şeydi bunu düzelttik. Şimdi o yetkiyi aldık Meclise verdik.
Meclisi seçen kim? Millet. Milletin vekillerinin seçmesini çok
görüyorlar, bürokratların seçmesini 'yargı bağımsız, tarafsız' diye
görüyor. Bunların demokrasi anlayışı bu kadar. Bundan bir hayır
gelmez. Kafalarında millet iradesi yok. Kafalarının bir yerinde hep
vesayet var."
Seçilme yaşını 18'e düşüreceklerini hatırlatan Yıldırım,
"Efendim 'milletvekillerini seçecekler oradan yakınlarını
milletvekili yapacaklar, askere gitmekten kurtaracaklar.' Akla
ziyan iftiralar. Bir kere bilmiyorlar bizim kuralımız var. AK Parti
öyle yakınlarını, kardeşini, anasını, babasını milletvekili
yapmıyor. Böyle bir akılla, böyle bir işle nereye varacağız biz?"
diye konuştu.
- "9 milyon vatandaşa siyasetin önü açılıyor"
Değişiklikle, 9 milyon insana siyasetin önünün açılacağını
belirten Yıldırım, "Bu kişiler sadece milletvekili değil muhtar,
il, ilçe meclis üyesi ve belediye başkanı olabiliyor. Seçimle
gelinen her yerde aday olabiliyorlar. 9 milyonun yarısına yakını
kadın. Kadınları hiç saymıyorlar, yok sayıyorlar. Tamamen çelişki."
ifadesini kullandı.
Yeni sistemin "sürekli büyüme, refah ve daha az bürokrasi",
mevcut sistemin ise "birbirini frenleme" üzerine kurulu olduğunu
dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yetkiyi ve sorumluluğu vereceksek hesabını da soracağız. AK
Parti iktidara geldiğinde 36 bakan vardı, 24'e kim düşürdü? AK
Parti düşürdü. Daha düşmesi lazım. Artık devletin yüklerinden
kurtulması lazım. Devlet eskiden dört şeye hakim olacak diyorduk.
Adalet, emniyet, eğitim ve sağlık. Eğitim ve sağlık yavaş yavaş
artık özel sektör eline geçiyor. Emniyet ve adalete devlet sahip
olacak. Ondan sonra elindeki bütün zenginlikleri millete verecek.
Devlet zengin olduğu müddetçe devlete ilgi artar. Gelişmenin şartı
da devletin elindeki zenginliklerin mutlaka vatandaşa verilmesi
lazım."
- "Bütün renkleri kucaklayarak iktidar olursun"
Yıldırım, yeni sistemde birlik, beraberliğin ve 80 milyonun kardeşliği olduğunu belirterek, "Birlikte Türkiye'yiz, farklılıklarımız zenginliğimiz. ötekileştirme yok bölge partisi olup iktidara gelme şansı yok. Yüzde 51 Diyarbakır'dan, Edirne'den, İzmir'den, İstanbul'dan da destek alacaksın. Türkiye'nin bütün renklerini kucaklayarak ancak iktidar oluyorsun. Başka türlü yüzde 51 alamazsın. Onun için burada ayrılık, ötekileştirme olmaz. Burada birlikte Türkiye olma yolu var." diye konuştu.
AK Parti hükümetleri boyunca yollar, okullar, hastaneler yaptıklarına işaret eden Yıldırım, 16 Nisan'ın ülke ve millet için aydın yarınların kapısını açacağını vurguladı.
Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye'ye yönelik tehlikeyi fark ettiğini, bu konunun bir beka meselesi olduğunu anladığını dile getirerek, "Bahçeli ile bir araya geldik, 'önce ülkem, önce milletim' dedi, sonra 'partim' dedi ve bizimle ortak sorumluluğu aldı. Bu anayasa değişikliğini milletin önüne getiriyoruz. Bu bir seçim değil, burada partiler seçimlere girmiyor. Partilere oy vermeyeceğiz, Türkiye'nin geleceğine oy vereceğiz. Hangi partiye gönül verdiyseniz başımızın, gözümüzün üstünde yeri var ama Türkiye'nin geleceği için, tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak için hepimiz aynı noktada buluşmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
- Diğer konuşmacılar
Programda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,
Kayseri'nin 6 bin yıllık tarihe sahip olduğunu, birçok şehirde
kazılardan tarihi eser çıkarken, Kayseri'deki Kültepe höyüğünden
binlerce yıllık çek ve senetleri içeren kil tabletlerin çıktığını
anlattı.
Kayserililerin, hayırseverlikte sınır tanımadığını ifade eden Özhaseki, hayırseverlerin kente yaptığı yatırımların 1 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Kayseri'de belediyecilik alanında yapılanları anlatan Özhaseki, "Gayret ederek, çalışarak şehirde altyapı sorunu bırakmadık, hiç gecekondu kalmadı. Şehrimiz tamamıyla imarlı hale geldi. Belediyemizin borcu harcı da kalmadı." diye konuştu.
Kayseri Valisi Süleyman Kamçı ise sivil toplum kuruluşlarının
demokrasiye önemli katkı sağladığını söyledi.
Türkiye'nin bu yolda önemli mesafe katettiğini ifade eden Kamçı,
güçlü Türkiye ve aydınlık yarınlar için üzerlerine düşen görevi
yerine getirme konusunda, sivil toplum kuruluşlarının desteği ve
katkısının önemini dile getirdi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı
Nail Olpak, iş dünyası gözüyle mevcut anayasanın hem siyasetin hem
de iş dünyasının iş yapmasını engellediğini ifade etti.
İstikrar isteyen iş dünyası olarak anayasa değişikliğini
önemsediklerini söyleyen Olpak, 16 Nisan'da halkın onayına
sunulacak değişikliğin, tercih değil ihtiyaç olduğunu
belirtti.
Anayasa değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Olpak, "Bu
değişiklikle yine bizi ilgilendiren bir durum ortaya çıkacak.
Elbette seçimler demokrasinin gereği ama çok sık seçim yapmak da
işlerimizi yavaşlatıyor, herkes bir beklenti içine giriyor.
İnşallah anayasa değişikliğiyle artık 5 yılda bir seçim
yaşayacağız. 2019'un ilkbaharında mahalli seçimler, sonbaharında da
cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri aynı gün yapılacak ve
biz iş dünyası için 5 yıl seçimsiz, önümüzü gören bir süreç
çıkacak." ifadelerini kullandı.
Programa, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Eğitim Bakanı İsmet
Yılmaz, eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, eski Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Grup Başkanvekili
Mustafa Elitaş, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik,
AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, Kayseri MHP İl Başkanı
Mustafa Baki Ersoy ile şehit yakınları, milletvekilleri ve diğer
yetkililer katıldı.
Programda, Başbakan Yıldırım'a, Kayseri'de 15 Temmuz darbe
girişimine karşı nöbet tutan vatandaşların fotoğrafının yer aldığı
tablo hediye edildi.
(Bitti)
Yorumlar