Kara Harp Okulu darbe davası

- FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin 72'si tutuklu, 239 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi

Google Haberlere Abone ol
Kara Harp Okulu darbe davası

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki (KHO) eylemlere ilişkin 72'si tutuklu, 239 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar hazır bulundu.

Tutuksuz sanık Ahmet O, olay tarihinde mesai bitiminde ikametine gittiğini, saat 23.00 sıralarında WhatsApp üzerinden herkesin acil olarak mesaiye gelmesi gerektiği yönünde mesaj gelmesi üzerine okula gittiğini anlattı.

Ahmet O, 4 No'lu nizamiyeden okula girdiğini, kafeteryada toplandıkları sırada patlama olduğunu ve ardından herkesin odasında beklemesinin emredildiğini iddia etti.

Emir komuta sistemi içerisinde davrandığını ve okulun emniyetini alma amacıyla hareket ettiğini savunan Ahmet O, şunları anlattı:

"Saat 02.00 sularında Anafartalar taburuna gitmemiz emredildi. Orada silah dağıtıldığını öğrendim ancak silah almadan odama geçtim. 04.00 sıralarında herkesin silah alacağının emredilmesi üzerine ben de gittim aldım. Daha sonra odama gittim sabaha kadar bekledim. Bir süre sonra da evime gittim."

Ahmet O. FETÖ ile herhangi bir bağlantısı olmadığını ileri sürerek beraatini talep etti.

Tutuksuz sanık Şevki K. de olay günü öğrenci alımlarına ilişkin çalışmalarını tamamladıktan sonra evine geçtiğini, saat 23.15 sıralarında albay Orhan Gerdan'ın kendisini aradığını, en seri vasıtayla okula gelmesi emrini verdiğini anlattı.

Şevki K, saat 23.30 sıralarında 4 No'lu nizamiyeye giriş yaptığı sırada, her zamankinden farklı olarak nizamiyede bekleyen Harp Okulu öğrencilerinin kendisini durdurarak kimlik sorduklarını, kimliğini ibraz edip okula giriş yaptığını söyledi.

Dekanlık binasına girdikten sonra herkesin kamuflajlı olduğunu görmesi üzerine üniformasını giyerek kafeteryaya gittiğini belirten Şevki K, daha sonra albay Orhan Gerdan'ın yanına gittiğini, Gerdan'ın ailesinin durumundan endişe eden varsa okuldan ayrılabileceğini söylemesi üzerine üniformasını çıkararak sivil kıyafetlerini giyip evine gittiğini öne sürdü.

Evine gittikten sonra olayları televizyondan takip etmeye başladığını ve darbe girişiminin hiçbir aşamasına katılmadığını öne süren Şevki K, okula gelmesi gerektiği yönündeki emir üzerine okula gittiğini, suç teşkil eden herhangi bir emir almadığını, terör örgütüyle bir bağlantısının olmadığını beyan etti.

Tutuksuz sanık Sıddık G. de olay günü ikametine gelince yorgun olması nedeniyle uyuduğunu, saat 23.15 sıralarında görev yerinden aranıldığını ve albay Önder Haluk Tekbaş'ın emri ile alarm olduğunun ve acil okula gelmesi gerektiğinin söylendiğini iddia etti.

Sıddık G, saat 23.30 sıralarında okula ulaştığını, 1 No'lu nizamiyeden yasak olduğu gerekçesiyle aracıyla giriş yapamadığını, aracını park ettikten sonra aynı nizamiyeden yaya olarak girip dekanlık binasına gittiğini ileri sürdü.

Gecenin ilerleyen saatlerinde dekanlık personeliyle birlikte Anafartalar taburu silahlığına gittiklerini, tanımadığı bir rütbelinin silah dağıttığını, isimleri kayıt altına alınarak silah verildiğini iddia eden Sıddık G, "Saat 04.30'a kadar Anafartalar tabur bölgesi iç bahçesinde oturduk. Saat 05.00 sıralarında odama geçtim. Sabah saatlerinde silahları teslim edebileceğimizin söylenmesi üzerine silahımı verip okuldan çıktım." ifadelerini kullandı.

Sıddık G, FETÖ ile bağlantısının bulunmadığını, darbe girişimine katkı sağlayacak herhangi bir eylemde yer almadığını savunarak beraatini talep etti.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Yorumlar