Kapasite kullanım oranı 9 yılın zirvesinde

- Yatırım, üretim, talep ve büyüme açısından önemli bir gösterge olarak kabul edilen imalat sanayi kapasite kullanım oranı ekimde 79,7 ile Ağustos 2008'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü - AA Finans Analisti ve ekonomist Bürümcekçi: - "Kapasite kullanım oranlarının son dönemde yükseliş eğiliminde olması milli gelir büyümesinde eksikliği hissedilen özel sektör yatırımları açısından önemli" - "Son çeyrekte yüzde 4'ün altına inilse bile yılı OVP hedefi olan yüzde 5,5 üzerinde bir büyüme ile kapatmamız mümkün görünmektedir" - Reel Kapital Araştırma Müdür Yardımcısı Erkan: - "Kapasite kullanım oranının kriz öncesi seviyelere gelmesi, ekonomik büyüme trendiyle uyumlu bir görüntü sergilemektedir"

Google Haberlere Abone ol
Kapasite kullanım oranı 9 yılın zirvesinde

İSTANBUL (AA) - BURHAN SANSARLIOĞLU - İmalat sanayi kapasite kullanım oranı ekimde 79,7 ile Ağustos 2008'den bu yana en yüksek seviyeyi görürken, uzmanlar kriz öncesi seviyesine dönen oranın yatırım, üretim, talep ve büyüme açısından önemli olduğunu vurguluyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, imalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, ekimde bir önceki aya göre 0,7 puan artarak yüzde 79,7 düzeyinde gerçekleşti. Bu rakam, Ağustos 2008'den bu yana en yüksek seviyeye işaret etti.

Öte yandan imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise bir önceki aya göre 0,8 puan artarak yüzde 79,4 seviyesine çıktı.

AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, kapasite kullanım oranlarının son dönemde yükseliş eğiliminde olmasının milli gelir büyümesinde eksikliği hissedilen özel sektör yatırımları açısından da önemli olduğunu söyledi.

İmalat sektörlerinde genişleme yatırımlarının, ancak kapasite kullanım oranlarının istikrarlı bir şekilde yükseldiği ve yüzde 80 ile üzeri seviyeleri zorladığı zaman gözlenebildiğini ifade eden Bürümcekçi, "Yeni milli gelir serisinde özellikle 2015 yılı ikinci yarısından itibaren yatırımların özellikle makine-teçhizat ayağında daha belirgin olmak üzere hız kestiği görülürken, bul yıl ilk çeyrekte yıllık bazda yüzde 12 ve ikinci çeyrekte yüzde 8,6 daralma gösterdiği izlenmişti. Çok ani ve hızlı bir şekilde yavaşlayan özel yatırımların önümüzdeki dönemde toparlanma gösterip göstermeyeceği konusunda ise ilk sinyallerin imalat sektörleri kapasite kullanımından alınacağını düşünmekteyiz." diye konuştu.

Bürümcekçi, TCMB'nin bu yılki revizyonu ile ortalamada 1-1,5 puan yükselen kapasite kullanım oranlarının genele yayılmasa da önemli bir kaç sektörde tarihi zirvesine çok yaklaşmıştığına işaret etti.

Bu sektörlerin tekstil-giyim, kağıt ve mobilya imalatı olduğunu aktaran Bürümcekçi, şunları ifade etti:

"Son ay hafif artış göstererek yüzde 86,2 ile en yüksek kapasite kullanım oranına sahip olan motorlu kara taşıtı imalatı ise halen Mart 2008'deki yüzde 92,8 seviyesindeki zirvesine uzak dursa da genişleme yatırımlarına olan ihtiyacın artmış olduğunu düşündürüyor. Daha geniş ekonomik sınıflandırmada, dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 81,1 ile yeni tarihi zirvesine ulaştı. Daha somut sinyal olarak ise 3. çeyrekte yatırım malı ithalatının yüzde 4,3 yükseldiğini ve yatırım malı üretiminin temmuz’da yıllık bazda yüzde 40 artış gösterdiğini gözlemiştik."


-"İmalat sanayi son çeyrek başlangıcında gücünü koruyor"


Haluk Bürümcekçi, öncü göstergelerin imalat sanayinin son çeyrek başlangıcında gücünü koruduğuna işaret ettiğini, 2017 büyüme tahminleri üzerindeki risklerin ise halen yukarı yönde göründüğünü dile getirdi.

Sanayi üretiminin ilk çeyrekteki yıllık bazda yüzde 1,7 arttığını, ancak milli gelir verilerinde sanayi katma değerinin yüzde 6,7 ile belirgin bir yükseliş gösterdiğini anlatan Bürümcekçi, şöyle devam etti:

"2. çeyrekte üretimde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,1 artış kaydedilirken, katma değer artışı yüzde 6,3 ile yine yüksek olmuştu. İmalat sanayi üretimi açısından çok önemli bu iki öncü gösterge toparlanmanın yeni yılın son çeyreğinde de sürdüğüne işaret etmekte. İlk yarıda gerçekleşen yüzde 5,1'lik milli gelir büyümesi sonrası, 3. çeyrekte baz etkileri ile yüzde 8 civarında büyüme kaydedilmesi olası göründüğünden, son çeyrekte yüzde 4'ün altına inilse bile yılı Orta Vadeli Plan hedefi olan yüzde 5,5 üzerinde bir büyümeyle kapatmamız mümkün. Biz, 2. çeyrek gerçekleşmesi sonrası yüzde 5,3 seviyesine yükselttiğimiz tahminimiz üzerindeki risklerin yukarı yönde devam ettiğini düşünmekteyiz."

Reel Kapital Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan da imalat sanayi kapasite kullanım oranının global kriz öncesi dönemde yüzde 75-80 aralığında seyrettiğini anımsatarak, kriz sonrası dönemde ise bir durgunlaşma yaşandığını kaydetti.

Son bir yılda kapasite kullanım oranlarında kısmi bir toparlanma olduğunu ve yüzde 75-80 aralığının bu yıl içinde yeniden normalleştirildiğini aktaran Erkan, "Ağustos 2008'den beri en yüksek veriyi elde etmemiz itibarıyla kapasite kullanım oranının kriz öncesi seviyelere gelmesi, bu ekonomik büyüme trendiyle de uyumlu bir görüntü sergilemektedir. Ara mallarındaki artış sanayi üretimi açısından pozitif olarak değerlendirilebilecekken, dolaylı yönden ihracat üzerinde de pozitif etkisinden bahsedilebilir. Yatırım mallarındaki artış ise büyüme kalemleri üzerine pozitif yönde etki edecektir." diye konuştu.

Yorumlar