İzmir'deki FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin dava

- Örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine devam edildi

Google Haberlere Abone ol
İzmir'deki FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin dava

İZMİR (AA) - İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, 280 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada tutuklu sanık eski pilot yüzbaşı Müjdat Sarısoy, iddia makamının mütalaasına ilişkin yaptığı savunmasında, tutuklu sanıklar eski filo komutanı Beşir Kanat ve kol komutanı Nihat Kafes'in kendilerini kurtarmak için şahsına iftira attığını ileri sürdü.

- "Kubilay Selçuk 2 amiralin gönderilmesi için ısrar etti"

Sarısoy, kendisine o akşam iki emir verildiğini, ilkinin üssün güvenliği için Ege Ordu Komutanlığına giderek güvenlik personelini almak, diğerinin de 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü'ne gitmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Beşir Kanat ve Nihat Kafes emirleri sanki vermemiş gibi, ben kendi kendime eylemleri gerçekleştirmişim gibi algı yaratmaktadır. Akıncı Üssü'ne gitme emrini onlar vermemiş gibi konuşuyorlar. Ben verilen emirden şüphelendim. Kalkış yapmadım. Emri sorguladım. Beni filoya çağıran, Akıncı'ya gönderen kişi kendisi (Kanat) olmasına rağmen beni suçluyor. Kendisi dakikalar konusundaki yanılgımdan faydalanmaya çalışmıştır. Kumpası başında fark edemedim. 15 Temmuz sonrasında olanları kafamda oturtabildim. Duruşmayı beklediğimiz yerde, tutuklu sanık eski Çiğli 2. Ana Jet Üssü Komutan Vekili Albay Ramazan Elmas'a '2 amirali neden gönderdiniz' diye sorduğumda 'Komutan Kubilay Selçuk çok ısrar etti' yanıtını verdi."

Suçsuz olduğunu söyleyen Sarısoy, kandırıldığını, darbe girişimi akşamı eski Hava Kuvvetleri kurmay başkanı korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın darbe girişimini önleme girişiminde bulunduğu söylemiyle telkin edildiğini ileri sürdü.

Kanat'ın, emri sorguladığında kendisine "Tedirgin olacak birşey yok, yapamayacaksan başkasını göndereyim." dediğini ifade eden Sarısoy, tanık ifadelerinin lehine olduğunu belirtti.

Ege Ordu Komutanlığına gittiklerinde "personel almak için geldiklerini" söylediklerini ileri süren Sarısoy, kendilerinden sonra gelen ekibin "paket" kelimesini kullandığını iddia etti.

- "Can güvenliğim için 'Uçmayacağım' yerine 'Yakıtım yok' dedim"

Sarısoy, o akşam Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in emriyle Ege Ordu Komutanlığından ayrıldıklarını savunarak, şu ifadeleri kullandı:

"Orgeneral Abdullah Recep'in derdest edilme hareketi içerisinde bulunmadım. Bir şekilde kandırılarak oraya gönderildim. Komutanlarımı ben seçmedim. Niyet okuma gibi bir yeteneğim yok. Komutanlarımın suçlu olması beni suçlu yapmaz. Akıncı Üssü'ne gitme emri verildiğinde şüphem iyice arttı. Akıncı'nın Ankara'da tek üs olması ve Ankara'da kalkışmanın olması nedeniyle kalkış yapmadım. Beşir Kanat'a 'Yakıtım yok' dedim. Yakıtımın olduğu savcılıkça tespit edilmiştir. 46 dakika kalkış yapabilecek durumdayken yapmadım. Can güvenliğimi tehdit altında hissettiğimden 'Uçmak istemiyorum' yerine 'Yakıtım yok' dedim. Darbe başarılı olsaydı yakıtımın olduğu tespit edilecek, sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacaktım, bana emir verenler de tanık olacaktı."

Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.

Yorumlar