İstanbul'da emekli olan polislere tören

- İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan: - "Polisin, yaptığı görevin değerini iyi bilmesi lazım. Bir Fethi Sekin çıktı, neleri değiştirdi? Fethi Sekin üzerine düşeni yapmasaydı sonuç ne olurdu, yapınca neler oldu?" - "Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir askeri, bir asker de bir orduyu bazen kurtarıyor. Her bir polis bu kadar değerli, bu kadar kıymetli. O çivi eğri olursa bilin ki orduyu yöneten kişinin işi de doğru gitmez"

Google Haberlere Abone ol
İstanbul'da emekli olan polislere tören

İSTANBUL (AA) - İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, polisin, yaptığı görevin değerini iyi bilmesi gerektiğini belirterek, "Bir Fethi Sekin çıktı, neleri değiştirdi? Fethi Sekin üzerine düşeni yapmasaydı sonuç ne olurdu, yapınca neler oldu? Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir askeri, bir asker de bir orduyu bazen kurtarıyor. Her bir polis bu kadar değerli, bu kadar kıymetli. O çivi eğri olursa bilin ki orduyu yöneten kişinin işi de doğru gitmez." dedi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünden emekli olan polisler için Merter'deki Polis Moral Eğitim ve Kongre Merkezi'nde tören düzenlendi. Tören, polis bandosunda yeni kurulan mehteran takımının gösterisiyle başladı.

İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, törende yaptığı konuşmada, ilk gösterisini yapan ve bir kişi hariç tüm üyeleri polislerden oluşan mehteran takımının ileride daha da güzel gösterilere imza atacağını söyledi.

Çalışkan, polis teşkilatından emekli olabilmenin büyük bir şans olduğunu, sağlıkla ve huzurla emekliliğe ulaşmanın gerçekten özel bir durum olduğunu ifade etti.

Polisliğin çok zor ve meşakkatli bir meslek olduğunu, polislerin her gün onlarca olayla karşılaştığını aktaran Çalışkan, şöyle devam etti:

"Kazasız, belasız, sıkıntısız emekliye ulaşmak, polis teşkilatında gerçekten özel bir şey. 1983 yılında Polis Kolejine, 1987'de de Polis Akademisine girdim. Polis Akademisinde polis memuru sıfatıyla okuduk. O tarihten bu yana teşkilatın ekmeğini yiyoruz. Kendimi tanıtırken 'saçından tırnağına kadar polis' diye tanıtıyorum. Bunu da övünerek söylüyorum. 'Saçından tırnağına kadar polis, ne demek?' Yani her şeyimizle polisiz. Kafamızda, gönlümüzde başka hiçbir şey olmadı. 14-15 yaşında ailemiz bizi devlete teslim etti. Bu tarihe kadar kafamızda, gönlümüzde bu teşkilata hizmet etmek, bu devlete hizmet etmek dışında hiçbir şey olmadı."

- "Bu millete ve devlete hizmet etmek gerçekten ibadet gibi"

Türk milletinin çok özel bir millet olduğunu ifade eden Çalışkan, "Bu millete ve devlete hizmet etmek gerçekten ibadet gibi. Ben ibadet kabul ediyorum. Hele hele polislik... Yani polisin tanımına baktığınızda diyor ki 'Size insanların canlarını, mallarını, ırzlarını, namuslarını emanet ediyorum' diyor. Bir aile babasına verilecek görevler bunlar. Devlet bu görevi emniyet teşkilatına vermiş. Bu çok özel bir görevdir." diye konuştu.

Çalışkan, zor dönemlerde devletin yükünün bazı kurumların sırtına bindiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Şu anda yaşadığımız dönemde de devletin ciddi bir yükü veya yapılması gereken önemli bir görevi, polis teşkilatının sırtında. Siz bunu yıllardır taşıyorsunuz. Bugünlerde taşıyanlar var, taşıyacaklar var. Yaşadığımız terör olayları, ülke içinde ve uluslararası arenadaki gelişmeler, polis teşkilatına çok özel bir görev veriyor. Bunu İstanbul'da çok net görüyorum. Türkiye'de de aynı şekilde olduğunu düşünüyorum. Biz de bu yükü taşımaya çalışıyoruz. 1991'de İstanbul'da göreve başladığımda terörle ilgili sıkıntı vardı. O dönemde de çalışırken zorlanırdık. Ancak bu dönem, şu yaşadığımız dönem, çok daha farklı. En sağından en soluna kadar bütün terör hareketleri ayaklanıp devletimizin üzerine çullandılar. Bırakın terör örgütlerini, uluslararası arenada da Türkiye üzerine özel olarak gidildiğini hepimiz hissediyoruz. Ancak biz şuna inanıyoruz; düşmanın oku ne tarafa çevrilmişse orası haktır, orası doğru yoldur, o istikamet doğru istikamettir. Bu örgütler bizim devletimize saldırıyorsa, uluslararası arenada birtakım hesaplar yapıp bizim üzerimize geliniyorsa, bilin ki biz doğru yoldayız, doğru istikametteyiz."

İl Emniyet Müdürü Çalışkan, polislerin eşini, çocuğunu, ailesini bir kenara koyarak memleket için hizmet ettiğini vurgulayarak, bu nedenle şehit yakınları, gaziler ve emeklilere pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini ifade etti.

Polisin, yaptığı görevin değerini iyi bilmesi gerektiğinin altını çizen Çalışkan, "Bir Fethi Sekin çıktı, neleri değiştirdi? Fethi Sekin üzerine düşeni yapmasaydı sonuç ne olurdu, yapınca neler oldu? Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir askeri, bir asker de bir orduyu bazen kurtarıyor. Her bir polis bu kadar değerli, bu kadar kıymetli. Her polisin değeri benim açımdan budur. O çivi eğri olursa bilin ki orduyu yöneten kişinin işi de doğru gitmez. Bu yüzden çalıştığım her arkadaşım benim için çok özeldir." değerlendirmesinde bulundu.

Törenin sonunda, emekli olan 326 polise plaketleri İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan tarafından takdim edildi.

Yorumlar