"İstanbul Finans Merkezi, yüksek büyümede kilit rol oynayacak"

İSTANBUL (AA) - MÜCAHİD EKER - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Araştırmacısı Erdal Tanas Karagöl, Türkiye'nin uluslararası yatırım ve iş ağını genişletecek İstanbul Finans Merkezi projesinin daha yüksek ekonomik büyüme oranlarının yakalanmasında kilit rol oynayacağını söyledi.

Erdal Tanas Karagöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Finans Merkezi projesinin, Türkiye'nin son dönemde sağladığı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle de güçlendirdiği ekonomik ve siyasi istikrar açısından en hayati konulardan biri olduğunu vurguladı.

Bölgesinde, enerji ve ticarette merkez haline gelen Türkiye'nin coğrafi avantajlarını kullanarak finans alanında da en önemli ülkelerden biri olma potansiyeli bulunduğunu ifade eden Karagöl, "Türkiye, bölgedeki konumuyla, ekonomik ve siyasi istikrarıyla İslam ülkeleri ve Körfez'den New York ya da Londra'ya giden sermayenin çekilebilmesi için bu potansiyelini iyi değerlendirmeli." dedi.

Karagöl, hem Türkiye'nin GSMH'ındaki yükseliş ve bölgede artan önemi hem de ekonomi ve ticaretle birlikte finansın da gelişmekte olan ülkelere kayacak olması dolayısıyla İstanbul Finans Merkezi projesinin bir ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Finans merkezi olma arayışının bu dönemde daha somut hale gelmesi konusunda Türkiye'nin geçmiş yıllara göre çok daha avantajlı olduğunu vurgulayan Karagöl, ülke ekonomisindeki birçok sorunun çözümünün de İstanbul'un finans merkezi olmasından geçtiğini söyledi.

Karagöl, "Türkiye'nin uluslararası yatırım ve iş ağını genişletecek İstanbul Finans Merkezi projesi daha yüksek ekonomik büyüme oranlarının yakalanmasında kilit rol oynayacaktır." ifadesini kullandı.

- "Sermaye hareketlerinin Türkiye'ye yönelmesine imkan tanıyacak"

SETA bünyesinde Erdal Tanas Karagöl, Yusuf Emre Koç ve Mehmet Kızılkaya tarafından hazırlanan "İstanbul'un Finans Merkezi Olma Arayışı" başlıklı raporda da, İstanbul Finans Merkezi'nin sağlayacağı avantajlar ve neden böyle bir yapıya ihtiyaç duyulduğu ortaya konuldu.

Türkiye'deki finansal hizmet sektörünün merkezini İstanbul'a taşımayı hedefleyen İstanbul Finans Merkezi'nin, aynı zamanda uluslararası sermayenin de ülkeye gelmesini teşvik edeceği belirtilen raporda, bu projeyle Türkiye'nin dünyanın önemli finans merkezleri olan Londra, New York, Hong Kong ve Frankfurt gibi merkezlerle rekabet edebilmesinin önünün açıldığı belirtildi.

Raporda, Türkiye açısından finans merkezi olma hedefinin ülkenin küresel anlamda pozisyonunu da etkileyecek bir potansiyel barındırdığına işaret edilerek, bu projeyle Batı sermayesinin yanında Körfez ve Asya sermayesinin de çekilebileceği aktarıldı.

Uluslararası yatırım ve sermaye hareketleri açısından ciddi gelişim kaydeden ülkelerin başında gelen Türkiye'nin, bu alanda elde ettiği kazanımları İstanbul Finans Merkezi projesi kapsamında kurumsal bir çerçeveye oturtmak istediği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

"İstanbul Finans Merkezi'nin faaliyete geçmesiyle Türkiye'nin ekonomik açıdan yükselen uluslararası konumunun kısa vadeli sermaye hareketleri yerine uzun vadeli yatırımlar ve sağlanacak güçlü kurumsal yapıyla kalıcı hale gelecek olması, projenin Türkiye'ye sağlayacağı temel kazanımların başında geliyor. İçinde bulunduğu coğrafyada sahip olduğu istikrarla birlikte sağlam hukuki ve teknik altyapısı olan bir finans merkezi, sermaye hareketlerinin Türkiye'ye yönelmesine imkan tanıyacaktır."

- "Tasarruf açığının azalmasına ciddi katkı yapacak"

Raporda, doğrudan yabancı yatırım açısından son yıllarda 12-15 milyar dolar arasında bir performans gösteren Türkiye'nin İstanbul'un finans merkezi olmasıyla bu alanda göstereceği atılımın, ekonomik büyümenin yüzde 3-4 bandından daha yukarı seviyelere yükselmesinin itici güçleri arasında olacağı vurgulandı.

SETA raporunda, şu değerlendirmelere yer verildi:

"İstanbul Finans Merkezi projesi, sağlayacağı ekonomik büyüme performansının yanında Türkiye'ye yönelecek sermaye ve döviz hareketleriyle ülke ekonomisindeki yapısal problemlerin başında gelen tasarruf açığı sorununun azalmasına da ciddi katkı yapacaktır. Tasarruf oranlarında sağlanacak bu artış Türkiye'nin önceki dönemlerde ekonomik krize yol açan dış piyasalardan yüksek faiz oranlarıyla borçlanmasının yerine uygun maliyetli kredi bulmasına olanak tanıyacak ve ekonomik yapının güçlenmesini sağlayacaktır. Türkiye'nin Balkanlar ve Kuzey Afrika'da artan etkinliği, İslami finans alanındaki yüksek potansiyeli ve Kafkasya bölgesiyle başta enerji projeleri olmak üzere genişleyen ekonomik iş ağı göz önüne alındığında, İstanbul Finans Merkezi, bu alanlarda edinilen kazanımların uzun vadeli olmasını sağlayacak kurumsal altyapıyı Türkiye'ye kazandıracaktır."

Raporda, İstanbul Finans Merkezi projesinin hem iç hem de dış şoklara karşı ekonomik yapının dayanıklılığını artıracağı vurgulandı.

Finans sektörünün alt dalları ve finansal ürün çeşitliliğinde önemli bir gelişim kaydeden İstanbul'un, Orta Doğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika bölgelerine etki edebilecek bir finans merkezi olma potansiyeline sahip olduğu belirtilen raporda, İslami finansın İstanbul Finans Merkezi tarafından teşvik edilmesi ve payını artırmasının büyük bir önem taşıdığı kaydedildi.

Raporda, kurumsal, hukuki ve teknolojik altyapının oluşturulması ve İstanbul Finans Merkezi ile ilgili imaj ve tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiği de belirtildi.