İsrail'den Filistin'e yeni baskı yöntemi

İsrail'in Batı Şeria'nın bazı kısımlarını ilhak etme planlarına tepki olarak Filistin tarafının Tel Aviv ile olan güvenlik koordinasyonunu askıya almasının ardından, İsrail yenidoğan Filistinli çocukların kendi sistemlerinde kayıtları olmadığı gerekçesiyle yurt dışına çıkışına izin vermiyor.

İsrail'in bu uygulamasının mağdurlarından biri de Filistinli anne Enver Abdulhakim.

Çocuğuyla, ABD'deki eşinin yanına gitmek isteyen anne Abdulhakim, İsrail'in seyahat yasağı politikaları nedeniyle ailesinin bir araya gelemediğini ifade etti.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde yaşayan Abdulhakim, bir yıl önce ABD'de yaşayan bir Filistinli ile evlendi. Ancak özel nedenlerden dolayı eşiyle ABD'ye gidemeyen Abdulhakim daha sonra yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle sınır kapılarının kapatılması sonucu ülke dışına çıkamadı.

Bu süreçte ilk çocuğunu dünyaya getiren Abdulhakim, Filistin yönetiminden çocuğunun kimlik belgelerini aldı ve Kovid-19 sebebiyle alınan önlemlerin kaldırılması aşamasında daha önce kapatılan Kerame Sınır Kapısı'nın da açılması ile ABD'de yaşayan kocasının yanına gitmeye karar verdi.

Ancak Abdulhakim'in ailesini bir araya getirme hayali yarım kaldı. Filistin İçişleri Bakanlığından tüm resmi belgeleri almış olmasına rağmen İsrail, Abdulhakim'in çocuğunun kendi ellerindeki Filistin nüfus siciline kayıtlı olmadığı gerekçesiyle seyahat etmesine izin vermedi.

Filistin yönetimi, Tel Aviv'in Batı Şeria'nın bazı kısımlarını ilhak etme planlarına tepki olarak 20 Mayıs'ta İsrail ile yapılan güvenlik koordinasyonu dahil tüm anlaşmaları askıya aldığını açıklamıştı.

Böylece Filistin yönetimi, İsrail tarafına Filistinlilerin nüfus kayıtlarına ilişkin güncellemeleri vermeyi durdurmuş oldu.

Anne Abdulhakim AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Çocuğum Muhammed için, kocamın resmi belgelerine ve Filistin İçişleri Bakanlığından aldığım belgelere dayanarak Amerikan pasaportu aldık, ancak İsrail tarafı seyahat etmemizi engelledi." dedi.

Abdulhakim "İsrail tarafı, Filistin kanalları aracılığıyla çocuğun annesi olduğuma dair kanıt istedi. Ancak güvenlik koordinasyonunun askıya alınması nedeniyle bu mümkün olmadı." ifadelerini kullandı.

Resmi verilere göre, Filistin yönetiminin 20 Mayıs 2020'de İsrail ile güvenlik koordinasyonunu askıya almasından bu yana 25 binden fazla Filistinli çocuğun kaydı, küçük Muhammed gibi İsrail'e verilmedi.

Nablus'taki Filistinli Haya Şabbaru da aynı nedenle Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) kocasının yanına gidemedi.

Şabbaru mart ayının başlarında, BAE'den ailesinin kaldığı Nablus'a geldi, çocuğunu doğurdu ve tekrar seyahat etmek için gerekli tüm belgeleri tamamladı. Ancak İsrail, ellerindeki kayıtlarda olmadığı gerekçesiyle çocuğun çıkışına izin vermedi.

Anne Şabbaru, "Siyasi durum hayatımıza ve kaderimize yansıyor. Seyahat etmek zorundayım ama mahsur kaldık ve bir çözüm umudumuz da yok." dedi.

Filistin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Harb ise İsrail ile güvenlik koordinasyonunun askıya alınmasından sonra 25 binden fazla yenidoğan bebeğin Filistin nüfus kayıtlarına geçtiğini aktardı.

"Güvenlik koordinasyonunun askıya alınmasının ardından İsrail tarafına herhangi bir belge göndermedik, doğum ve ölüm kaydını da güncellemedik." diyen Harb "Bu Filistin'in egemenlik hakkıdır. İsrail'in bu konuda bir hakkı bulunmuyor." dedi.

Harb, İsrail'in söz konusu uygulamasının ise uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve İsrail'in bu uygulamayı Filistin'i aldığı karardan döndürmeye yönelik baskı unsuru olarak kullandığına dikkati çekti.