İsrail Mescid-i Aksa'nın altında ne yapıyor?
- Her ne kadar İsrail, Mescid-i Aksa'nın altında yürüttüğü kazı çalışmalarını inkâr etse de Filistinliler açısından hiçbir zaman bu olgu "gerçekliğini" yitirmedi - Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanı ve Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh Sabri: - "İsrail, Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Silvan Mahallesi'nden Mescid-i Aksa'ya doğru ciddi bir hafriyat çalışması yürütüyor. Bunun neticesinde Mescid'in Silvan yönünde ve batı duvarı yönünde birçok defa çökme meydana geldi. Bu durum da İsrail'in çalışmalarını ispat ediyor" - "İsrail'in bu kazı çalışmaları, Mescid-i Aksa'nın temellerine açıkça zarar vermektedir ve Allah korusun yıkılmasına neden olacaktır" - Mescid-i Aksa'nın eski müdürü Şeyh Bukeyrat: - "İsrail, Silvan Mahallesi'nden Mescid-i Aksa'nın kapılarına kadar uzattığı tünellerle yeni bir vakıa yaratmaya çalışıyor ve Talmudik-Tevrat kaynaklı misyonu yenilemeye çalışıyor. Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Emevi Sarayları bölgesindeki kazılarla sözde Süleyman Mabedi'ne ait tuvaletleri arama çabası bunun en önemli delilidir"
KUDÜS (AA) - ESAT FIRAT - Filistinliler, İsrail'in işgal
altındaki Doğu Kudüs'te adım adım yürüttüğü Yahudileştirme
politikalarına şahit olurken, İsrail'in Mescid-i Aksa'nın altında
sürdürdüğü kazı çalışmaları ise onlar için meçhullüğünü korumaya
devam ediyor.
İlk defa 1981'de Harem-i Şerif'in içindeki Kubbet'us Sahra'ya
birkaç metre uzaklıktaki Kayıtbay Sebili'ne kadar uzanan bir tüneli
fark eden Filistinliler, böylece İsrail'in Mescid-i Aksa'nın
altında yürüttüğü kazı çalışmalarından haberdar oldu.
Her ne kadar İsrail, Mescid-i Aksa'nın altında yürüttüğü kazı
çalışmalarını inkâr etse de Filistinliler açısından hiçbir zaman bu
olgu "gerçekliğini" yitirmedi.
İsrail'in 1996'da Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı'nın (Burak
Duvarı-Ağlama Duvarı) altında açtığını duyurduğu tünel ve daha
sonra bu çerçevede açılan diğerleri, İsrail'in kutsal mabedin
altında ve çevresinde yürüttüğü kazı çalışmalarına ilişkin
"şüpheleri" güçlendirdi.
Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanı ve Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh
İkrime Sabri, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamalarda,
İsrail'in başta Mescid-i Aksa'nın altı olmak üzere bölgede geniş
çaplı hafriyat çalışması yürüttüğünü teyit etti.
- "İsrail kazılarla Yahudi bağına ulaşmaya çalışıyor"
Şeyh Sabri, "İsrail, Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Silvan
Mahallesi'nden Mescid-i Aksa'ya doğru ciddi bir hafriyat çalışması
yürütüyor. Bunun neticesinde Mescid'in Silvan yönünde ve batı
duvarı yönünde birçok defa çökme meydana geldi. Bu durum da
İsrail'in çalışmalarını ispat ediyor." diyerek, 1980'li yıllarda
Mescid-i Aksa'nın altında keşfedilen tünel ile bu bağlamda mabedin
temelinde meydana gelen büyük çatlaklıkların halihazırdaki
varlığına vurgu yaptı.
İsrail'in söz konusu kazı çalışmalarının amacına ilişkin Şeyh
Sabri, "Ana hedef Yahudi tarihine dair bir bulguya ulaşmaktır.
Ancak İsrail, Doğu Kudüs'ü işgal ettiği 1967'den bu yana sürdürdüğü
kazı çalışmalarına rağmen bu bağlamda tek bir bulguya
rastlamamıştır." ifadelerini kullandı.
Şeyh Sabri, İsrail'in 1996'da açtığını duyurduğu ve Eski Şehir
bölgesindeki Ömeriye Okulu'ndan Burak Duvarı'na kadar uzanan
tünelin aynı zamanda Filistinlilerin mülklerinde de derin
çatlaklara yol açtığını dile getirdi.
- "Mescid-i Aksa yıkılabilir"
Kazıların Mescid-i Aksa'nın temellerine de zarar verdiğini
vurgulayan Şeyh Sabri, "İsrail'in bu kazı çalışmaları, Mescid-i
Aksa'nın temellerine açıkça zarar vermektedir ve Allah korusun
yıkılmasına neden olacaktır." dedi.
Kazılar nedeniyle 5 büyüklüğünde bir deprem olması durumunda
Mescid-i Aksa'nın yıkılabileceğine dikkati çeken Şeyh Sabri, son
dönemlerde kutsal kentte küçük çaplı depremlerin meydana geldiğini
ancak şu ana kadar Mescid-i Aksa'nın bunlardan zarar görmediğini
aktardı.
Şeyh Sabri, İsrail'in UNESCO'nun geçen yıllar boyunca kazı
çalışmalarına dair kurduğu araştırma komisyonunun bu çerçevede
soruşturma başlatmasına izin vermediğini belirterek, "Uluslararası
herhangi bir heyetin gerçekleri görme hakkı vardır. Ancak İsrail,
söz konusu saldırılarını ortaya çıkarmak isteyen hiçbir heyete izin
vermiyor. Eğer İsrail bu yönde herhangi bir saldırıda bulunmuyorsa
neden yaptıklarının uluslararası komiteler tarafından
soruşturulmasına izin vermiyor?" diye konuştu.
- "Kazıların incelenmesi için uluslararası bir komite
kurulmalıdır"
Mescid-i Aksa'nın eski müdürü Şeyh Nacih Bukeyrat da Şeyh Sabri
ile aynı görüşü paylaşarak, İsrail'in kazı çalışmalarını incelemek
üzere uluslararası bir komitenin kurulması gerektiğine vurgu
yaptı.
Şeyh Bukeyrat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mescid-i
Aksa'nın altında kazı çalışmalarını kesin bir dille ifade
edemeyeceklerini ancak kazı çalışmaları olduğuna dair ellerinde 3
sebep olduğunu şöyle ifade etti:
"Birinci sebep 1981 yılında keşfedilen ve Kayıtbay Sebili'ne
kadar uzandığı ortaya çıkan tünel. İkinci sebep, Mescid-i Aksa'ya
bitişik binalarda meydana gelen çatlaklıklar. Bu çatlaklıklar hâlâ
hafriyatın sürdüğünü ortaya koyuyor. Üçüncü sebep ise işgal
devletinin Mescid-i Aksa'nın zemininde yapılacak herhangi bir
çalışmaya izin vermemesi. Dolayısıyla soruyoruz, neden
korkuyorsunuz?"
İsrail'in Mescid-i Aksa çevresinde yürüttüğü kazı çalışmalarının
kesin olduğuna vurgu yapan Şeyh Bukeyrat, İsrail'in, Filistin,
Arap-İslam dünyası ve Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür
Teşkilatı'nın (UNESCO) tüm itirazlarına rağmen, kazı çalışmalarını
sürdürdüğüne vurgu yaptı.
Şeyh Bukeyrat, İsrail'in söz konusu kazı çalışmalarının bilimsel
değil, siyasi olduğunun altını çizerek, "İsrail, Silvan
Mahallesi'nden Mescid-i Aksa'nın kapılarına kadar uzattığı
tünellerle yeni bir vakıa yaratmaya çalışıyor ve Talmudik-Tevrat
kaynaklı misyonu yenilemeye çalışıyor. Mescid-i Aksa'nın
güneyindeki Emevi Sarayları bölgesindeki kazılarla sözde Süleyman
Mabedi'ne ait tuvaletleri arama çabası bunun en önemli delilidir."
diye konuştu.
- İsrail inkâr ediyor
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 2009'daki bir kabine
toplantısında yaptığı konuşmada, Mescid-i Aksa'nın altında
yürütülen kazı çalışmalarını inkâr ederek, "Bunlar, aşırılık
yanlısı azınlık tarafından dillendirilen yalan söylentilerdir. Bu
söylentilerin gerçeklikle ilgisi yoktur." savunmasında
bulunmuştu.
İsrail'in Haaretz gazetesi de 2016'da İsrailli yetkililerin,
"İslami Hareket ile Filistinli gruplar tarafından yapılan
şikâyetlere rağmen söz konusu mekânın altında herhangi bir hafriyat
gerçekleştirilmemiştir." şeklindeki sözlerini aktararak söz konusu
"gerçekliği" inkâr etmişti.
Tüm bu itirazlar, Mescid-i Aksa'nın altında ve çevresinde
sürdürülen kazı çalışmaların incelenmesi için uluslararası bir
komitenin kurulmasını talep eden Filistinlileri ikna etmeye
yetmiyor.
- Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa,
Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler,
içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze,
medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi
altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı
çalışmaları yapıyor.
Tel Aviv yönetimi 2003'ten itibaren Yahudi yerleşimcileri, polis
korumasında Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanların
girişlerine yaş sınırlaması getiriyor. Birçok radikal İsrailli
örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi
tapınağının bulunduğuna inandıkları Harem-i Şerif'in kendileri için
de ibadete açılması çağrısında bulunuyor.
UNESCO Dışişleri Komisyonu, 13 Ekim 20016'da Mescid-i Aksa'nın
Musevilikle bağına dair herhangi bir ibarenin bulunmadığına ilişkin
tasarıyı oylamış ve 6'ya karşılık 24 oyla kabul etmişti. Karar
tasarısı daha sonra UNESCO Yürütme Kurulu tarafından da
onaylanmıştı.
UNESCO Dünya Mirası Komitesi ise 7 Temmuz 2017'de İsrail'in Kudüs'te Mescid-i Aksa ve çevresinde egemenlik hakkı iddiaları ve yürüttüğü yasa dışı kazıları kınayan bir tasarıyı kabul etmişti.
Yorumlar