İsrail Büyükelçiliği önünde Mavi Marmara anması

Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırının 6. yılı dolayısıyla, olayda hayatını kaybedenler, İsrail Büyükelçiliği konutu önündeki törenle anıldı.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfının da aralarında bulunduğu birçok kuruluşun bir araya gelmesiyle oluşturulan Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunca düzenlenen törene katılanlar, Filistin bayrakları ve saldırıda ölenlerin fotoğraflarını taşıdı.

Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı törende, saldırıda hayatını kaybedenler anıldı. İsrail karşıtı slogan atan gruptakiler, birlikte sabah namazı kıldı.

Platform adına basın açıklaması yapan Soner Kartal, Mavi Marmara saldırısının ardından mağdurlar, ilgili tüm gerçek ve tüzel kişiler ile ölenlerin ailelerinin haklarının, birçok ülkede dava konusu edildiğini belirtti.

İsrail ve Türk yetkilileri arasında Mavi Marmara saldırısı konusunda görüşmelerin yürütüldüğü yönünde basında çıkan haberlere değinen Kartal, bu konudaki dava ve soruşturmalara etki edecek tek yetkili mercinin, şehit aileleri ve saldırı mağdurları olduğunu savundu.

Kartal, "Mağdur yakınlarının rızası ve onayı alınmadan terör şebekesi İsrail ile yapılan hiçbir anlaşmayı tanımadığımızı bu platformdan haykırıyoruz." ifadesini kullandı.

Açılan davaların, olayda sorumluluğu bulunan İsraillilerin yargılanmasını sağlamasının yanında Akdeniz ile Gazze'yi özgürleştireceğini kaydeden Kartal, "Mavi Marmara filosuna yönelik saldırı Türk halkı veya Türk devletine değil, Müslümanlara yönelik bir saldırıdır. Bu nedenle bunun Türkiye ile İsrail arasında değil, Müslümanlar ile İsrail arasında bir sorun olarak kabul edilmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze'ye insani yardım götürülen Mavi Marmara gemisine, uluslararası karasularda İsrail askerleri tarafından 31 Mayıs 2010'da düzenlenen saldırıda 10 kişi hayatını kaybetmiş, 50'yi aşkın kişi yaralanmıştı. Mavi Marmara saldırısı, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıdan duyduğu pişmanlığı dile getirmiş, Türkiye'den özür dilemiş ve tazminat ödeme sözü vermişti.