‘İsrail, ABD’siz barış görüşmelerine katılmaz’
- ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi Friedman: - "İsrail, (ABD’nin olmadığı) ve başka bir devletin arabuluculuğunda olacak herhangi bir barış görüşmesine asla katılmaz” - “Sadece Birleşik Devletler, tarihi bir barışın sağlanmasını sağlayacak bölgesel güvenilirliğe sahiptir” - “(Filistinlilerin bazı tepkileri) Çirkin, kışkırtıcı, haksız ve anti-Semitikti. Bu tepkiler çok fazla duygusaldı ve maalesef aşırıydı. Çünkü Amerika, İsrail'in egemenliğinin sınırları da dahil olmak üzere Kudüs'ün son statüsü ile ilgili konularda net bir tavır takınmadı”
KUDÜS (AA) - ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman,
İsrail’in ABD’nin arabulucu olmadığı barış görüşmelerine
katılmayacağını söyledi.
İsrail’in Jerusalem Post gazetesine verdiği röportajda
açıklamalarda bulunan ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi Friedman,
“İsrail, (ABD’nin olmadığı) ve başka bir devletin arabuluculuğunda
olacak herhangi bir barış görüşmesine asla katılmaz.” dedi.
Friedman, ABD’nin müdahalesi olmadan İsrail ile Filistin
arasında barışın sağlanmayacağına vurgu yaparak, “Sadece Birleşik
Devletler, tarihi bir barışın sağlanmasını sağlayacak bölgesel bir
güvenilirliğe sahiptir." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü "İsrail’in başkenti" olarak
tanıması ve ABD’nin Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Washington
temsilciliğini kısmi olarak kapatmasını ABD halkının iradesi olarak
niteleyen Friedman, “Biz kanun devletiyiz. Bu kanunlar önemli
hükümet politikalarını yansıtmak için var. Filistinlilerin de bu
yasalara uymamaları için hiçbir neden yok. Eğer uyarlarsa bu
kanunlarla barış süreci çok hızlı bir şekilde ilerler.” şeklinde
konuştu.
Friedman, Filistin’in ABD’nin Kudüs kararına karşı ortaya
koyduğu tavrın “çirkin, kışkırtıcı ve haksız” olduğunu ileri
sürerek, “(Filistinlilerin bazı tepkileri) Çirkin, kışkırtıcı,
haksız ve anti-Semitikti. Bu tepkiler çok fazla duygusaldı ve
maalesef aşırıydı. Çünkü Amerika, İsrail'in egemenliğinin sınırları
da dahil olmak üzere Kudüs'ün son statüsü ile ilgili konularda net
bir tavır takınmadı.” ifadelerini kullandı.
- Kudüs'teki yarım asırlık işgal
Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek
taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan
etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul
ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını
geçersiz saydı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası
toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor.
İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri başkent
Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı
bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in
"1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin
geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına
son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te
durmuştu.
- Trump'ın açıklaması tüm dengeleri değiştirdi
ABD Başkanı Trump, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada, Kudüs'ü tek
taraflı olarak "İsrail'in başkenti" olarak kabul ettiğini ilan
etmiş ve Tel Aviv'deki Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs'e taşıması
noktasında Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini
açıklamıştı.
Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin
kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz
hale geleceği uyarılarını göz ardı etmişti.
BMGK'de 18 Aralık'ta, ABD'nin Kudüs kararını geçersiz kılma
yaklaşımıyla Mısır'ın gündeme getirdiği tasarı, ABD'nin vetosuna
karşın kalan 14 üyenin de desteğini almış ve ABD Kudüs konusunda
BM'de yalnız kalmıştı.
Filistin devleti, ABD'nin Kudüs kararı sonrasında
İsrail-Filistin barış görüşmelerinde ara bulucu rolünü kaybettiğini
ilan ederek, ABD'li yetkililerin Filistin'de kabul edilmeyeceğini
açıklamıştı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump'ın 6 Aralık'ta Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan kararını açıklamasının ardından, İsrail-Filistin'i ziyaret etmesi beklenen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüşmesini iptal etmişti.
Yorumlar