İSO Çin Ülke Günü
- İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan: - "Çin, 1,4 milyara yaklaşan nüfusu, sanayileşme ve teknolojide elde ettiği ilerleme, büyüyen ve gelişen ekonomisi ile ihracatçılarımız açısından önemli fırsatlar sunmaktadır" - "Türkiye ve Çin’in son dönemde yakaladıkları büyüme hızları, her iki ülkeyi ekonomik anlamda da birbirlerine daha fazla yakın olmaya teşvik etmektedir" - Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Qian: - "Önümüzdeki 5 sene içinde 8 trilyondan fazla mal ithal edeceğiz, dış yatırımlarımız da 750 milyar doları aşacak. Bu kapsamda Türkiye'den Çin'e daha fazla ihracat yapıldığını görmek isteriz"
İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu
Başkanı Erdal Bahçıvan, Çin'in 1,4 milyara yaklaşan nüfusu,
sanayileşme ve teknolojide elde ettiği ilerleme, büyüyen ve gelişen
ekonomisi ile ihracatçılar açısından önemli fırsatlar sunduğunu
ifade etti.
Bahçıvan, İSO'nun düzenlediği "Çin Ülke Günü"nün açılışındaki
konuşmasında, Türkiye-Çin ilişkilerinin İpek Yolu vasıtasıyla çok
köklü bir arka plana sahip olduğunu, özellikle 2010'da stratejik iş
birliği seviyesine yükseltilmesinin ardından tarihi bir süreç
yaşadığını söyledi.
Bakü-Tiflis-Kars demir yolunun, Çin'in tarihi İpek Yolu'nun
yeniden canlandırılmasını hedefleyen "Kuşak ve Yol" projesinin bir
parçası olacağını bildiren Bahçıvan, projenin Türkiye ile Çin’in
ticaret ve yatırım önceliklerinin buluştuğu ortak paydayı
gösterdiğini belirtti.
Bahçıvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması her şeyden önce ticari açıdan son derece önemli. Öyle ki Çin ile Avrupa arasında mal sevkiyat süresi ve maliyeti ciddi ölçüde düşecektir. Önümüzdeki çağı şekillendirecek olan bu büyük altyapı yatırım projeleri; Türkiye ve Çin açısından ekonomik gelişmenin hız kazandığı, yatırımların arttığı, ticaretin önündeki engellerin kaldırıldığı, pazarların birbirine bağlandığı bir kazan-kazan denklemini ifade ediyor.
Her iki ülkenin de kurucu ortak olduğu Asya Altyapı Yatırım
Bankası, altyapı yatırım ihtiyacı yüksek olan Asya’yı küresel
ekonomik kalkınmanın odağına yerleştirme potansiyeline sahiptir.
İki ülkenin iş birliği ayrıca G20, Şanghay İşbirliği Örgütü gibi
uluslararası yapılar bünyesinde de güçlenerek devam
ediyor."
- "Çin’e olan ihracatımızın tatmin edici bir düzeye çıkmasını umuyoruz"
Erdal Bahçıvan, Türkiye ve Çin’in son dönemde yakaladıkları
büyüme hızlarının her iki ülkeyi ekonomik anlamda da birbirlerine
daha fazla yakın olmaya teşvik ettiğini vurguladı.
Çin'in, Türkiye’yi Balkanlar ve Avrupa’ya bir çıkış kapısı
olarak gördüğünü aktaran Bahçıvan, Türkiye'nin ise Çin’i siyasi,
ekonomik ve güvenlikle ilgili alanlarda karşılıklı ilişkilerin
güçlendirilmesi gereken bir partner olarak değerlendirdiğini ifade
etti.
Bahçıvan, şunları kaydetti:
"11 trilyon dolarlık gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) ile
dünya ekonomisinin yüzde 15’ini oluşturan Çin'in, 1,4 milyara
yaklaşan nüfusu, sanayileşme ve teknolojide elde ettiği ilerleme,
büyüyen ve gelişen ekonomisi ile ihracatçılarımız açısından da
önemli fırsatlar sunmaktadır. Dış ticaret verilerimize baktığımızda
ise Çin’e ihracatımızın 2016 yılında yaklaşık 785 milyon dolar
olarak gerçekleştiğini, yaklaşık 10 milyar dolar olan ithalatımızın
ise Çin’i en fazla ithalat yaptığımız ülkeler listesinde en tepeye
taşıdığını görüyoruz. Rakamların bizlere söylediği üzere ikili
ticaret ilişkilerimizde Çin lehine ciddi bir fazlalık
bulunmaktadır. İki ülke arasındaki ticaretin, iki ülkenin iş
insanlarının katkılarıyla, kısa sürede daha dengeli ve sağlıklı bir
yapıya kavuşacağına inanıyoruz.
1,5 trilyon doların üzerinde ithalat potansiyeline sahip olan ve
iç tüketime dayalı büyüme sürecine geçme planlarını devreye alan
Çin’e olan ihracatımızın tatmin edici bir düzeye çıkmasını
umuyoruz. Bunu temin etmek için ticaretin önündeki engellerin
kaldırılmasına, gümrükler ve standartlar alanında etkin bir iş
birliğinin geliştirilmesine, ticari ilişkilerin artırılmasına
gayret gösterilmektedir."
- "Çin ile Türkiye’nin üçüncü ülkelerde ortak yatırımlar yapması için büyük potansiyel var"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, Çin’in küresel çapta 100
milyar doların üzerindeki doğrudan yabancı yatırımları
düşünüldüğünde, yetersiz bir bölümünün Türkiye'ye yöneldiğini
belirtti.
Çin'in Türkiye'ye yönelen yatırımlarını artırmayı hedeflediğini
bildiren Bahçıvan, "Karşılıklı yatırımların yanı sıra, Çin ile
Türkiye’nin Afrika ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere üçüncü
ülkelerde ortak yatırımlar yapması için de büyük potansiyel
bulunuyor. Özetle iki ülkenin iş insanlarının katkılarıyla
karşılıklı yatırım, ticaret ve iş birliğimizin gelişerek daha
yüksek düzeylere ulaşması için çalışmaktayız." diye konuştu.
Bahçıvan, Çin Komünist Partisi’nin 19’uncu Ulusal Kongresi'nde, Çin’in küresel serbest ticaret sisteminin parçası olmaya devam edeceği ve gümrük duvarlarına karşı mücadelesinin süreceği söylemlerinin, kendilerini son derece memnun ettiğini, yeni dönemde de Türkiye'nin Çin ile iş birliğinin artarak devam edeceğini ifade etti.
- "İstanbul’da Çin mahallesi kurmalıyız"
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Abdulkadir Emin Önen de 2018 yılının
Çin’de "Türkiye Turizm Yılı" ilan edildiğini, gelecek yıl daha çok
Çinli turistin Türkiye'ye gelmesini beklediklerini söyledi.
Türkiye'nin Çinli turist pazarından daha fazla pay alması için
Çin'de daha fazla noktaya uçuş gerçekleştirilmesi gerektiğini
vurgulayan Önen, "Çinli turistler, İngilizce değil Çince konuşan
turist rehberleriyle muhatap olmalı. Ayrıca dünyanın büyük
şehirlerinin bir çoğunda Çinlilerin rahatça yemek yiyebildiği ve
alışveriş yapabildiği Çin mahallesi (China town) var. Biz de
İstanbul’da bir Çin mahallesi kurmalıyız." şeklinde
konuştu.
- "Türkiye'den Çin'e daha fazla ihracat yapıldığını görmek isteriz"
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Qian Bo ise çok eski zamanlardan beri İpek Yolu'nun ticaret ve kalkınma yolu olduğunu belirterek, "Kuşak ve Yol" projesinin amacının, iş birliği yoluyla ticareti ve ekonomik ilişkileri geliştirmek olduğunu, projenin 20 ülkede istihdam yarattığını aktardı.
Çin'in yeni bir döneme girdiğini belirten Qian, şunları
kaydetti:
"Çin'in modernleşmesine bakıldığında gelişme düzeyimiz daha üst düzeye çıktı. 2020’ye kadar Çin'de refah düzeyi yüksek bir toplum yaratma amacındayız. Yoksulluğu ortadan kaldırmaya kararlıyız. 2020-2035 yıllarında ülkenin modernleşme hedefini gerçekleştireceğiz. İnsanların yaşam standartlarını yükseltmeye kararlıyız. Önümüzdeki 5 sene içinde 8 trilyondan fazla mal ithal edeceğiz, dış yatırımlarımız da 750 milyar doları aşacak. Bu kapsamda Türkiye'den Çin'e daha fazla ihracat yapıldığını görmek isteriz."
Yorumlar