İsmi doğru yazılmasaydı... Mucizenin resmi
Suriye'den Türkiye'ye yaralı bir şekilde getirilen kız tedavisinin ardından, ailesi ile kavuştu. Suriyeli kızın başından geçenler, gözyaşlarına boğdu.
Suriye’den 2017 başında ağır yaralı getirilen 15 yaşındaki E., Türkiye’de 22 ameliyat geçirdi. Dilini bilmediği memlekette gözlerini açtı, devlet korumasına alındı. 1.5 yıllık ayrılık önceki gün Yayladağ Sınır Kapısı’nda son buldu. Sınır ötesi kavuşmaya tanıklık ettik.
Suriye'nin İdlib kentindeki patlamada yaralanmasının ardından Türkiye'de tedavi edilen 14 yaşındaki kız çocuğu 1,5 yıldır ayrı kaldığı ailesine Hatay'daki Yayladağı Sınır Kapısı'nda kavuştu.Mersin'de tedavi edilen E.H.Y'nin (14) ailesine kavuşma hayali, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hatay Valiliği ile Türk Kızılayı yetkililerince gerçeğe dönüştürüldü.
GÖZYAŞLARINA BOĞULDULAR
Patlamanın etkisiyle birçok kez ameliyat edilen Suriyeli E.H.Y, ayrı kaldığı ailesiyle yeniden bir araya gelmek için yetkilerden yardım istedi. Türk yetkililer, görüşmeler sonucu Suriye'de yaşayan aileye ulaşarak Yayladağı Sınır Kapısı'na getirdi. E.H.Y. burada 1,5 yılın ardından ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. Kavuşma anında Suriyeli kız, ailesi ve görevlilerin gözyaşlarını tutamadıkları görüldü. Uzun süre gözyaşları içinde kalan E.H.Y, ailesine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Duygularını tarif etmekte zorlandığını belirten E.H.Y, "İdlib'de evimizin yakınına düşen bombanın patlaması sonucu ağır yaralandım. Beni Türkiye'ye tek başıma getirdiler. Çok şükür burada tedavim oldu ve sağlığıma kavuştum. Ben Türkiye'ye geldiğimde ailem orada kaldı ve uzun süre kimseden haber alamadım." dedi.
Sağlığına kavuştuktan sonra ailesiyle yeniden bir araya gelme isteğini yetkililere ilettiğini anlatan E.H.Y, "Onlar da yardımcı oldular. 1,5 yıldır ailemden kimseyi görmemiştim, çok mutlu oldum. Emekleri geçenlere teşekkür ediyorum." diye konuştu. Anne W.H.Y. de uzun süre sonra kızına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu vurguladı.Ailesiyle sınırda kavuştuktan sonra Suriye'ye dönen E.H.Y, Türkiye'den ayrıldığı sırada duygusal anlar yaşandı.
İSMİ DOĞRU YAZILMASAYDI...
Hürriyet'in haberine göre ise Kızılay vaka çalışanı İclal Karabey şöyle konuştu: “E.’nin ailesiyle Suriye’de bir araya gelmesinin daha uygun olduğuna karar verildi. Prosedürlerin tamamlanması bir yılı buldu. Kızımızla iki bayram geçirdik. Başlarda endişeliydi. Zaman geçtikçe arkadaşlarıyla kaynaştı. Hep çok güçlüydü. Şanslıydı da… Eğer ismi doğru kaydedilmemiş olsaydı, onu bulmamız daha uzun sürebilirdi.”
HEP ÇOK GÜÇLÜYDÜ
Bütün bu gelişmeler olurken, E.’nin ailesi de Suriye’deki patlamadan yaralı olarak kurtulmuş, tedavileri yapıldıktan sonra kayıp kızlarını aramaya başlamıştı… E.’nin annesi Wedad D., Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne komite de Türk Kızılayı’na başvurdu. Aile Bağlarının Yeniden Tesisi Programı devreye sokuldu. Kızılay, her yerde kayıp kız çocuğunu aramaya başladı. İyi haber iki ay sonra geldi. E., Mersin’de devlet korumasında bulundu. Patlamadan tam üç ay sonra E., ailesinin sağ olduğunu öğrendi. Meşakkatli bir çalışma başlatıldı. Aile birleşimi prosedürü iki ülke arasında çeşitli kurumların koordinasyonunu gerektirdiği ve çocuğun en yüksek yararı gözetilerek yapıldığından süreç uzadı. Kızılay vaka çalışanı İclal Karabey, sonrasını şöyle anlatıyor: “E.’nin ailesiyle Suriye’de bir araya gelmesinin daha uygun olduğuna karar verildi. Prosedürlerin tamamlanması bir yılı buldu. Kızımızla iki bayram geçirdik. Başlarda endişeliydi. Zaman geçtikçe arkadaşlarıyla kaynaştı. Hep çok güçlüydü. Şanslıydı da… Eğer ismi doğru kaydedilmemiş olsaydı, onu bulmamız daha uzun sürebilirdi.”
GÖZYAŞLARIYLA KUCAKLAŞTILAR
Aileyi ayıran korkunç patlamanın üzerinden bir buçuk yıl geçtikten sonra işlemler tamamlandı ve büyük kavuşma zamanı belirlendi… E., kendisine yuva olan Mersin’deki devlet yurdundan önceki gün yola çıktı. Türkiye ve Suriye’yi ayıran Yayladağı sınır kapısında büyük bir heyecan vardı. Bariyerlerin ardında onu annesi, babası ve altı kardeşi bekliyordu… Büyük buluşma, Hatay Valiliği’nin desteğiyle iki ülkenin arasındaki ‘tarafsız bölge’de gerçekleşti. Türk Kızılayı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri E.’yi, sınırda Uluslararası Kızılhaç Komitesi eşliğinde bekleyen aileye teslim etti. E., anne ve babasına koştu; aile uzun süre birbirine sarılarak ağladı… Ailesi, hasret kaldıkları çocuklarını Lazkiye’ye götürmek üzere yola çıktı. Ağır yaralı olarak geldiği Türkiye’den ayrılırken E., duygularını “Burada kendi ailem yoktu ama bir Türk ailem oldu. Kurumdaki anneleri ve çocukları çok sevdim, hepsi çok iyilerdi. Herkesi çok özleyeceğim” diye paylaştı. E. yeni hayatıyla ilgili planlarını da anlattı: “Önce ameliyatlarımı olacağım. Sonra okula gideceğim. Öğretmen olmak istiyorum. Türkiye’ye geri gelip kaldığım yurdu ziyaret etmek istiyorum. Arkadaşlarımdan kopmayacağım. Bu günleri hiç unutmayacağım.” E., yeni hayatına yürürken bir de mesajı vardı: “Bütün çocuklar annelerinin yanında kalsın, annelerini çok sevsinler…” Annesi Wedad M. ise, “Ayrılık gerçekten çok zordu. Bütün ayrı kalan ailelerin birbirine kavuşmasını diliyorum. Aile birleşimini yapan herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.
530 AİLE DAHA VAR
E. şanslıydı… Yaralandığı patlamadan, 46 kişinin kayıp arama çalışmaları devam ediyor. Kızılay’ın yürüttüğü ‘Aile Bağlarının Yeniden Tesisi Programı’ kapsamında 2017’nin başından bugüne kadar 758 kayıp arama ve 549 aile birleşimi talebi geldi. Bugüne kadar birleşen aile sayısıysa yalnızca 19… Türk Kızılay Göç Hizmetleri Direktör Vekili Bayram Selvi, Aile Bağlarının Yeniden Tesisi Programı (ABYT)’yla ilgili şu bilgileri veriyor: “ABYT 2011’den itibaren yoğun kullanılmaya başlandı. Uluslararası Kızılhaç Komisyonu’yla çalışıyoruz. Coğrafya sınırımız yok. Programın üç ayağı bulunuyor; kayıp araştırma, mesaj bildirimi ve aile birleştirme. Savaş koşullarında aileler sürekli göç ettiği için bazen kendi ülkelerinde bile kayıpları bulamıyorlar. En çok düzensiz göçmenlerden kayıpları bulmakta zorlanıyoruz.”
‘MÜDÜR BABA’SINA EĞİTİME DEVAM SÖZÜ
E.’yi uğurlayanlar arasında, 1.5 sene ona yuva olmuş Çocuk Hizmetleri Müdürü Faruk Azgıt da vardı. E., ayrılmadan ‘Müdür Baba’ diye hitap ettiği Azgıt’a da uzun uzun sarılarak, “Sizi çok seviyorum ve hiç unutmayacağım” dedi. Azgıt da duygularını, “Kızımızdan ayrıldığımıza üzülüyoruz ama öz anne-babasının yanına sağlıklı teslim ettiğimiz için mutluyuz. Çocukların milliyeti, dini, cinsiyeti olmaz. Çocuk, çocuktur. E.’ye, ayrılırken ‘okul durum belgesi’ verdik. Böylece Suriye’de lise birinci sınıftan devam edebilme imkanını sağladık çünkü tahsil hayatına devam etmek istiyor.”
Yorumlar