İş'le Buluşmalar

- Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özyeğin: - "Bizim mutlaka Ar-Ge'yi gayri safi milli hasılamızın binde 9'u yerine yüzde 2'lere çıkarmamız lazım" - "9 bin - 10 bin milli gelir tuzağından çıkmamız için bizim katma değerli ürünler üretmemiz lazım" - "İş adamlarımız arasında yurt dışından alınan makine fiyatlarını neden birbirimize soramıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
İş'le Buluşmalar

İSTANBUL (AA) - Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, "Bizim mutlaka Ar-Ge'yi gayri safi milli hasılamızın binde 9'u yerine yüzde 2'lere çıkarmamız lazım. Çünkü hepimiz aynı şeyi konuşuyoruz. 9 bin - 10 bin milli gelir tuzağından çıkmamız için bizim katma değerli ürünler üretmemiz lazım." dedi.

Özyeğin, İş Bankası'nın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in katılımıyla düzenlediği İş'le Buluşmalar etkinliğinde iş tecrübelerinin yanında girişimcilik, rekabet ve iş süreçleri hakkında değerlendirmeler yaptı.

Kendisi 7 yaşındayken dedesinin İzmir'deki Ataberk Manifaturacısında ticari hayata adım attığını anlatan Özyeğin, Harvard'da okulun karşısındaki kafeyi işlettiğini söyledi.

Kendi başarısızlıklarından hareketle iş aleminde neler yapılabileceğini paylaşan Özyeğin, "Bilmediğiniz işlere girmemeniz lazım. Bunu söyleyen de bilmediği işlere giren bir adam. Acısını da çekmiş bir insan. Trene ilk binmek önemli. Benim iş adamı olarak yaptığım ilk alışveriş merkezi Türkiye'de değil Romanya'dadır. 1997'de Romanya'da bir arsa aldım. Onlar AB'ye girmeden 7 yıl önce… 1999'da da açtık bu AVM'yi. Açtığımız zaman 80 avroya kiraladık metrekaresini. Şimdi Bükreş'te 10'uncu AVM açıldı. 25 avroya kiralıyorlar… Biz de kiraları 30 avroya kadar indirdik AVM'de." örneğini verdi.


- "İşi boşamak eşi boşamaktan çok daha kolaydır"


Özyeğin yaptığı işlere aşık olmadığını belirterek, "İşi boşamak eşi boşamaktan çok daha kolaydır. Yani kıymetini bilen birine satarsanız paranızı alırsınız. Amerikaların bir tabirine göre 'işler inanılmaz bir değere geldiği zaman mutlaka elden çıkarın.' Çünkü 50 sene önce ABD'deki ilk 100 endüstriye bakıyorsunuz , şimdiki 100 şirkete bakıyorsunuz aşağı yukarı orada bir takım gıda şirketleri hariç artık görünmüyorlar." diye konuştu.

İşlerin başına getirdiği insanlara çalışacağı kadroyu seçme hürriyeti tanıdığını aktaran Özyeğin, kendisinden daha az tecrübeli isimlere bile yeterince güvenmesi halinde geniş yetkiler verdiğini anlattı.

İş süreçleriyle ilgili sadece üst yönetimden değil, kurumsal yönetişim ilkelerini ezmeden orta yönetim kademelerinden de bilgiler aldığını aktaran Özyeğin, "Güvenmediğim için değil, üst yönetimin de benim alt yönetimle konuştuğumu bilmesi iyi oluyor." dedi.


- "Hiçbir Allah'ın kulu ne beni ne yöneticilerimi aradı"


Türk iş adamlarının birbirine know-how aktarımı konusunda isteksiz davrandığını kaydeden Özyeğin, şöyle konuştu:

"Mesela ben rüzgar enerjisi santralı yaptım ve hayatımda ilk defa yaptım bunu. İlk yaptığım şey dostum Ahmet Nazif Zorlu Bey'e gitmekti. Sordum 'Ahmet Bey makineleri kaça aldın?' Çünkü o da bizim aldığımız şirketten almıştı. kaça montajını yaptılar diye sordum. Sonra 5-6 santral yaptım. Bizden sonra bu işi yapanlardan hiçbir Allah'ın kulu ne beni ne yöneticilerimi bu konuda aradı.

Şimdi rüzgar enerjisinde ham maddede bir rekabet yok. Ham maddesi rüzgar. Lisansı aldıktan sonra makineleri kuruyorsunuz. İş adamlarımız arasında yurt dışından alınan makine fiyatlarını neden birbirimize soramıyoruz? Niye belki de fazla ödediğimiz gibi bir şeyi öğrenmekten çekiniriz."


- "Hepimiz aynı şeyleri konuşuyoruz"


Türk girişimcilerin dünyayla rekabet edebilmesi için ülke genelinde eğitim sisteminden başlayacak bir reform baharına ihtiyaç duyulduğunu anlatan Özyeğin, dünyanın nitelikli eğitime yöneldiğini hatırlattı.

Özyeğin, internet iş ağı Linkedin'de bugün en çok aranan personel kriterlerinin 10 yıl önce gündemde dahi olmadığını anlattı.

Nitelikli eleman yetiştirmenin ve Ar-Ge'nin önemine işaret eden Özyeğin, hükümetin TÜBİTAK eliyle Ar-Ge faaliyetlerine verdiği desteği övdü.

Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtulması için Ar-Ge'nin yaşam biçimi haline gelmesi gerektiğini söyleyen Özyeğin, "Bizim mutlaka Ar-Ge'yi gayri safi milli hasılamızın binde 9'u yerine yüzde 2'lere çıkmamız lazım. Çünkü hepimiz aynı şeyleri konuşuyoruz. 9 bin - 10 bin milli gelir tuzağından çıkmamız için bizim katma değerli ürünler üretmemiz lazım. "

Özgür ve sorgulayan bir düşünce sistematiğini teşvik eden eğitimin Türkiye'nin kalkınmasına omuz vereceğini anlatan Özyeğin, şöyle devam etti:

"Yılda 750-800 bin ilave istihdam yaratmamız lazım. Son 4-5 yılda Amerika'daki bütün istihdam KOBİ'lerden, girişimcilerden geliyor. Aşağı yukarı KOBİ'ler, girişimciler Amerika'da 2,3 - 3 milyon istihdam sağlıyor, büyük sanayi kuruluşları da robotlaşma ve başka sebeplerden dolayı bir bu kadar insanı işten çıkarıyor."

Özyeğin'in konuşmasının başında İş Bankası'nın kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anması salondan yoğun alkış aldı. Özyeğin, "Atatürk'ü ortaokul, lise kitaplarından hiç tanımamışım. Humeyni geldikten sonra İran'a bir ziyaretim oldu merhum Turgut Özal'la. O Tahran'ın halini gördüğüm zaman Atatürk'ü daha iyi anladım." ifadelerini kullandı.

Yorumlar