Başbakan İbadi'nin teknokratlar hükümetini kurma çabalarının, iktidardaki Şii gruplara bağlı silahlı milisler arasında çatışmalara yol açmasından endişe ediliyor.
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin siyasi partiler tarafından aday
gösterilen mevcut bakanlar yerine teknokrat isimleri atama
çabalarının, iktidardaki Şii gruplara bağlı silahlı milisler
arasında çatışmalara yol açmasından endişe ediliyor.
Şii lider Mukteda es-Sadr'a bağlı Sadr Hareketi, İbadi'nin
girişimlerine destek verirken, Şii Ulusal İttifakı içinde yer alan
diğer oluşumların elde ettikleri makamlardan kolay kolay
vazgeçmeyecekleri yorumları yapılıyor.
İbadi'nin teknokratlardan oluşan hükümeti kurma çabalarını
desteklediğini belirten Sadr, başta eski Başbakan Nuri el-Maliki
olmak üzere bazı Şii liderleri, yolsuzluğun yayılmasına neden olan
kota sistemini korumakla suçluyor.
Şii çoğunluk içindeki Sadr karşıtları ise Sadr'ın reform
çabalarının esasında 2018'de gerçekleşecek genel seçimlere hazırlık
bağlamında halk desteğini arttırma amacı taşıdığını ve böylelikle
yıllardır yolsuzlukları protesto eden insanların duygularını
sömürdüğünü ileri sürüyorlar.
Irak'taki Şii siyasi güçlere bağlı silahlı milisler de gösterilere
dönüşen siyasi anlaşmazlıkları yakından takip ediyor ve olası bir
çatışmaya karşı hazırlık yapıyorlar.
Teknokratlar hükümetinin kurulmaması üzerine Sadr yanlısı
göstericiler, Nisan ayında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık,
Parlamento ve büyükelçilik binalarının bulunduğu başkent
Bağdat'taki korunaklı Yeşil Bölge'ye girmeye çalışmıştı. Bunun
üzerine İran destekli silahlı "Horasan Seriyeleri" milisleri de
yakın noktalarda konuşlandırılmıştı. Bu gelişmeler ABD güçlerinin
ülkeden çekildiği 2011'den bu yana ilk defa Şiiler arasında çatışma
ortamının oluşmasına sebebiyet vermişti.
O günlerde sosyal medyada yayımlanan bir videoda, ağır silahlara
sahip Horasan Seriyelerinin emniyet güçlerinin gözü önünde
başkentin cadde ve sokaklarında rahatça dolaştıkları görülüyor.
Horasan Seriyeleri komutanlarından biri, Yeşil Bölge'ye girmeye
çalışan Sadr Hareketi yanlılarını engellemek için savaşacaklarını
ifade ediyor.
"Şii gruplar arasındaki çatışmalar sınırlı
kalır"
Iraklı siyaset bilimci Ahmed el-Abyad, Şii milisler arasında
çatışmaların alevlenmesi endişesine ilişkin, "Sadr Hareketi ile
Bedr Tugayları arasında 2006-2008 yılları arasında yaşanan
çatışmalar hala zihinlerden silinmeyen bir tecrübedir." dedi.
Şii gruplar arasında olası bir çatışmanın sınırlı düzeyde kalacağı
tespitinde bulunan Abyad, "Irak için büyük bir tehdit oluşturan
DAEŞ'in varlığına rağmen Şii grupların karşı karşıya gelme ihtimali
mevcut. Nitekim siyaset düzeyinde bu çatışma yaşandı ve Şii Ulusal
İttifak dönüşü olmayan bir bölünmeye gitti. Ancak ABD'nin alandaki
etkisinin yanı sıra Necef'teki Şii otorite ve İran'ın rolüne
bakılırsa çatışmalar sınırlı kalır." değerlendirmesinde
bulundu.
"Bağdat'ın askeri bir yapı almasını
istemiyoruz"
Irak'ta Şii milis gücü Haşdi Şabi Sözcüsü Kerim Nuri de bölgede
silahlı grupların rastgele yayılmasının Bağdat'ın güvenliğini
olumsuz etkilediğine işaret ederek, "Haşdi Şabi, Bağdat'ın askeri
bir yapı almasını istemiyor ve dolayısıyla başkentin sivil kalması
gerekir." ifadelerini kullandı.
Hiçbir grubun gelişi güzel bir şekilde karargah kurmasından yana
olmadıklarını kaydeden Nuri, "Silahlı grupların karargahları, şehir
merkezlerinin dışına taşınarak sivil yerleşim yerlerinden
uzaklaştırılacak. Bu tür karargahlar, emniyet açısından halka güven
verse bile şehir merkezlerinde insanları rahatsız etmek
istemiyoruz." şeklinde konuştu.
Terör örgütü DAEŞ, 2014'te Irak'ın batı ve kuzey batısının büyük
bölümünü ele geçirmesinin ardından hedefinde Bağdat'ın olduğunu
duyurmuştu. DAEŞ'in, örgüte itaat etmeyen Sünniler ile tüm Şii
sivilleri hedef alan ve çoğu kez katliamla sonuçlanan saldırıları
sebebiyle, Iraklı Şiilerin en büyük dini otoritesi Ayetullah Ali
Hüseyin Sistani cihat fetvası vermiş ve tüm Şiilere seferberlik
çağrısında bulunmuştu. Bunun üzerine silahlı Şii gruplar, Haşdi
Şabi adı altında toplanarak başkenti DAEŞ saldırılarına karşı
koruyorlar.
Irak hükümeti DAEŞ'e karşı savaşan Haşdi Şabi'nin kendilerine bağlı
hareket ettiğini söylüyor. Gözlemciler ise ülkedeki silahlı Şii
grupların çoğunluğunun İran'a bağlı olduğunu ve Tahran'ın doğrudan
desteğini aldıklarını dile getiriyor. Silahlı Şii gruplar, terör
örgütü DAEŞ'ten kurtarılan bölgelerde halkın mallarını yağmalamak
ve evlerini ateşe verip sivilleri katletmekle suçlanıyorlar.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar