İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Genel Kurulu

İSTANBUL (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem konusunda İstanbul üzerine çalışıldığında korkutucu rakam ve raporların çıktığını belirterek, "Ama hocalarımızın anlaştıkları bir konu var. Hocalarımızın biri hariç diğerleri '2030'a kadar İstanbul'da bir deprem gerçeğiyle karşı karşıya kalacağız.' diyor. Bir saniye sonra da olabilir, 10 sene sonra da olabilir, ama 2030'u geçeceğini zannetmiyorum. Anlaştıkları ikinci ortak nokta, 'Bunun şiddeti 7,2 ile 7,65 arasında olacak.'" dedi.

Özhaseki, İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, Türkiye'ye bir "deprem ülkesi" denildiğini dile getirdi.

Ülkenin büyük çoğunluğuna derecelendirilmiş olarak deprem bölgesi ismi verildiğini ancak tehlike oluşturan alanların yüzde 42 olduğunu belirten Özhaseki, son 100 yılda, ülkede 6 ve üzerinde meydana gelen 56 depremde 82 bin kişinin hayatını kaybettiğini, bunların ciddi ve ürkütücü rakamlar olduğunu söyledi.

Depreme hazırlıklı olmak gerektiğinin altını çizen Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstanbul üzerine çalıştığımız zaman karşımıza daha korkutucu rakamlar ve raporlar çıkıyor. İTÜ'den bir hocamız geçmişe doğru, İstanbul'da yaşanan depremleri incelemiş, süre aralıklarına bakmış ve raporunda şöyle söylüyor: '7 fay kırığı var, bunlardan 5'i süresini tamamlamış vaziyette. Artı, eksi 15-20-30 yıllara kadar uzanabilir.' Yani 250 yılda olan bir deprem var, geçmişe doğru bakıldığı zaman 10-15 sene erken de gelmiş, 15-20 sene sonra geç de gelmiş. Ama hocalarımızın anlaştıkları bir konu var. Hocalarımızın biri hariç diğerleri '2030'a kadar İstanbul'da bir deprem gerçeğiyle karşı karşıya kalacağız.' diyor. Bir saniye sonra da olabilir, 10 sene sonra da olabilir, ama 2030'u geçeceğini zannetmiyorum. Anlaştıkları ikinci ortak nokta, 'Bunun şiddeti 7,2 ile 7,65 arasında olacak.' Rakamları topladım ben, verdikleri 7'nin üzerinde oluyor."

Bakan Özhaseki, Türkiye'de ortalama 20 milyon yapı stoku bulunduğunu, 1999'daki yönetmelikten sonra inşa edilenler 5 milyon civarında iken, kalanların 1999 öncesi yapıldığını kaydederek, "Bunların ne kadarı sağlıklı? En fazla yüzde 50'si sağlıklı. O zaman 7-7,5 binanın bir an önce değişmesi ve dönüşmesi lazım. Hesap çok basit. Bizim bunu başarmamız lazım." diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, 2012'den bu yana gerek tek bina bazlı değişim ve dönüşümler gerekse belediyelerin çalışması, riskli alan ilanlarıyla toplam ulaşılan bağımsız birim sayısının 960 bin olduğunu dile getirerek, şu bilgileri paylaştı:

"Bunun da hala bir kısmı yıkılmadı. Riskli alan ilan ettik, yetkiler geçti, yıkılacak ama yıkılmadı hala. Hızımız belli. Ne olması lazım? Çok daha fazla olması. En az 7-7,5 milyon bina değişecek ve dönüşecekse, süremiz de en son süre olarak 2030 ise bizim her sene 500 bin binayı Türkiye çapında, 200-250 bin civarında yapıyı da İstanbul'da değiştirmemiz lazım. Gelecek seneden başlayarak, en az 200 bin bağımsız birimi İstanbul'da, bunun dışında 250-300 bin binayı Anadolu çapında değiştirmemiz ve dönüştürmemiz lazım. Böyle yaparsak hazırlıklı oluruz."

- "Herkesin vereceği oy benim için kutsal"

Konuşmasında 16 Nisan'da yapılacak referanduma da değinen Özhaseki, şunları söyledi:

"Benim için burada bulunan saygıdeğer hazirunun hepsinin vereceği oy, 'evet' de dese 'hayır' da dese kutsal. Buradaki herkes samimi olarak, ülkesinin geleceği için doğru bildiğine ve iyi olacağına inandığı için oy verecek, örgütü veya başındaki adam öyle verdiği için yapmayacak. Hakikaten samimiyim, ben bunu asla kavga sebebi yapmam. Anayasa değişikliği hususunda ısrar ettiğimiz. Birincisi, ikili yapı sürdürülemiyor. Danışmanlarımdan bir çalışma yapmalarını istedim. Atatürk-İnönü kavgalarından başlayarak son döneme kadar cumhurbaşkanı, başvekil çatışmaları, bunların neticeleri, bunun ekonomiye yansımaları... Korkunç şeyler çıktı. Geçmişe doğru baktığımız zaman birçoğunu hatırlamıyoruz ama. İkincisi de istikrarlı Türkiye lazım. İstikrarın olmadığı bir yerde yatırım olmaz, yabancı gelmez, sermaye rahat hareket etmez, ileriye doğru, doğru adımlar atılmaz, uzun hesaplar yapılmaz."