İngiltere ile AB arasındaki Brexit müzakereleri
- İngiltere Başbakanı May: - "Her şey üzerinde anlaşmaya varmadıkça hiçbir şey üzerinde anlaşmaya varılmış sayılmaz" - "Şu ana kadarki ilerleme hem İngiltere hem de AB için al ve verleri gerektirdi"
LONDRA (AA) - İngiltere Başbakanı Theresa May, Avrupa Birliği
(AB) ile ayrılık (Brexit) müzakerelerinde geçen hafta ulaşılan
anlaşmayla ilgili olarak, "Her şey üzerinde anlaşmaya varmadıkça
hiçbir şey üzerinde anlaşmaya varılmış sayılmaz." dedi.
May, Brüksel’de cuma günü AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude
Juncker ile ortak basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulan Brexit
anlaşmasına ilişkin İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam
Kamarasını bilgilendirdi.
"Önümüzdeki süreç kolay olmayacak." ifadesini kullanan May, "Şu
ana kadarki ilerleme hem İngiltere hem de AB için al ve verleri
gerektirdi. Yaptığımız buydu. Tabii ki her şey üzerinde anlaşmaya
varmadıkça hiçbir şey üzerinde anlaşmaya varılmış sayılmaz." diye
konuştu.
İyimser olduğunu ifade eden May, varılan anlaşmanın bu hafta
yapılacak AB zirvesinde teyit edilmesini umduğunu kaydetti.
Parlamentoda, anlaşmanın ayrıntıları hakkında açıklamalarda
bulunan May, özellikle İngiltere ve AB vatandaşlarının karşılıklı
hakları, iki İrlanda arasındaki sınır sorunu ve AB bütçesine
taahhütlerden kaynaklanan mali katkı üzerinde durdu.
İngiltere’de yaşayan 3 milyondan fazla AB vatandaşı ve AB’de yaşayan yaklaşık 1 milyon İngiliz vatandaşı olduğunu hatırlatan May, anlaşmayla her iki grubun da haklarının karşılıklı olarak güvenceye alındığını kaydetti.
İngiltere’nin parlamentodan geçirilecek Brexit yasa tasarısıyla AB hukukunu iç hukuk haline getireceğini belirten May, AB vatandaşlarının haklarının da İngiliz mahkemelerinde kararlaştırılacağını söyledi.
May, İngiliz mahkemelerinin 8 yıl boyunca uygun gördükleri durumlarda Avrupa Adalet Divanı'nın görüşüne başvurabileceğini ifade etti.
- İrlanda sorunu
AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık’ın parçası
olan Kuzey İrlanda arasında herhangi bir fiziki sınır
oluşturulmaması konusunda da anlaşmaya varıldığını belirten May,
"Bu süreçte hiçbir şeyin Birleşik Krallık’ın anayasal ve ekonomik
bütünlüğünü koruma kararlılığımızı değiştirmeyeceği konusunda da
açık tutum aldık." diye konuştu. May, bu konuda varılan anlaşmada
Kuzey İrlanda’nın İngiltere ile birlik yanlısı Demokratik Birlik
Partisi’nin (DUP) görüşünü de aldığını vurguladı.
May, İrlanda Adası'ndaki sınır konusunda somut çözümler üzerinde anlaşılamaması durumunda ise İngiltere’nin Belfast Anlaşması’na da (Hayırlı Cuma Anlaşması) uygun olarak Kuzey İrlanda’nın AB iç pazarının ve Gümrük Birliği'nin kurallarına bağlı kalmasını kabul edeceğini söyledi. May, bu senaryonun uygulanması için Kuzey İrlanda bölgesel hükümetinin ve parlamentosunun onayının alınacağını vurguladı.
Geçen hafta yürütülen Brexit müzakereleri sırasında taraflar arasında anlaşmaya varılması, May'in azınlık hükümetine dışarından destek veren DUP'un İrlanda Adası'ndaki sınır konusunda itirazları nedeniyle gecikmişti.
DUP, Kuzey İrlanda'yı Gümrük Birliği ve Tek Pazar içinde bırakacak bir anlaşmanın, bölgeyi AB'den ayrılacak İngiltere'den koparacağını savunuyor.
İngiltere ile birlik yanlısı DUP'un İngiltere'den kopma kaygısında siyasi değerlendirmelerin yanı sıra, bölgenin ticaretinin ezici kısmını İngiltere ile gerçekleştirmesinin de etkili olduğu belirtiliyor.
DUP, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki bir sınır olmamasını temin edecek anlaşmanın, İngiltere ile arasına fiziki bir sınır getirmesi ihtimaline karşı çıkıyor.
- Mali anlaşma
AB ile varılan mali anlaşmayla ilgili olarak da May,
İngiltere’nin mevcut AB bütçe planına net katkısını yapmayı ve o
esnada da mevcut koşullarda AB ile ticaretini sürdüreceğini
söyledi.
Anlaşmanın bu boyutunun da diğer boyutları gibi AB ile varılacak
ve İngiltere’nin AB ile gelecekteki ticari ilişkilerini
düzenleyecek nihai anlaşmaya bağlı olacağını vurgulayan May, "Bu,
İngiliz vergi mükelleflerinin üyelik sürecinde AB’ye ödediğimiz
meblağların dikkate değer ölçüde azalacağını göreceği adil bir
çözüm. Bu, söz konusu parayı ülkemizdeki konut, eğitim ve sağlık
gibi öncelikli hizmetlere ayırabileceğimiz anlamına geliyor." diye
konuştu.
May, Brexit sonrasında hayata geçirilmesi öngörülen "geçiş sürecinin" uzunluğunun ise AB ile müzakerelerin ikinci aşamasında belirleneceğini kaydetti.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, 14-15 Aralık'ta düzenlenecek AB zirvesinde AB'nin 27 üyesinin Brexit müzakerelerin ikinci aşamasına başlanması için onay isteyeceğini açıklamıştı.
- Brexit
İngiltere, geçen yıl haziran ayında yapılan referandumla AB'den
ayrılma kararı almış, 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın 50.
maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
Bu yılın haziran ayında başlayan müzakerelerin ilk aşamasında İngiltere'nin AB'ye ödemesi gereken para, vatandaşlık hakları ve İrlanda sınırı konuları öne çıkmıştı. Müzakereler için AB Komisyonunun Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier ve İngiltere'nin Brexit Bakanı David Davis başkanlığındaki teknik ekipler görevlendirilmişti.
Yorumlar