İngilizce tıp ve endüstriyel eczacılık yükselişte

Hemen her çocuğun giymeyi hayal ettiği beyaz önlükler artık eskisi kadar rağbet görmüyor mu? Geçen yıl YKS yerleştirmeleri sonucunda şaşırtıcı bir şekilde kontenjanları tam dolmayan tıp fakültelerinin bu yıl nasıl bir sıralamaya sahne olacağı merakla bekleniyor. 

İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyhan Alkan ise dünya var oldukça sağlık alanının popülaritesini yitirmeyeceğini söyleyerek, gençlere özellikle İngilizce tıp ve endüstriyel eczacılık bölümlerini tercih etmelerini önerdi.

Kaç çocuğun hayali değildir ki o beyaz önlüğü giymek! Sağlık sektörünün insanlık var oldukça popülaritesini yitirmeyeceği görüşünde olan uzmanlar adaylara dünyadaki yeni trendlere göre tercihte bulunmalarını öneriyor.

Doç. Dr. Görkem İldaş’ın hazırlayıp sunduğu Yolun Başındayken programına katılan İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (İSTÜ) Rektörü Prof. Dr. Seyhan Alkan da bu görüşü destekleyenlerden… Dünya ve insanlık var olduğu sürece sağlık alanının popülaritesini kaybetmeyeceğini söyleyen Alkan, gençlere günceli yakalayıp fırsatları değerlendirmelerini önerdi:

“Dünyada şu anda genç nüfus özellikle gelişmiş ülkelerde çok azalmış durumda. Uluslararası baktığınız zaman sağlıktaki yetişmiş nitelikli personelin istihdam noktasında sorunun olması imkansız. Burada önemli olan o boşlukları dolduracak ve dünyadaki trendleri görecek, teknolojiyi kullanacak ve özellikle de bilişime doğru giden sağlığın uygulamalarını anlayacak bir eğitim sistemini kurup ona göre yerinizi almanız lazım. Bunu sağladığınız takdirde sağlıktaki popülarite ve gerçekten memnuniyet verici dönüşlerin değişeceğini hiç düşünmüyorum. Sağlık her zaman mesleki olarak fırsatlar sunan bir alan. Ve dünyada ve ülkemizde hala sağlık alanında çok ciddi bir insan kaynağı ihtiyacı var. Bugün dünyaya doktor ihraç eden bir noktadayız. Aday öğrencilerin İngilizce tıp kontenjanlarına bir kez daha dönüp bakmalarını öneriyorum. Çünkü dünyada, gelecekte de çok ciddi bir hekim ihtiyacı baş gösterecek. O yüzden İngilizce eğitim veren tıp fakültelerindeki mezuniyetlerinin özellikle globalleşme anlamında onlara çok yeni ufuklar açacağını ve bu manada bir alternatif oluşturacağını düşünüyorum.”

ENDÜSTRİYEL ECZACILIK YÜKSELİŞTE

Mezun olduktan sonra eczane açmanın eskisi kadar rağbet görmediği eczacılık alanında da değişim yaşandığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Seyhan Alkan, endüstriyel eczacılığın bütün dünyada gelişim gösterdiğine dikkat çekti:

“Serbest eczacılıkta çok ciddi bir yığılma ve tıkanma durumu söz konusu. Endüstriyel eczacılık ise bütün dünyada bütün ülkelerin gelişmek istediği büyümek istediği bir alan… Ekonomik getirisi, istihdam imkanları çok yüksek ve ülkeye de çok farklı bir ufuk açacak alan. Bizim kurucu vakfımızın da ülkemizin en önemli yerli endüstriyel ilaç firmalarından birine sahip olması bizim buradaki en büyük gücümüzü yansıtıyor ve gençler büyük ilgi gösteriyor. Bir ilacın fikri nasıl oluşur? Bu klinik çalışmaya nasıl çevrilir? Sonrasında bir ürüne nasıl dönüştürülür? Yasal olarak inovatif bir ürüne dönüşmesi ve ülkede ve dünyada pazarlanması nasıl gerçekleştirilir? Şu anda on bin metrekare civarında bir ArGe laboratuarında öğrencilerimiz şimdiden üretiminden tutun pazarlamasına kadar bütün bu aşamaları görebiliyorlar. Lisansüstünde de ülkenin çok nadir programlarından biri olan İlaç Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nde master ve doktora programlarımız var ki burada endüstriyel eczacılığa gönül vermiş ve o konuda kendini geliştirmek isteyen öğrencilere de bir yol açıyoruz. Eczacılık alanında ülkemizde çok ciddi bir akademisyen boşluğu var ve bu manada özellikle hedefinde akademisyen olmak isteyen öğrencilerin eczacılık alanında bu yolculuğa çıkmalarını ve kariyer planlamalarında bunu düşünmelerini özellikle tavsiye ediyorum.”

İSTÜ YENİ KAMPÜSTE

Bu yıl bütün bölümleri Haliç kenarında Sütlüce’deki yeni kampüslerine taşıdıklarını anlatan İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyhan Alkan, eğitimde uygulamaya büyük önem verdiklerini söyledi:

“Kurucu vakfımız bugünü, geleceği ve daha sonrasını yansıtacak bir planla akademi sektör işbirliği ve nitelikli yetkin insan yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu, sektörde çok iyi yaşamış ve görmüş bir kültürden geliyor. Bu bizim belki de en büyük gücümüz. Çünkü üniversite içinde eğitime ve öğrencilerin staj imkanları ve sonrasındaki diğer sektördeki işbirliklerinin akışına baktığımızda aslında bütün hedef öğrencinin seçtiği meslekte nasıl yetkin olabilir ve kendisini nasıl keşfedebilir ve bitirdikten sonraki birçok farkındalığıyla karşılaşacağı konuları üniversite sıralarında nasıl yaşayabilir ve öğrenebilir, bunun derdindeyiz. Öğrencinin kabiliyetini ve enerjisini dışarı çıkarmak için çaba gösteriyoruz. Şu an Kolan Hastaneler Grubu'yla yapmış olduğumuz protokolle, iki lokasyonda uygulama, araştırma hastanemiz var. Topkapı yerleşkemizde 400 yataklı oldukça kompleks ve teknolojik imkanları yüksek, üniversitemizin kendisine ait bir hastane projesi de hızla devam ediyor ve çok yakın bir gelecekte bu da öğrencilerimizin hem eğitimine hem de araştırmalarına sunulacak. Ayrıca özellikle hedeflerimize bizi götürecek öğrenci popülasyonunu davet edebilmek için yüksek burs oranlarında devam ettik ve bu yıl da tıp, diş hekimliği, eczacılık fakültesinde koşulsuz yüzde 50 burs veriyoruz. Dokuz bölümün olduğu mühendislik fakültemizde de adeta bir kamu üniversitesi gibi tam burs veriyoruz.”