"İmam Hatip Öğrencileri Üniversiteli Oluyor" yaz kampı başladı

- İÜ Çocuk Üniversitesi Müdürü Bülbül: -"Çocuk üniversitesi, öğrencileri üniversitemizin tüm imkanlarından yararlanabiliyor. Öğretim üyeleriyle erken yaşta tanışıyorlar, üniversiteyi beklemiyorlar. Bu şekilde üniversiteyi içselleştirmiş oluyorlar. Üniversite kültürünü en köklü kurumdan alıyorlar"

Google Haberlere Abone ol
"İmam Hatip Öğrencileri Üniversiteli Oluyor" yaz kampı başladı

İSTANBUL (AA) - ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Çocuk Üniversitesi Çocuk Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığında gerçekleştirilen "İmam Hatip Öğrencileri Üniversiteli Oluyor" yaz kampı, üniversitenin Beyazıt Kampüsünde verilen ilk ders ile başladı.

İÜ Çocuk Üniversitesi Müdürü Prof. Dr. Yaşar Bülbül, yaz kampının başlaması dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bugün bin 100 öğrencileri olduğunu söyledi.

İÜ'nin Türkiye'nin en eski, en köklü markası ve bir numaralı eğitim kurumu olduğunu ifade eden Bülbül, "Halkın zihninde üniversite eşittir, İstanbul Üniversitesi diye bir algı vardır." dedi.

Bu çatı altında Türkiye'nin en köklü markasının, ülkenin geleceğine bilim ve sevgiyle yön verdiğini vurgulayan Bülbül, şöyle konuştu:

"Çocuk üniversitemiz, çocuklarımıza gerek meslekler, gerekse iyi anlayış çerçevesinde yetkili uzmanlar tarafından çaba gösteren, bunun için çeşitli programlar geliştiren, çocuklara uluslararası deneyim kazandıran, onları genç yaşlarında üniversiteli yapan, 6 bin öğretim üyesinin ki; bu Türkiye'nin en geniş portföyüdür, onların hepsinin gönüllü desteğini alan, çocukları bilimin yapıldığı yerler olan üniversitelerde erken yaşta tanıştırarak, onlara bilimi sevdirmeyi ve bilim adamı olmayı özendirmeyi amaçlıyoruz. Genel olarak ilk, orta ve lise eğitim seviyesine ciddi kaktı sağlamayı hedefleyen bir merkeziz."

Üniversite olarak bu alanda rakipsiz olduklarını, kamuoyunda üniversitelerinin sembolleşen bir imajının bulunduğunu, yüz yıllardan gelen derin birikimlerinin olduğunu dile getiren Bülbül, şu bilgileri paylaştı:

"Sadece akademik değil, idari personelimiz de çocuk üniversitesinin gönüllüsüdür. Her türlü desteği verir. Öğrencilerimiz de bu işin içerisinde, onlar da bu projede kendi öğrencilik birikimlerini küçük kardeşlerine aktarmak istiyorlar. Çocuk üniversitesi, öğrencileri üniversitemizin tüm imkanlarından yararlanabiliyor. Öğretim üyeleriyle erken yaşta tanışıyorlar, üniversiteyi beklemiyorlar. Bu şekilde üniversiteyi içselleştirmiş oluyorlar. Üniversite kültürünü en köklü kurumdan alıyorlar. Bu da bu işe ayrı bir cazibe katıyor. Ayrıca kampüsümüz çok kıymetli bir kampüstür."

Büyük amfi ortamında az sayıda öğrenci ile eğitim verdiklerini, çocukların güvenli bir kampüste olduklarını ifade eden Bülbül, alanında en yetkili isimlerin kadrolarında olduğunu anlattı.

Eğitim, öğretimin yanı sıra geziler, kültürel ve sanatsal faaliyetler yaptıklarını kaydeden Bülbül, "2010 yılından 2016'nın başına kadar 2 bin 500'e yakın öğrenci mezun ettik. Bütün İstanbul'u geziyoruz her çocuğa ulaşmak istiyoruz. 'O çocuk bir gün İstanbul Üniversiteli olsun' diye çaba gösteriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bunun için belediye başkanları ve sivil topluk kuruluşları ile görüştüklerini ifade eden Bülbül, bunlar arasında bulunan ÖNDER'in yenilikçi ve vizyoner yönteminin projeye en büyük desteği veren kurum olduğunu anlattı.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, projeyle gençlerin üniversiteli olmadan üniversiteyi yaşayacağını belirterek, bunun gençler için çok anlamlı ve kıymetli bir çalışma olduğunu söyledi.

Bütün öğrencilerin her birinin kıymetli olduğunu, burada kendi alanlarıyla onlarca farklı branşla ilgili eğitim göreceğini dile getiren Bekiroğlu, şöyle konuştu:

"Geleceğimizi en güzel şekilde bu gençler inşa edecekler. Bizler çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Bu önemli dönemde gençlerimizin nitelikli yetişmesi, kendi branşlarında uzmanlaşması ve artık sadece Türkiye sınırlarında değil, dünya çapında üretimlerde bulunması, dünya çapında işler yapması bizim için artık çok daha önemli ve stratejik bir mesele."

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, 100 yıl öncesinde "Çocuklarımızı geleceğe daha iyi hazırlamak için eğitime ilköğretimden ve ortaokul düzeyinden mi başlamak gerekir, yoksa üniversiteden mi? başlamak gerekiyor" şeklinde bir tartışmanın olduğunu anımsattı.

Bu tartışmanın uzun süre devam ettiğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

"Görüyorum ki İstanbul Üniversitesi ve çocuk üniversitesi bölümü aslında burada bu tartışmaya bir çözüm bulmuş. Her iki grubu bir araya getirerek, değerli akademisyenlerimiz de İstanbulumuzun, Türkiye'nin ve dünyanın gerçekten ilmine katkısı olan hocalarımızla, geleceğimizin mimari olarak sevgili yavrularımızı hem de yaz tatili döneminde bir araya getirerek, sosyal kültürel etkinlikleriyle üniversitenin bütün imkanlarından yararlandırarak, gençlerimizi, çocuklarımızı geleceği hazırlıyorlar."

Konuşmaların ardından İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Halis Yunus Ersöz, "Üniversiteli olmak" konulu açılış dersini verdi.

Yorumlar