"Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" temalı Kutlu Doğum Programı

- Diyanet İşleri Başkanı Görmez: - "15 Temmuz'da milletçe yaşadığımız ihanet, işgal ve darbe teşebbüsü toplumsal güveni sarstı. En zararlısı, en önemlisi de din güvenliğimiz yara aldı. Genç kuşaklarımızın dine olan, imana olan güveni sarsıldı. Onun için yeniden iman ile eman arasındaki ilişkiyi, Muhammedül Emin'in yeryüzüne getirdiği, yerleştirmek istediği emanı hatırlamak zorundayız" - "Gönül kalesinin güvenliğini sağlama almadan ülkeler güven bulmaz. Çünkü insan yüreğini emanete almadan, dünyanın, ülkelerin, beldelerin güvenliği sağlanamaz. Çünkü insan sağında ve solunda bulunan ilahi kameraları yok saydıkça, kameralarla insanların güvenliği sağlanamaz"

Google Haberlere Abone ol
"Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" temalı Kutlu Doğum Programı

ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "15 Temmuz'da milletçe yaşadığımız ihanet, işgal ve darbe teşebbüsü toplumsal güveni sarstı. En zararlısı, en önemlisi de din güvenliğimiz yara aldı. Genç kuşaklarımızın dine olan, imana olan güveni sarsıldı. Onun için yeniden iman ile eman arasındaki ilişkiyi, Muhammedül Emin'in yeryüzüne getirdiği, yerleştirmek istediği emanı hatırlamak zorundayız." dedi.

Görmez, ATO Congresium'da düzenlenen "Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" temalı Kutlu Doğum Programı'ndaki açılış konuşmasına, Hazreti Muhammed'i saygı ile yad ettiğini söyleyerek başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 30 yıldır "anmaktan anlamaya" şiarıyla kutladıkları Kutlu Doğum Haftası'nın mübarek olmasını dileyen Görmez, bu yılki programın ana başlığını "Hazreti Peygamber ve Güven Toplumu" olarak belirlediklerini aktardı.

Bu temayla, güveni kaybeden dünyaya Hazreti Muhammed'in emanetini yeniden hatırlatmayı istediklerini dile getiren Görmez, "İçinde yaşadığımız dünyada toplumlar toplumlara güvenini kaybediyor. İnsan insana, komşu komşuya, arkadaş arkadaşa güvenini kaybetmeye başladı. Ülkeler ve dünya, güvenlik adına silah üretmeye devam ediyor. Ülkeler güvenlik adına duvarlarına sınırlar örmeye devam ediyor." diye konuştu.

Dünyanın güvenlik adına her türlü teknolojiyi kullandığına, her yerin kameralarla izlendiğine dikkati çeken Görmez, "Göz retinasını okuyan sistemler geliştiriliyor ama buna rağmen insanlar dünyanın güvenliğini sağlayamıyor. Buna rağmen insanlar emana ulaşamıyor. Çünkü gönül kalesinin güvenliğini sağlama almadan ülkeler güven bulmaz. Çünkü insan yüreğini emanete almadan, dünyanın, ülkelerin, beldelerin güvenliği sağlanamaz. Çünkü insan sağında ve solunda bulunan ilahi kameraları yok saydıkça, kameralarla insanların güvenliği sağlanamaz." değerlendirmesini yaptı.

- "İslam beldeleri selamı kaybetti"

Görmez, bu temayı seçmelerinin nedenlerinden bir diğerinin "içinde yaşanılan tabiatın güveni kaybettiği" olduğunu anlatarak, sudan havaya, gıdalara kadar güvenin kaybedildiğini, bunun nedeninin kalbin emanı kaybetmesi, insanların hırs, güç ve servet tutkuları olduğunu belirtti.

"İslam coğrafyasının güveni kaybetmesi"nin de temayı seçmelerindeki bir başka neden olduğunu ifade eden Görmez, "İslam beldeleri selamı kaybetti. Ahlak ve hukuk tanımayan savaşlar İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı akıtmaya devam ediyor. Terör ve şiddet iman yurtlarını, selam yurtlarını tarumar etti." dedi.

Görmez, bu nedenlere müminlere Hazreti Muhammed'in getirdiği emanın yeniden hatırlatılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Dördüncü sebep, 15 Temmuz'da milletçe yaşadığımız ihanet, işgal ve darbe teşebbüsü toplumsal güveni sarstı. En zararlısı, en önemlisi de din güvenliğimiz yara aldı. Genç kuşaklarımızın dine olan, imana olan güveni sarsıldı. Onun için yeniden iman ile eman arasındaki ilişkiyi, Muhammedül Emin'in yeryüzüne getirdiği, yerleştirmek istediği emanı hatırlamak zorundayız."

Bütün peygamberlerin imanla beraber yeryüzüne emanı getirdiklerine vurgu yapan Görmez, Hazreti Muhammed'in vahşetle özdeşleşmiş bir toplumdan, güven, eman toplumunu inşa ettiğini söyledi.

Hazreti Muhammed'in din özlemine ilişkin sözleri ve duasını okuyan Görmez, bütün dünyada emanın sağlanması, ay yıldızlı bayrağın daima iman ve emanla dalgalanmaya devam etmesi temennisiyle konuşmasını tamamladı.




Yorumlar