Husilerin gazeteciyi idam cezasına çarptırması

SANA (AA) - Yemen Dışişleri Bakanı Abdulmelik el-Mihlafi, Husilere bağlı mahkemenin casuslukla suçladığı bir gazeteciyi idam cezasına çarptırmasını kınayarak, uluslararası topluma harekete geçme çağrısında bulundu.

Mihlafi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Gazeteci Yahya Abdurrakib el-Cubeyhi hakkında verilen idam kararı, darbeci Husiler tarafından işlenen suçların boyutunun yanı sıra devlet ve yargıyı nasıl suistimal ettiklerini gözler önüne seriyor. Bu olay, geniş çapta kınama ve harekete geçmeyi gerektiriyor." ifadelerini kullandı.

Gazeteci Cubeyhi ve Husiler tarafından alıkonulanların salıverilmesi çağrısı yapan Mihlafi, bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Yemen Özel Temsilcisi İsmail Vild eş-Şeyh Ahmed ve barışı destekleyen ülkelerin diplomatik temsilcilerini muhatap aldıklarını vurguladı.

Yemen İnsan Hakları İzleme Koalisyonundan yapılan yazılı açıklamada da "Başkent Sana'daki darbeci militanların, geçen yıl eylül ayında kaçırdıkları gazeteci Yahya Abdurrakib el-Cubeyhi'yi 'yabancı bir ülkeye casusluk' suçlamasıyla idama mahkum etmesini kınıyoruz. Meşruiyetten yoksun bir yönetim tarafından verilen idam kararı geçersizdir." denildi.

Açıklamada, söz konusu kararın "adil yargılama prosedürlerine sahip olmayan bir mahkemece" alındığına dikkat çekilerek, kararın infazı halinde insanlık dışı suçları işleyenlerin yerel ve uluslararası mahkemelerde yargılanacağı uyarısında bulunuldu.

Açıklamada ayrıca, uluslararası topluma, Husilerin Yemen'deki insan hakları ihlallerinin ve işlediği suçların kınanması çağrısı yapıldı.

Husilere bağlı Sana Ceza Mahkemesi, "düşman ülkeler hesabına casusluk" yaptığı iddiasıyla gazeteci Cubeyhi'ye idam cezası vermişti. Güvenlik gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, Husilerin Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerine destek verenleri "düşman ülkeler" olarak adlandırdığına dikkati çekerek Cubeyhi'nin muhalif bir gazeteci olduğu için 8 ay önce alıkonulduğunu ve bu süre zarfında Husilere ait cezaevlerinde tutulduğunu kaydetmişti.