Hrant Dink cinayeti davası
- FETÖ elebaşı Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu 85 sanığın yargılandığı davanın 24. duruşması başladı - Duruşmada müdahil Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu'nun talebi üzerine duruşma salonunda hazır edilen dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi tutuksuz sanıkların çapraz sorgusu yapılıyor
İSTANBUL (AA) - Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant
Dink'in öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)
elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler,
jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de
aralarında bulunduğu 9'u tutuklu, 10'u firari 85 sanığın
yargılandığı davanın 24. duruşması başladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlisi Yüzbaşı Metin Yıldız katıldı. Aralarında eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın da bulunduğu, çoğu dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi olan 14 tutuksuz sanığın da hazır bulunduğu duruşmaya, kimi hükümlü veya sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımı sağlandı. Duruşmada, müdahil Dink ailesini ise avukatları temsil etti.
Celse arasında mahkemeye gelen belgelerin okunduğu duruşmada, davanın sanıklarından eski mülkiye müfettişleri Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Kılınç hakkında başka yerlerde açılan davaların bu dava dosyasıyla birleştirildiği aktarıldı.
İstanbul Jandarma Komutanlığı'ndan "Varsa Hrant Dink'in iletişim tespit tutanaklarının mahkemeye yollanması" talepli yazıya cevap verildiği bildirilen duruşmada, söz konusu 28 Mart tarihli cevabi yazıda, "Teknik istihbarat kısım amirliğince bazı kayıtların sistem üzerinden, bazı kayıtların da arşivden incelendiği ancak Hrant Dink ile ilgili herhangi bir iletişim tespit kaydına rastlanmadığı" yönünde ifadenin yer aldığı aktarıldı.
Eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer'in, duruşmaya katılmak istemediğine dair dilekçe gönderdiği kaydedilen duruşmada, davanın tutuksuz sanıklarından İHA muhabiri Muammer Ay'ın da hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebiyle mahkemeye dilekçe gönderdiği ifade edildi
Duruşma, müdahil Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu'nun talebi üzerine duruşma salonunda hazır edilen dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi olan tutuksuz sanıkların çapraz sorgusuyla devam ediyor. Sanıklar, avukat Bakırcıoğlu'nun sorularını yanıtlıyor.
- Açıklama
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan "Hrant'ın Arkadaşları", duruşma öncesi bir basın açıklaması yaptı.
Bülent Aydın tarafından okunan açıklamada, "Davamıza sahip
çıkmak için bir kez daha adalet nöbetindeyiz.
Bundan 1 yıl önce 10 Mayıs 2017'de açılan jandarmaların çoğunlukta
olduğu grubun sorgusu devam ediyor. Dönemin İstanbul jandarma
istihbarat görevlilerine Hrant Dink ailesi avukatları sorularını
yöneltecek. Bu dava 20 Nisan 2007'de 20 sanıkla başlamıştı. 11 yıl
geçti. Halen 9'u tutuklu, 10'u firari, 85 sanıkla devam ediyor.
Hrant Dink'in gerçek katilleri hak ettikleri cezayı alana ve bu
alçak cinayetin hesabı tüm ortaklardan sorulana kadar biz bu
davanın takipçisiyiz. Biz 'bitti' demeden bu dava bitmez. Hrant
için adalet için. Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz." ifadeleri
kullanıldı.
- Süreç
Dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19
sanığın yargılandığı davada 17 Ocak 2012'de verdiği kararla tutuklu
sanık Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye
azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u
tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1
yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi
olmak" suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.
Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de 10 yıl 6 ay hapisle
cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet,
sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4
ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış,
bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine
hükmetmişti.
- Bozma kararı
Yargıtay 9. Ceza Dairesi de "örgüt" yönünden verilen beraat
kararını bozarak, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç
işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle
yargılanmalarına hükmetmişti.
"Kasten öldürmeye azmettirme'' ve "Orhan Pamuk'u tehdit"
suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan
daire, Yasin Hayal hakkında ''silahlı terör örgütü kurma,
yöneticisi olma'' suçundan verilen beraat kararını ise ''suç örgütü
kurma ve yönetme'' suçundan mahkumiyet gerektiği için
bozmuştu.
Sanıklardan Erhan Tuncel'in ''patlayıcı madde imal etme''
suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi,
''kasten öldürmeye azmettirme'' suçundan beraat hükmünü ise sanığın
Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi
sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu.
"Silahlı terör örgütü yöneticisi olma'' suçundan beraat kararı
da ''suç örgütü üyesi olma'' suçundan mahkumiyeti gerektiği
gerekçesiyle bozulan Tuncel hakkında, Trabzon'da 24 Ekim 2004'te
McDonalds'ın bombalanması olayında, ''genel güvenliği kasten
tehlikeye sokma, mala zarar verme ve 6 ayrı kasten yaralama''
suçlarından verilen mahkumiyet kararı da bozulmuş, bu eyleminin ''6
ayrı kasten öldürmeye teşebbüs'' suçunu oluşturacağına karar
verilmişti.
- Dava yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
Yargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul
14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanmış, bu mahkemede 6 duruşma
yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10.
maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin
iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin
Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki
hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla
birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk
etmişti. Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat
talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli
olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu
davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri
arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul
14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade etmişti.
Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların
gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip,
davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar
vermişti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen,
eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlilerinin de
aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine
ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel,
eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşkun
Çakar'ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine
hükmetmişti.
- Kamu görevlisi sanıkların iddianamesinden
Davaya eklenen iddianamede, eski emniyet müdürleri Ramazan
Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar'ın, "tasarlayarak kasten
öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan da
çeşitli hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor.
Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul
İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in de "kasten öldürmenin
ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma" suçlarından
15 yıl 6 aydan 22'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen
iddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah,
İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Sabri Uzun,Trabzon Emniyet Müdürü
Reşat Altay, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür
Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür
Yardımcısı Ercan Demir, Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı,
İDB Şube Müdürü Yunus Yazar, İDB C Şube Müdür Yardımcısı Ali
Poyraz, İDB'de görevli komiser Yılmaz Angın, Hamdi Egbatan, Mehmet
Akif Yılmaz, Serkan Şahan ve Ömer Faruk Kartın, İDB C Büro Şube
Müdür Yardımcısı Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, komiser
yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon'da polis memurluğu yapan Muhittin
Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Mehmet Uçar ile eski mülkiye
müfettişi Şükrü Yıldız hakkında da benzer suçlardan farklı
oranlarda hapis cezaları isteniyor.
- FETÖ bağlantılı iddianameyle sanık sayısı 85'e çıktı
Yargılama devam ederken Dink cinayetine ilişkin soruşturma
yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar
Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü, yeni bir iddianame
hazırladı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan
Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler
Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral
Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz,
Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul
Jandarma İstihbarat görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin de
aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında hazırlanan iddianamede,
cinayetin FETÖ ile bağlantısıyla ilgili, "Dink cinayeti, Fetullah
Gülen'in sapkın dini inançları referans alınarak başka bir düzen
getirmek için FETÖ/PDY'nin şiddet içeren bir başlangıç eylemidir."
gibi ifadeler kullanılıyor.
Tüm sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya
teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istenen
iddianamede, Gülen ile Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında
olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca "kasten öldürmeye iştirak''
suçundan müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Dink cinayetine ilişkin ana davayla birleştirilmesi talebiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 50 sanığın yer aldığı 3. iddianame, eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle iade işlemlerinin ardından 29 Mayıs 2017'de kabul edildi. Heyet, 2 Haziran 2017'de 50 sanıklı yeni iddianameyle 35 sanıklı ana dava dosyasının birleştirilmesine hükmetti, Fetullah Gülen'in gıyaben tutuklanmasına, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında da yakalama emri düzenlenmesine karar verdi.
Yorumlar