HDP, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu
HDP Milletvekilleri HDP, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutukluluğunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı.
HDP, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutukluluğunu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı. HDP Basın
Bürosu’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada şu bilgilere yer
verildi: Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen
Yüksekdağ’ın devam eden hukuksuz tutukluluk durumları için Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’e başvuru yapıldı. Eş Genel
Başkan Yardımcımız Saruhan Oluç, Grup Başkanvekilimiz Filiz
Kerestecioğlu, Milletvekillerimiz Osman Baydemir, Ertuğrul Kürkçü
ve Mithat Sancar, Strazburg Temsilcimiz Faik Yağızay ile avukat
Reyhan Yalçındağ’dan oluşan heyetimizin yaptığı başvuruda Anayasa
Mahkemesi tarafından bir inceleme yapılmamış olması sebebiyle
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapma zorunluluğu doğduğu
vurgulandı.
Başvuruda, ülkenin en çok oy alan üçüncü partisi olan HDP’nin Eş
Genel Başkanlarının seçmenlerini ve partiyi temsilen katıldıkları
eylemler ve düzenledikleri basın açıklamaları nedeniyle özellikle
referandum sürecinde, tutuklu yargılanıyor olmalarının Anayasa ve
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan özgürlük
ve güvenlik hakkını, ifade özgürlüğünü ve serbest seçim hakkını
ihlal ettiği ifade edildi.
Başvuruda ayrıca, HDP’ye ait parti binaları ve seçim büroları ve
araçlarının 2014 yılında 22, 2015 yılında 7 Haziran seçimleri
öncesinde 106, 2016 yılında 36 kez saldırıya uğradığı, 22 Temmuz
2015 tarihinden bu yana HDP, DBP ve bileşenlerine yönelik
operasyonlar kapsamında 9.796 kişinin gözaltına alınarak 2.906
kişinin tutuklandığı, Temmuz 2016'dan bu yana ise aralarında Eş
Genel Başkanlar Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da olduğu 12
milletvekilinin de bulunduğu toplam 5.471 kişinin gözaltına
alınarak 1.482 kişinin tutuklandığı hatırlatıldı.
AİHM başvurusunda referandum sürecinde etkili bir 'hayır'
kampanyasının örgütlenmesi için çalışan muhalefetin susturulması ve
cezalandırılması amacıyla yürütülen ve keyfi ve sistematik bir hal
alan gözaltı ve tutuklamaların siyasi bir amaç taşıdığının da altı
çizildi. Başvuruyu yapan heyetimiz, Anayasa Mahkemesi'nin 95 gündür
işlem yapmadığını hatırlattı ve mahkemenin kendi kararının
arkasında durmasını istedi. Heyet AİHM'i de kendi içtihatlarını ve
evrensel hukuk kurallarını uygulamaya davet etti.
Yorumlar