Yaz tatilinin ardından okula dönen öğrenciler, hem mevsim
değişikliği hem de arkadaşlarıyla etkileşim halinde olması
nedeniyle hastalıklara açık oluyor. Grip, kulak ağrısı, sinüs
enfeksiyonu gibi sağlık problemleri yaşayan bazı öğrencilerin
velileri, bilgisizlik veya derslerinden geri kalmaması için bu
hassas dönemde çocuklarını okula gönderiyor.
Yaz ayında açık ve havadar alanlarda vakit geçiren çocuklar,
okulların açılmasıyla kapalı ve kalabalık mekanlara döndüler.
Mevsimsel değişikliğin de yaşandığı bugünlerde, özellikle öz bakım
becerileri gelişmemiş ve bağışıklık sistemi zayıf çocuklar
hastalıklar için risk altında. Hastalıklara karşı savunmasız kalan
çocuklar için alınacak tedbirler var. Ancak bu tedbirleri aldığı
halde çocuğunu yıl boyu sıklıkla hasta olmaktan koruyamayan veliler
mevcut. Çünkü bu ailelerin hassasiyetle üzerinde durduğu “çocuğum
hastaysa, iyileştikten sonra okula gider” anlayışının tam aksine,
çocuğu hasta olsa da ısrarla okula gönderen veliler bulunuyor.
Oysa devlet kurumlarında 18 yaşına kadar sağlık
hizmetlerinden ücretsiz yararlanan öğrencilerin 10 günü mazeretsiz
olmak üzere 45 günlük devamsızlık hakkı var.
Ailesinin herhangi bir sağlık güvencesi olmayan öğrenciler, 18
yaşına kadar hastanelerde ücretsiz olarak tedavi ediliyor. Sağlık
problemi yaşayan çocuklar doktor raporu ile izin kullanabileceği
gibi, velinin çocuğu hakkında yazacağı bir mazeret beyanı ile de
öğrenci istirahat hakkına sahip. Ailenin çocuğun sahip olduğu bu
hakkı kullanmak yerine, onu sınıfa göndermesi hem çocuğun kendisini
hem de sınıf arkadaşlarını olumsuz etkiliyor. Devlet okullarında
sadece yatılı olan okullarda revir hizmeti veriliyor. Özel okullar
ise kendi imkanları dahilinde hemşire veya doktor istihdam edip,
yahut özel sağlık kuruluşları ile anlaşmalı olarak okulda sağlık
hizmeti verebiliyor. Okulların bağlı bulunduğu il ve ilçe milli
eğitim müdürlükleri, belediyeler veya gönüllü organizasyonların
okullarda uyguladığı kimi sağlık taramaları dışında okullarda
yürütülen sistematik bir sağlık politikası bulunmuyor. Eğitim yılı
başında yapılacak dersler ve etkinlikleri planlamak gibi, hangi
dönem çocuklar için ne gibi sağlık taramaları yapılıp, eğitim
verileceğinin planlaması gerektiğini belirten eğitimciler, bu
sayede okul başarısının artacağını belirtiyor. Halk sağlığı uzmanı
Doç. Dr. A. Ruhi Toraman’a göre öğrenci sağlığı için ilk yapılması
gereken okula başlangıçta bir muayene ile, hangi çocukların
sağlıklı, hangilerinin sık takip edilmesi hangilerinin ise özel bir
eğitim ve öğretime tabi tutulacağını belirleyerek eğitime başlamak
gerekiyor. Doktor Gamze Şenbursa da çocukların okulların açıldığı 6
ile 8. haftalarda hastalıklara yakalandığını belirtiyor. Evde
istirahat ve birkaç basit yolla tedavi edilecek çocukların, okula
gittikleri için iyileşme süresinin uzadığını dile getiren Şenbursa,
bu durumun okul başarısını da olumsuz etkilediğini söylüyor.
Bazı sınıflarda bir yıl boyunca hastalık
oluyor
“Çocuk evde kalarak iyileşemez, okula gitsin, derslerinden geri
kalmasın” yanlış inancıyla çocuklarını okula gönderen veliler
yüzünden, bir sene boyunca bazı sınıflardan hastalığın eksik
olmadığını belirten Yenibosna Erguvan İlkokulu Psikolojik Danışmanı
Seval Seven, çocuğu 38 derece ateşle okula gönderen veliler
olduğunu belirtiyor. Seven, çalışan annelerin dışında ev hanımı
olan annelerin de çoğunlukla aynı tutumu sergilediğini belirtiyor.
Bu noktada sınıf öğretmenlerinin öğrenci doktor kontrolü altında
evde istirahatle iyileşecekse, sınıfa kabul etmemelerinin, velileri
uyarmalarının çok önemli olduğunu belirtiyor. Çünkü böyle
durumlarda hasta olan çocuk sınıf içinde daha da kötüleşirken,
arkadaşlarının da hastalanmasına neden olabiliyor.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar