"Haşhaşiler", "Alamut" oyunuyla sahneye taşınacak

- İDT Müdürü Kayaokay: - "Oyunumuzu, darbe girişiminde yaşadığımız hikaye ile çok özdeşleştiriyorum" - "Haşhaşileri sahneye taşıyarak, iyinin ve kötünün ne olduğunu, halkın nelere alet olmaması gerektiğini, hırsların ve isteklerimizin bizi zaman zaman doğru yoldan uzaklaştırabildiğini, kötü yola saptırdığını insanlara anlatacağız" - Tiyatro sanatçısı Olgaç: - "Rol elbise gibidir. Beğenirsiniz, onu giymek için prova yaparsınız. O provadan sonra üstünüze oturursa giyersiniz"

Google Haberlere Abone ol
"Haşhaşiler", "Alamut" oyunuyla sahneye taşınacak

İSTANBUL (AA) - SALİHA ÖZDEMİR - İstanbul Devlet Tiyatroları (İDT) Müdürü Zafer Kayaokay, "Haşhaşileri" konu alan "Alamut" adlı oyunun, iyi ve kötünün ne olduğunu, halkın nelere alet olmaması gerektiğini sahneye taşıyacağını belirtti.

Betül Odabaşı Törk'ün yazdığı, Zafer Kayaokay'ın yönettiği "Alamut" adlı oyun, Tiyatral Sanatlar Akademisi Vakfı'nca sahnelenecek.

Kayaokay, oyunun genel provasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyunda, "İslami öğretileri sapkın bir biçimde yorumlayan Haşhaşi lideri Hasan Sabbah'ı" anlattıklarını söyledi.

Oyunu yönetmesi için gelen tekliften mutlu olduğunu belirten Kayaokay, 36 yıllık Devlet Tiyatroları birikimini oyuna aktardığını dile getirdi.

Zafer Kayaokay, ekip olarak yaklaşık 6 aydır oyun üzerinde çalıştıklarını kaydederek, "Biz bu oyunu, bu sezon sahneye koymaya 15 Temmuz öncesinde karar vermiştik. 15 Temmuz'da, hiç beklemediğimiz, arzu etmediğimiz bir darbe girişimi yaşadık. Oyunumuzu, darbe girişiminde yaşadığımız hikaye ile çok özdeşleştiriyorum." diye konuştu.

- "Manevi değerleri kullanarak devletin içine sızmak evrensel bir konu"

Oyunda, Hasan Sabbah'ın Büyük Selçuklu Devleti'ne karşı İslami öğretileri kullanarak "darbe" yapmaya çalışmasının konu edildiğini aktaran Kayaokay, "Bu çok evrensel bir konu, dünyanın her yerinde yaşanan, birtakım insanların düzeni, yaşamı, tanrısal olanı ve insanların manevi değerlerini kullanarak devletin içine sızmaları bu oyunda da Hasan Sabbah ile çıkıyor ortaya." ifadelerini kullandı.

Zafer Kayaokay, Sabbah'ın Haşhaşi örgütlenmesinin günümüzde de görüldüğüne işaret ederek, şunları anlattı:

"Binli yıllarda yaşanan bir hikayeyi, aradan bin 200 yıl geçmesine rağmen yüce Rabbimizin bize verdiği aklı, zekayı, güzellikleri kullanmayarak, bin 200 yıl sonra neredeyse tekrar yaşayacaktık ki, devletin üst düzeyinin dirayeti ve halkın demokratik mücadelesiyle darbeye karşı durabildik. Bu nedenle bu çok evrensel bir oyun. Dünyada birtakım insanlar hala kariyerlerini ve güçlerini arttırmak için Hasan Sabbah modelinde olduğu gibi, İngiltere, Asya, Çin gibi ülkelerde aynı yolu izliyor. Biz de Fetullah Gülen üzerinden maalesef bunu yaşadık. Allah bizi daha büyük tehlikelerden korusun, koruyacaktır da."

"Alamut"un konusu dışında prodüksiyonunun da güçlü olduğuna dikkati çeken Kayaokay, oyunun Devlet Tiyatroları ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın yapabileceği çapta bir oyun olduğunu söyledi.

- "Türk halkı, bir kahramanın kötülük kalesini nasıl dağıttığını görecek"

Kayaokay, Devlet Tiyatroları'ndaki tecrübesini, emeğini ve gücünü bu oyuna yansıttığını belirterek, "Haşhaşileri sahneye taşıyarak, iyinin ve kötünün ne olduğunu, halkın nelere alet olmaması gerektiğini, hırsların ve isteklerimizin bizi zaman zaman doğru yoldan uzaklaştırabildiğini, kötü yola saptırdığını insanlara anlatacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Oyunun tragedya olduğunu vurgulayan Kayaokay, "Hasan Sabbah'ın dünyasından, onu bütünüyle gözler önüne sererek, iyiyi, doğruyu, güzeli ve yaşamı, yaşamın önemini fark ettiren bir oyun oldu. Umarım tiyatro sanatına, İstanbul'a, Türkiye'ye ve dünyaya örnek bir oyun olur. Bildiğim kadarıyla şu anda Türkiye'de hazırlanan bu tarzdaki tek oyun bu." ifadelerini kullandı.

İDT Müdürü Kayaokay, unutulmuş bir konu olan Hasan Sabbah'ın, evrensel bir boyutta, gündemi de yakalayarak sahneye taşınmasının Türkiye'de demokrasiyi, maddi ve manevi değerleri korumak anlamında, izleyiciler için uyarıcı bir oyun olacağını kaydetti.

- "Çok kötü adam oynadım ama Erol Taş gibi taşlanmadım"

Oyunda "Hasan Sabbah" karakterini canlandıran usta tiyatrocu Atilla Olgaç da 45 yıldır sahnelerde olduğunu dile getirerek, "Rol, elbise gibidir. Beğenirsiniz, onu giymek için prova yaparsınız. O provadan sonra üstünüze oturursa giyersiniz. Bizler için kolay. Önemli olan altyapıyı yapabilmek ve bu karakterin ne, kişiliğinin, yürüyüşünün, oturuşunun, bakışının, beyninin ne olduğunu bulmaya çalışmak." görüşlerini paylaştı.

Olgaç, oyunda ele alınan konunun gerçekliğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"Biz sanatçıyız, kişisel olarak oyunun konusuna dair siyasi bir yorum yapmıyorum. Bu tipi sadece canlandırıyorum. Yorumunu halk yapacak. Sanatın özelliği bu, birtakım şeyleri alıp sunmak ve yorumu halka bırakmak. Sanatın amacı halkın öğrenmesi, bilgilendirilmesi adına çalışmalar yapmaktır. Kişisel siyasi görüş bu oyunda hiç önemli değil. Önemli olan piyesin anlatmak istediği şey."

Birçok kez "kötü adam" rolü canlandırdığını söyleyen Olgaç, "Hiçbir zaman seyircinin tepkisiyle karşılaşmadım. Tam tersine o kötü adamın içinde benim iyi tarafımı görüp sevgiyle yaklaştılar. Ben hiçbir zaman Allah rahmet eylesin, Erol Taş gibi taşlanmadım Allah'a şükür." dedi.

- Oyun hakkında

Attila Olgaç, Başak Özel, Gürkan Güzeyhuz, Duygu Yürükçe, Fatih Altun, Cumhur Arat, Kemalettin Caymaz, Serhan Süsler, Dilara Aras, Ergin Düzgün, İbrahim Tül, Alper Atak, Özlem Olgun, Koray Kuru, Fatih Boyalı, Ali Suvacı, Halil İbrahim Babur, Fatih Boyalı, Koray Kuru ve Ali Suvacı'nın rol aldığı oyunun yapım direktörlüğü ve sanat yönetmenliğini Fatih Kılıç ve Mustafa Odabaşı üstlendi.

Müziklerini Can Atilla'nın yaptığı oyunun konusu kısaca şöyle:

"Hasan Sabbah gençliğinden itibaren kendini aklındaki soruların cevabını bulmaya adamış hırslı, bencil biridir. Eğitimi için gittiği medresede Ömer Hayyam ve Nizamülmülk ile tanışır. Üç arkadaş birbirlerine söz verirler. Yüksek bir makama ilk ulaşan hangisi olursa diğerlerine yardım edecektir."

"Alamut"un prömiyeri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla 20 Ekim'de Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek.

Yorumlar