"Halkımız 15 Temmuz'da demokrasiden üstün bir şey olmayacağını dünyaya gösterdi"

- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan: - "Halkımız 15 Temmuz'da vesayetin önüne geçerek, demokrasiden üstün bir şey olmayacağını, sadece Türkiye'ye değil tüm dünyaya gösterdi" - "(CHP'deki kurultay tartışmaları) Onlarınki koltuk yarışı falan değil. Onlarınki kayıkçı kavgası. 24 Haziran'da halkımız en iyi cevabı verdi"

Google Haberlere Abone ol
"Halkımız 15 Temmuz'da demokrasiden üstün bir şey olmayacağını dünyaya gösterdi"

EDİRNE (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, "Halkımız 15 Temmuz'da vesayetin önüne geçerek, demokrasiden üstün bir şey olmayacağını, sadece Türkiye'ye değil tüm dünyaya gösterdi." dedi.

Karacan, Edirne'de AK Parti teşkilatıyla bir araya geldikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Çorlu yakınlarındaki tren kazasında yaşamını yitirenlerin ailelerine taziye ve yaralılara da geçmiş olsun dileklerinde bulunmak üzere Çorlu ve Uzunköprü'de ziyaretlerde bulunduklarını söyledi.

Yaralıların devletin ilelebet payidar kalmaları yönündeki dualarının kendisini çok duygulandırdığını ifade eden Karacan, şöyle devam etti:

"Üzüntümüz derin. 24 vatan evladımız rahmetli oldu, 300'ü aşkın da yaralımız vardı. Bugün hem rahmetli olanların ailelerine taziye ziyaretine gittim. Hastanede ve evlerinde yatan yaralı vatandaşlarımızı ziyaret ettim. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdik. Onlarla hasbihal ettik. Onların isteklerini ve dileklerini dinledik. Devletimiz her zaman milletinin yanındadır. Onların acılarını dindirmek için oradaydık. Hem Uzunköprü'de hem Çorlu'da hastalarla sohbet ederken, biz onlara moral vereceğimize onlar bize moral veriyor. 'Devletimizin yanındayız. Devletimiz ilelebet payidar olsun. Devletimizin yaptığı hastanelerde tedavi görüyoruz.' dediler. Allah hepsinden razı olsun."

Bir gazetecinin 15 Temmuz'da milletin demokrasi ve milli irade için yine alanlarda olduğunu hatırlatması üzerine Karacan, "15 Temmuz 2016 günü, Türkiye tarihinin en karanlık gecesini yaşadı. Asker kıyafeti giymiş hain FETÖ'cüler, dış mihrakların tavsiyesi ve güdümüyle kendi halkının üzerine tanklarla, helikopterlerle, uçaklarla ateş açtılar. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere devlet erkanını yok etme ve imha etmek üzere hesapları vardı ama hesap edemedikleri bir şey vardı. Halkın ve hakkın önüne kimse geçemez. Orada hesap edemedikleri de halktı. Her zaman halkın dediği olur. 15 Temmuz'un ikinci yılında da bir coşku vardı. Halkımız 15 Temmuz'da vesayetin önüne geçerek, demokrasiden üstün bir şey olmayacağını, sadece Türkiye'ye değil tüm dünyaya gösterdi. Bu 15 Temmuz'da da milletimiz sabahlara kadar nöbet tuttu." diye konuştu.

- "Faturayı kim ödeyecek tartışması onlarınki"

Karacan, gazetecilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İki 15 Temmuz var biri sarayın biri halkın" sözlerini anımsatması üzerine, "15 Temmuz gecesi bir belediye başkanının evinde kahvesini içerken darbe kalkışmasını seyredenler vardı, bir de 24 saat vatanına, memleketine sahip çıkan genel başkan ve Ak kadroları vardı. Bunlara cevap dahi vermeye gerek yok. Meşru olmayan bir şekilde kahvesini yudumlayan bir kişiyle ne genel başkanımızın ne de teşkilatımızın işi yoktur. Biz yolumuza devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Muharrem İnce ve Kılıçdaroğlu arasında parti içi koltuk yarışı başladığı" yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Karacan, "Onlarınki koltuk yarışı falan değil. Onlarınki kayıkçı kavgası. 24 Haziran'da halkımız en iyi cevabı verdi. Hani bir lokantaya gidersiniz de 'hesabı kim verecek' diye bir durum olur. Onlar yemeği yediler. Halk gerekli faturayı gösterdi. Onun faturasını acaba kim ödeyecek tartışması onlarınki. Artık halkımız bilinçlendi. Vatanına, milletine, devletine sahip çıkan kendini yönetebilecek ve kendisiyle birlikte yol yürüyebilecek insanlarla hareket ediyor. Bir lider var. Halk onun arkasında yürümek istiyor. Halk 15 Temmuz'da o lideri sınadı. O halk bunu gördü. Kefenini giyip sokaklara çıktı. O lider her şeyi göze alarak havalimanına geldi. Halk bunu görüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Harun Karacan, "Tekirdağ'da sela okuduğu için darbedildiği iddia edilen imamın yaşadıklarını nasıl buluyorsunuz?" sorusunu da "O imam arkadaşımıza da uğradım. Türkiye gibi bir ülkede ezan sesine tahammülü olmayan insanları tasvip etmemiz mümkün değil. Böyle bir şeyi kabullenmemiz mümkün değil. Bunları kınıyoruz." şeklinde yanıtladı.

Yorumlar