Halepli Muhammed Mudlic Esed zindanlarını anlattı

"Cinderes'teyken Suriye istihbaratı bizi sorguladı. Bizi rejime teslim edecekler düşüncesine kapıldık. Çok korkmuştuk"

Google Haberlere Abone ol
Halepli Muhammed Mudlic Esed zindanlarını anlattı

Suriye'nin Halep ilinde yardım gönüllüsü olarak çalıştığı sırada Esed rejiminin varil bombasıyla saldırısında bacağından yaralanan ve Afrin'de Ocak 2017'de terör örgütü YPG/PKK tarafından alıkonulduktan sonra rejim güçlerine teslim edilen 33 yaşındaki Muhammed Mudlic, Afrin'de kanalizasyon çukurunda tutulduğunu, Şam'daki Sednaya Cezaevi'nde de çeşitli işkencelere maruz kaldığını söyledi.

Suriye'de 11. yılına giren iç savaşın başlarında Halep ilinde insani yardım çalışmalarına gönüllü olarak katılan Mudlic, 2015'te Esed rejimi güçlerinin varil bombası kullanarak düzenlediği bir saldırıda bacağından ağır yaralandı.

Türkiye'ye sevk edilen Mudlic, 2016 başlarında tedavisinin ilk etabını tamamlayarak tekrar Halep kent merkezine döndü.

Halep'teki rejim kuşatmasının ardından Aralık 2016'da gerçekleşen zorunlu tahliyeler üzerine Mudlic de on binlerce Halepli gibi yetiştiği mahallesine veda ederek, Batı Halep kırsalına göç etmek zorunda kaldı.

Bacağındaki sorundan dolayı sağlık durumu kötüye giden Mudlic, 2017'nin ilk günlerinde tekrar Türkiye'ye geçip yarım kalan tedavisini tamamlamak istedi. 33 yaşındaki Halepli genç, Batı Halep kırsalından Türkiye'ye ulaşabilmek için Afrin'den geçmek istedi ancak o dönem Afrin'i işgal eden YPG/PKK'lı teröristler Mudlic'i durdurarak alıkoydu.

O tarihten itibaren yaklaşık 4,5 yıl boyunca ailesinden ve sevdiklerinden uzak kalan Mudlic, önce YPG/PKK işgalindeki Afrin'de tutularak çeşitli işkencelere maruz kaldı daha sonra da Ocak 2018'de Afrin'de Türkiye tarafından başlatılan Zeytin Dalı Harekatı sırasında yüzlerce tutukluyla birlikte rejimin güvenlik birimlerine teslim edildi.

11 Haziran'da özgürlüğüne kavuşan Mudlic, YPG/PKK ve rejim zindanlarında geçirdiği günleri, maruz kaldığı işkenceleri, tanıklık ettiği savaş suçlarını AA muhabirine anlattı.

"CİNDERES'TEYKEN SURİYE İSTİHBARATI BİZİ SORGULADI"

Mudlic, Halep'in Hullük Mahallesi'nde Nisan 2016'da terör örgütünün iki sivili keskin nişancıyla öldürmesinin ardından düzenlenen protestoya katıldığı bahanesiyle Afrin'de YPG/PKK tarafından alıkonulduğunu söyledi.

İlk olarak Afrin ilçe merkezi yakınlarındaki Basota köyündeki karakolda bir hafta tutulduğunu aktaran Mudlic, "Daha sonra beni Raco beldesindeki 'Kara Hapishane'ye götürdüler. Burada 6 ay kadar tutuldum. Ne iş yaptığımı, neler yaptığımı öğrenmek için beni sorguya aldılar. İnsani yardım alanında çalıştığımı anlatsam da bana inanmayıp silahlı unsur olduğumu itiraf etmemi istediler. Tabii ki itiraf etmeyip, 'sorun soruşturun' dedim. 80x60 santimetrekarelik tekli hücrede iki ay kaldıktan sonra beni kanalizasyon çukuruna kapattılar. Sorguda itiraf etmeyenleri bu çukurlarda tutarak işkence yapıyorlardı. Bu çukurlarda her türlü pislik ve fareler vardı." dedi.

Mudlic, Raco'da 6 ay kaldıktan sonra Cinderes beldesindeki başka bir cezaevinde tutulduğunu anlatarak, Türkiye'nin başlattığı operasyonun ardından Cinderes'ten Afrin'e nakledildiklerini belirtti.

"Cinderes'teyken Suriye istihbaratı bizi sorguladı. Bizi rejime teslim edecekler düşüncesine kapıldık. Çok korkmuştuk. Biz bu durumu PKK'lı milislere sorduk ancak teslim edilmeyeceksiniz dediler. 2 ay sonra Afrin ilçe merkezinde bir okulun altındaki bir merkeze bizi götürdüler. Orada 20 gün kaldık." diyen Mudlic, Türkiye ve askeri muhaliflerin Afrin ilçe merkezine doğru yaklaşması üzerine rejim istihbaratına teslim edildiklerini aktardı.

"AYAKTA DURAMAYALIM DİYE EKLEMLERİMİZE VURUYORLARDI"

Mudlic, Halep'te Genel İstihbarat birimine teslim edildiklerini belirterek, Şam'daki 285 güvenlik birimine vardıktan sonra ülkedeki Sednaya Cezaevi'ne götürüldüklerini söyledi.

Sednaya Cezaevi'nde 2 yıl 8 ay alıkonulduğunu dile getiren Mudlic burada maruz kaldığı işkenceleri şu sözlerle anlattı:

"Bacağımdaki yaradan dolayı beni hep silahlı unsur olarak görüyorlardı ve bu yüzden daha fazla darbediliyordum. Demir borularla darbediliyorduk. Ayakta duramayalım diye eklemlerimize vuruyorlardı. Üzerimizdeki tüm kıyafetleri çıkardığımızda bacağımdaki yara görülüyor daha fazla darbediliyordum. Dişlerimin bir kısmını kırdılar. Hapishanede çok kişinin işkenceler yüzünden kolları kırıldı. Rastgele darbettikleri için bizimle birlikte bir kişi konuşma yetisini kaybetti. Burada bizi aç bırakıyorlardı. Açlık işkenceden daha beterdi."

"İNSANLAR İŞKENCEDEN VE AÇLIKTAN OTURDUKLARI YERDE ÖLÜYORDU"

Sednaya'da sakat ayağına ve özellikle eklemlerine demir borusuyla vurulduğunu söyleyen Mudlic sözlerine şöyle devam etti:

"Sebepsiz yere işkence yapılırdı. Koğuşumuzda rahatsız edici bir kokunun yayılması üzerine 3 gün boyunca yiyeceksiz ve içeceksiz bırakıldık, bu sürede 7 kişi açlıktan öldü. İnsanlar işkenceden ve açlıktan oturdukları yerde ölüyordu."

Kaldıkları koğuşta bir de cinayet suçundan hüküm giymiş rejim yanlısı Şebbiha'nın bulunduğunu belirten Mudlic, hastalıktan dolayı hastaneye kaldırıldıklarını söyledi.

Hastane sonrası Sednaya'ya dönüş yolunda bir tutuklama merkezinde indirilmesini ve ölümden kıl payı kurtuluşunu şöyle anlattı:

"Aramızda sağlığı yerinde olan sadece o Şebbiha vardı. Bizi merkezdeki tuvalette sıkıştırdı. Tek tek çağırmaya başladı. Çığlık seslerinden arkadaşları öldürmeye çalıştığını anladık. 6 kişiyi ya boynunu kırarak ya da boğarak öldürdü. Cesetleri üst üste koymak için beni ve bir kişiyi daha çağırdı. İki kişi olunca yanımdaki tutuklama merkezindekilere, 'bu bizi öldürüyor yardım edin' diye bağırmaya başladı. Ölümden döndük."

Rejim yetkililerine rüşvet verilerek serbest kaldığını belirten Mudlic, zarar gören ayağının ameliyatı için Türk yetkililerine yardım çağrısında bulundu.

Yorumlar