HAK-İŞ 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - "Kadını zayıf, korumasız, aciz görerek ona şiddet uygulayan kimse, açık söylüyorum, zavallının ta kendisidir. Hele hele sırf kendi üstünlüğünü göstermek için kadına el kaldıranların durumu cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömenlerden farklı değildir. Aynı şekilde bu kadını medyada, sokakta, iş yerinde bir meta gibi pazarlayan anlayışla ilkel dönemlerdeki köle tacirleri arasında fark yoktur. Bunu da özellikle ifade ediyorum" - "Müsterih olun, rahat olun, devletin ve siyasetin özellikle zayıf şekilde inşa edilmiş yapısı içinden kendilerine gizli iktidar gücü devşirenlerin inşallah sonu geliyor. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlara, milletimiz ben inanıyorum ki 16 Nisan'da nihai tokadını vuracak, son sözünü söyleyecektir. Bu konuda iki kesime çok güveniyorum; birisi gençlerimiz, diğeri kadınlarımız" - "Bugün eğitim hayatında, iş hayatında, siyasette ve diğer tüm alanlarda iddia ve konum sahibi kadınlarımıza baktığımızda arkasında güçlü aile desteği bulunanların ezici çoğunluğu oluşturduğunu görürüz. Demek ki aile kurumu kadının önünü kapatan değil tam tersine işini kolaylaştıran bir işleve sahiptir"

Google Haberlere Abone ol
HAK-İŞ 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kadını zayıf, korumasız, aciz görerek ona şiddet uygulayan kimse, açık söylüyorum, zavallının ta kendisidir. Hele hele sırf kendi üstünlüğünü göstermek için kadına el kaldıranların durumu cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömenlerden farklı değildir. Aynı şekilde bu kadını medyada, sokakta, iş yerinde bir meta gibi pazarlayan anlayışla ilkel dönemlerdeki köle tacirleri arasında fark yoktur. Bunu da özellikle ifade ediyorum." dedi.

Erdoğan, HAK-İŞ tarafından Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 6. Uluslararası Kadın Emeği Buluşması'ndaki konuşmasında, 16 Nisan'da referanduma sunulacak anayasa değişikliğiyle 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkını getirdiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimse kimseyi aldatmasın, nereden başladı bu? 30 yaşından başladı. Önce bunu 30 yaşından biz 25 yaşa indirdik, dedik ki bu da yetmez. Bunu bu kardeşiniz yıllardır söylüyor, biliyor musunuz? Ama yıllardır maalesef bunu kimseye anlatamadık ama şimdi dedik ki artık bu iş olacak, şimdi artık milletimize gidiyoruz. Seçme yaşını 18 olarak kabul ediyorsun, seçilmeyi niye kabul etmiyorsun?" diye konuştu.

Zor olanın seçmek olduğunu, seçilmenin seçmeye göre daha kolay olduğunu dile getiren Erdoğan, gençlere güvendiklerini ve bu gençlerin 15 Temmuz'da kendilerini çok ama çok farklı ispat ettiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, F-16'ların karşısında gençlerin ve kadınların, yaşlıların durduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Ölüm mölüm dinlemediler, 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda/Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' dediler ve ölüme yürüdüler ve bu gençlik o gece 'Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın/Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın/Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın/Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.' Göğsünü siper etti. Neye? Bombalara. Neye? Mermilere. Kardeşlerim böyle bir gençliğe siz ön açacaksınız. İşte şimdi biz bunu yapıyoruz. Dünyada 22 yaşında, 23, 24,25 yaşında bakan oluyor da milletvekili oluyor da benim ülkemde Ahmet'im, Mehmet'im, Ayşe'm, Fatma'm neden olmasın."

Şahsen 2017 yılında halen bu meseleleri konuşuyor olmaktan ar ettiğini, utandığını ve sıkıldığını belirten Erdoğan, "2053", "2073" dediği zaman birilerinin kendine göre dalga geçtiğini söyledi.

- "Yarınları konuşacağız"

Bugünü değil yarınları konuşacaklarını dile getiren Erdoğan, "Sadece evlatlarımızı değil, torunlarımızı konuşacağız. Bizler lider bir ülkeyi inşa edeceksek, lider bir ülkeyi ihya etmenin tohumlarını atacaksak, onun planını, onun projelerini şimdiden yapmak durumundayız. Bölgemizde siyasi ve beşeri haritaların yeniden çizildiği, ülkemizin üzerinde 100 yıllık oyunların yeniden tedavüle sokulmaya çalışıldığı bir ortamda biz bu meselelerle meşgul olamayız, olmamalıyız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzde her kim kılık kıyafet, saç sakal, inanç, ibadet tartışması açıyorsa, bunun tek amacının bu ülkeye ve bu millete zarar vermek olduğuna vurgu yaparak, "Her kim hayat biçimi tartışması açıyorsa bilin ki sebebi kendi hayat biçiminin tehlike altında olması değildir. Tam tersine bu tartışmayı açanların asıl gayesi kendi hayat biçimleri dışındakilere tahammülsüzlüklerini gizlemektir." diye konuştu.

Siyasi iradeyle devletin kurumları arasında sorun olduğu havasını yaymaya çalışanların derdinin siyasi veya kurumları korumak değil, çatışmanın fitilini ateşleyerek kendilerine alan açmak olduğunu belirten Erdoğan, "Ama müsterih olun, rahat olun, devletin ve siyasetin özellikle zayıf şekilde inşa edilmiş yapısı içerisinde kendilerine gizli iktidar gücü devşirenlerin inşallah sonu geliyor. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlara, milletimiz ben inanıyorum ki 16 Nisan'da nihai tokadını vuracak, son sözünü söyleyecektir. Bu konuda iki kesime çok güveniyorum; birisi gençlerimiz, diğeri kadınlarımız." değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda asgari 7 milyon gencin bulunduğunu ifade ederek, salondakilere hitaben, "Kapı kapı dolaşmaya var mısınız?" diye soran Erdoğan, "Evet" karşılığını aldı.

"Kapı kapı dolaşacağız, yorulmak yok." ifadesini kullanan Erdoğan, "Gençler 16 Nisan'da geleceğimize sahip çıkmaya hazır mıyız? Hanımlar, 16 Nisan'da insan olarak haklarınızı teslim etmek yerine hala sizi istismar peşine koşanlara derslerini vermeye hazır mıyız?" diye sordu. Salondakiler, "Evet" yanıtını verdi.

Aile kurumunun, kadını ve erkeği eşit şekilde kucaklayan yapısıyla karşılaştıkları sorunların en kadim ve en sağlıklı çözüm yolu olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Batı dünyası, yakaladığı refah seviyesine rağmen aile kurumunun tahribatı sebebiyle hızla çöküşe doğru sürükleniyor. Biz bu yanlışa düşmeyeceğiz, her alanda gelişirken, büyürken, değişirken, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma mücadelesi verirken aile kurumuna da sıkı sıkıya sahip çıkacağız." dedi.

- "Aile kurumu, kadının işini kolaylaştıran bir işleve sahiptir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatın tüm alanları gibi aile içinde de şiddetin asla tasvip edilemeyeceğini belirterek, inançlarında da ayrım yapılmaksızın insanların tamamının eşref-i mahlukat, yani yaratılmışların en şereflisi olduğunu söyledi.

Haksız yere zulme uğrayan her kişinin insanlığın vicdanında kanayan bir yara olduğunu dile getiren Erdoğan, kadını zayıf, korumasız, aciz görerek ona şiddet uygulayanların "zavallının ta kendisi" olduğuna vurgu yaptı.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hele hele sırf kendi üstünlüğünü göstermek için kadına el kaldıranların durumu, cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömenlerden farklı değildir. Aynı şekilde bugün kadını medyada, sokakta, iş yerinde bir meta gibi pazarlayan anlayışla ilkel dönemlerdeki köle tacirleri arasında fark yoktur. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Her hal ve şart altında kadına kurumsal güvence sağlamanın yolu aileyi güçlü tutmaktan geçiyor. Bugün eğitim hayatında, iş hayatında, siyasette ve diğer tüm alanlarda iddia ve konum sahibi kadınlarımıza baktığımızda arkasında güçlü aile desteği bulunanların ezici çoğunluğu oluşturduğunu görürüz. Demek ki aile kurumu kadının önünü kapatan değil, tam tersine işini kolaylaştıran bir işleve sahiptir."

(Sürecek)

Yorumlar