2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda masa tenisinde altın ve bronz madalya alan Öztürk kardeşlerin babası hac görevini yaparken oğullarının madalya sevincini de yaşadı
2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda masa tenisinde altın ve bronz
madalya kazanan kardeşler Abdullah ve Ali'nin babası Mehmet Ali
Öztürk, hac görevini yerine getirirken oğullarının başarısının
sevincini de yaşadı.
Abdullah Öztürk, Paralimpik Oyunları'nda teklerde altın madalya,
çiftlerde ise kardeşi Ali ile bronz madalya kazandı. Kardeş
sporcular ile babaları Mehmet Ali Öztürk, duygularını
değerledirdi.
Mehmet Ali Öztürk, oğullarının madalya mücadelesini Suudi
Arabistan'da telefonundan internete bağlanarak takip ettiğini
belirterek, "Ben aslında Ali'den altın madalya bekliyordum ama
ağabeyi kazandı. Aslında Ali, ağabeyinden daha yetenekli ama
tecrübesizliğinden, heyecanlandı ve başaramadı. Ağabeyine nasip
oldu." diye konuştu.
Abdullah'ın final maçını hac görevini yerine getirirken
arkadaşlarıyla izlediğini dile getiren baba Öztürk, şunları
söyledi:
"İzlerken arkadaşlarım vardı, benden çok sevindiler. İki sevinci
bir arada yaşadım, hem hac görevimi yapıyorum hem çocuklarımın
başarısını takip ediyorum. Türkiye'yi temsil ediyorlar. Diğer
çocuklarla birlikte. Onlar da bizim çocuklarımız, biri alsın
madalyayı da benimkiler almasa da olur. Çok sevindim. Gurur verici.
Ülkemizin bayrağını yurt dışında göndere çektirmek İstiklal
Marşımızı okutmak gururlandırıyor. Benim oğlum diye değil."
"Engelli çocuğunu her yere götüreceksin"
Engelli 2 çocuğunun bulunduğunu belirten Mehmet Ali Öztürk,
"Engelli çocuğunu seversen, okşarsan, koklarsan zorlukla
karşılaşmazsın. Çocuklarına uzaktan bakarsan, sevmez, okşamazsan,
koşturmazsan bütün zorluklar karşına çıkar." dedi.
Velilerin engelli çocuğunu her yere götürmesi gerektiğini
vurgulayan Mehmet Ali Öztürk, şöyle konuştu:
"Engeli çocuğunuz varsa mutlaka sokağa çıkartın. Ekmek almaya
gidiyorsan, çarşıya, pazara, düğüne, sinemaya gidiyorsan onu da
götüreceksin. Evde bir ay saklarsan ikinci ay tek başına sokacağa
çıkamaz hale gelir. Ayrıca engeli çocuklarımızı mutlaka sporla
tanıştıralım, tanıştıklarında hayatı değişir."
"Hayalimi gerçekleştirdim"
Rio'da Türkiye'ye altın madalya kazandıran Abdullah Öztürk, masa
tenisine 2007 yılında başladığını, 2012 Londra'daki oyunlarda
çeyrek finalde elenmesinin ardından çok çalışarak Rio'ya
hazırlandığını dile getirerek, "Daha iyi hazırlandım, tecrübeli
geldim, bilinçli antrenmanlar yaptım ve sonucunda da 2 madalya
geldi." diye görüş belirtti.
Masa tenisinin kendisi için yaşam biçimi haline geldiğini dile
getiren Abdullah, "Masa tenisi sayesinde sosyalleştim. Çevrem ve
güzel arkadaşlıklarım oldu. Göremeyeceğim yerleri göme fırsatım
oldu. Üniversite okudum, antrenörlük bölümünü bitirdim ve şu an
masa tenisi sayesinde çalışıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Şampiyon olarak büyük bir hayalini gerçekleştirdiğini ifade eden
Abdullah, şöyle konuştu:
"İnanılmaz tuhaf duygular içindeyim. Hayalimi gerçekleştirdim ama
şaşkınım. Yıllarca emek verdim. Hayatımda bundan sonra neler
yapacağım konusunda fikrim yok. Planlama yapmadım, tek hedef olarak
buna odaklanmıştım. Bu yıl 2 tane önemli turnuva var. Biraz
tatilden sonra herhalde bu organizasyonlara hazırlanırım. Madalya
aldıktan sonra güzel mesajlar almaya, daha çok tanınmaya başladım.
Bu çok gurur verici."
"Çin'e 15 yıl daha madalya yok"
Rio'dan bronz madalyayla dönen Ali Öztürk ise ilk olimpiyat
tecrübesini yaşadığını belirterek oyunlarda heyecanlandığını ancak
sonraki olimpiyatlarda daha iyi olacağını düşündüğünü söyledi.
Masa tenisinin ağabeyi gibi kendisini de sosyalleştirdiğini ve
üniversite okumasını, iyi yerlere gelmesini sağladığını dile
getiren Ali, "Üniversiteye gittiğimde bütün hocalar tokalaştı.
Tebrik ettiler. Herkes tanımaya başladı, tanımadığım insanlar
seyretmeye başladı. Tanınmak çok güzel, daha da artacağını
düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Rio'da Çin'i sadece Türkiye'nin "devirdiğini" uzun süre de bu
durumun devam edeceğini anlatan Ali, şunları kaydetti:
"Çin'e 15 yıl daha madalya bırakmayacağız. Devşirme sporcuya gerek
yok. Türk sporculara daha çok değer, imkan verilirse daha iyi
yerlere geleceğini düşünüyorum. Antrenman sayılarını saatlerini
artırmaları lazım. Türk sporcular daha iyi, daha yetenekli."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar