Güneş ışığına uzun süre maruziyet nedeniyle ciltte gelişen içi su
dolu kabarcık şeklindeki yanıklar enfeksiyona neden olabiliyor.
Aşırı güneş ışığına maruz kalınmasıyla ciltte gelişen içi su dolu
kabarcık formundaki güneş yanığı, vücutta enfeksiyona yol
açabiliyor ve deride kalıcı iz bırakabiliyor.
Türk Dermatoloji Derneği üyesi Prof. Dr. Hatice Erdi Şanlı yaptığı
açıklamada, küresel ısınmayla artan sıcak hava ve ultraviyole
ışınlarının, cildi olumsuz etkilediğini bildirdi.
Yaz döneminde, mutlaka koruyucu kullanılması, 10.00-16.00
saatlerinde dışarıda kalınmaması tavsiyesinde bulunan Şanlı, bu
saatlerde özellikle kum ve betonun, güneşin yakıcı etkisini daha da
artırdığını belirtti.
Şanlı, yıl içinde ilk kez güneşlenilmesi halinde, sürenin kademeli
artırılması ve ilk etapta günde yarım saatten fazla
güneşlenilmemesi gerektiğini ifade ederek, güneşe alışık olmayan
cildin birdenbire yoğun güneşte kalmasının, ciddi güneş yanıklarına
yol açabileceği uyarısında bulundu.
Böyle bir durumda, deride kızarıklık ve yanma hissi dışında
özellikle su dolu kabarcıklar görülen yaralar oluşabildiğine
dikkati çeken Şanlı, bu derece yanık tablosunun, ilerleyen
dönemlerde hem tıbbi hem estetik açıdan ciddi sorunlara neden
olabildiğini vurguladı. Ciltte yoğun kızarıklık ve içi su dolu
kabarcıklar gelişmesinin, güneş yanığının çok şiddetli olduğunu
gösterdiğini belirten Şanlı, bu tip durumlarda kesinlikle
dermatoloji uzmanına başvurulması ve en kısa sürede yanık tedavisi
yapılması gerektiğini söyledi.
"Hekime gidene kadar o bölgeye buz ile soğuk uygulama
yapılabilir"
Güneş yanıkları sonrasında halk arasında bazı yanlış uygulamaların
yapıldığına da değinen Şanlı, şunları kaydetti:
"Halkımızın bu durumda en çok yaptığı şey, elinde ne varsa onunla
ağrı hissini ve kızarıklığı gidermeye çalışmak oluyor. Akla
gelebilecek her şeyi yapabiliyorlar. Genellikle yoğurt, salça, diş
macunu sürülebiliyor. Bunlar, kesinlikle yapılmaması gereken
şeyler.
Böylesi bir durumda, hekime gidene kadar o bölgeye buz ile soğuk
uygulama yapılabilir. Bunun dışında antibiyotikli bir krem
sürülebilir ancak bu krem de mutlaka uzman tarafından önerilmelidir
çünkü deriye sürülen bazı antibiyotik kremlere karşı da alerjik
reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Üstelik, güneşin etkisiyle
birleştiğinde alerji olasılığı çok daha artar."
Hasarlı derinin kesinlikle soyulmaması gerektiğini bildiren Şanlı,
"Derinin bir bariyeri vardır. Sıvı dolu kabarcığı patlatmak
bariyeri bozar. Bariyer bozulduğunda da cilt enfeksiyonlara yatkın
hale gelir ve birtakım mikroorganizmalar bölgede çok daha kolay
ürer. Böyle deri enfeksiyonları oluşur." diye konuştu.
Tedavi bitene kadar güneşten uzak durulmalı
Şanlı, enfeksiyon halinde yaranın iyileşme sürecinin uzadığını,
kişinin yaşam kalitesinin bozulduğunu dile getirerek, "Kötü yara
iyileşmesi diye tanımlanan durum sonrasında ciltte kalıcı iz kalır,
lekeler gelişir, ağrıya yol açar. Bunların dışında kısa süreli
yoğun güneşlenenlerde deri kanseri için risk oluşturur."
dedi.
Şanlı, güneş yanığı gelişen kişinin tedavi bitene ve cilt dokusu
normale dönene kadar güneşten uzak durmaya özen göstermesi
gerektiğini vurguladı. Açık yaranın mümkün olduğunca suyla
temasının kesilmesi gerektiğine dikkati çeken Şanlı, "Çünkü su,
bazı mikroorganizmaların da bulaşması için çok elverişli bir
ortamdır. Bu nedenle bu kişiler özellikle havuz, sauna, buhar
banyosundan kaçınmalı." diye konuştu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar