"Gündemimizde erken seçim yok"

- Başbakan Yardımcısı Akdağ: - "Gündemimizde erken seçim falan yok" - "Uyuşturucu ile mücadelenin en önemli adımı bunu sattırmamaktır" - "Gerçekleştirmiş olduğumuz sağlıklı dönüşüm programı Avrupa bölgesinde büyük bir beğeni kazanmış durumda. Bizim ülke olarak tecrübelerimizden faydalanmak istiyorlar"

Google Haberlere Abone ol
"Gündemimizde erken seçim yok"

MADRİD (AA) – ŞENHAN BOLELİ - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, erken seçim tartışmalarına ilişkin, seçim zamanının 3 Kasım 2019 olduğunu belirterek, "Memlekete hizmetin peşindeyiz, gece gündüz koşturuyoruz ve koşturmaya da devam edeceğiz. Dolayısıyla gündemimizde erken seçim falan yok." dedi.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Avrupa ofisinin davetlisi olarak, "Bulaşıcı olmayan hastalıkları ve sağlık sistemleri" konulu toplantıya katılmak için İspanya'nın başkenti Madrid'de bulunan Başbakan Yardımcısı Akdağ, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Seçim barajının indirilmesi konusunun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirildiğini ve Başbakan Binali Yıldırım'ın da açıkladığı gibi bu konunun "konuşulabileceğini" söyleyen Akdağ, erken seçim tartışmalarının ise gündemlerinde olmadığını vurguladı.

Akdağ, "Erken seçimden hiç bahsetmiyoruz. Bu hususta da parti sözcülerimiz, Bakanlar Kurulu sözcümüz, daha da önemlisi Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız gündemimizde erken seçim olmadığına dair hep açıklamalar yaptılar. Seçimin zamanı 3 Kasım 2019." şeklinde konuştu.

"Erken seçimi konuşanların nedenini anlamak bile mümkün değil." diyen Başbakan Yardımcısı, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye’nin ekim ayı ihracatı, bir yıl öncesinin aynı dönemine oranla yüzde 15,6'lık artışla rekor seviyede gerçekleşti. Sanayi ürünleri imalatında ciddi artış var. Allaha şükürler olsun terörle mücadele mükemmel gidiyor. Tarihinde hiç olmamış şekilde PKK'yı dize getirmiş, bütün nefes borularını tıkamış durumdayız. Neden erken seçime gidelim ülkeye yazık değil mi? Ülkede iktidarla ilgili bir sorun yok. Cumhurbaşkanımız bu ülkenin seçilmiş lideri olarak iş başında. Hepimiz işimize gücümüze bakıyoruz. Ne istiyoruz yani bizim bazı politikacılarımızın keyfi yerine gelsin diye erken seçim mi yapacağız? Bizim işimiz var. Memlekete hizmetin peşindeyiz, gece gündüz koşturuyoruz ve koşturmaya da devam edeceğiz. Dolayısıyla gündemimizde erken seçim falan yok."

- Uyuşturucu kullanımıyla mücadele

Bu arada kuruluş organizasyonu için kendisinin görevlendirildiği "Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu" hakkında da bilgi veren Akdağ, uyuşturucuyla mücadele politikalarının şubat ayından itibaren çok daha gelişeceğini belirtti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının üniversite çağındaki gençler, lise öğrencileri ve diğer tüm yaş gruplarını kapsayan geniş kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü kaydeden Başbakan Yardımcısı, "Uyuşturucu kullanımıyla ilgili verileri belirleyen yakın zamanda ciddi ve bilimsel bir araştırmamız yok. O yüzden 3 bakanlığımızın yürüttüğü çalışmalar çok önemli ve bunun en geç şubat ayında sonuçlanmasını bekliyoruz. Bu sonuçlar politika geliştirmemizde bize önemli katkı verecektir." dedi.

Akdağ ayrıca Türkiye'de son yıllarda artış gösteren uyuşturucu kullanımını önlemekle ilgili 8 bakanlığın çalışması olduğunu ama bunların içinden İçişleri Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının rolünün daha öne çıktığını düşündüğünü ifade etti. "Uyuşturucu ile mücadelenin en önemli adımı bunu sattırmamaktır." diyen Akdağ, uyuşturucunun ülkeye girişi veya varsa Türkiye'de üretimi ile mücadele etmenin büyük önem arz ettiğini söyledi. Akdağ, "İnsanlarımızı bağımlılıktan kurtarmak için de büyük bir mücadelemiz var ama bu çok kolay bir şey değil. Ayrıca sigara ile mücadele, uyuşturucuya götüren yolun önüne bir bariyer koyma açısından son derece önemli." diye ekledi.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, DSÖ'nün toplantısıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Kalp hastalıkları, damarlarla ilgili sorunlar, şeker hastalığı, şişmanlık gibi bulaşıcı olmayan hastalık grupları ve tüm bunlara zemin hazırlayan yaşam biçimleri tüm dünyada çok yaygın hale geldi. Ve uzun zamandır bu sorunlara çözüm üretebilmek için çalışmalar yürütüyoruz. Bu hastalıkları yenebilmek çok yönlü bir yaklaşım gerektiriyor. Tarım Bakanlığından tutun Milli Eğitim Bakanlığına varıncaya kadar herkesin katkı vermesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2002 yılında talimatlandırdığı şekliyle gerçekleştirmiş olduğumuz sağlıklı dönüşüm programı Avrupa bölgesinde büyük bir beğeni kazanmış durumda. Bizim ülke olarak tecrübelerimizden faydalanmak istiyorlar."

Yorumlar