“Gram altında 170 lira sürpriz olmayacaktır”
- İKO Başkanı İşler: - “Bugün itibarıyla 1,283-1,284 bandında yatay bir seyir izleyen ons altının 1,280-1,295 bandında işlem göreceği varsayımıyla gram altının 165-167 TL, hatta 170 TL’yi görmesi çok sürpriz olmayacaktır” - “Ülke paralarına olan güvensizlikler nedeniyle kurumsal ve bireysel yatırımcılar, tercihlerini yine altından yana kullanıyor” - "Dalgalı hareket, psikolojik sebeplerden kaynaklanıyor ve ABD’de başlayan davanın bu anlamda fazlaca köpürtülerek, piyasaların ve oyuncuların manipüle edildiğini düşünüyorum"
İSTANBUL (AA) – MUSAB TURAN - İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Norayr İşler, gram altında yaşanan yükselişin devam edeceğini belirterek, “Bugün itibarıyla 1,283-1,284 bandında yatay bir seyir izleyen ons altının 1,280-1,295 bandında işlem göreceği varsayımıyla gram altının 165-167 TL, hatta 170 TL’yi görmesi çok sürpriz olmayacaktır.” dedi.
AA muhabirine altın fiyatlarına ilişkin açıklamalarda bulunan İşler, gram altının yıl başından bu yana yüzde 25’in üzerinde değer kazanarak, belirli periyotlar içerisinde TL bazında rekorlar kırdığını hatırlattı.
Altının gram fiyatının 165-166 TL civarına çıktığını aktaran İşler, “Bugün piyasaya bakıldığında dolar/TL’nin 3,90- 4 TL aralığında bir seyir için yön bulmaya çalıştığını görüyoruz. Böyle bir durumda, bugün itibarıyla 1,283-1,284 bandında yatay bir seyir izleyen ons altının 1,280-1,295 bandında işlem göreceği varsayımıyla gram altının 165-167 TL, hatta altının gramının 170 TL’yi görmesi çok sürpriz olmayacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
- "Beklentilerin artması, doların yukarı doğru hareketini hızlandırıyor"
Altındaki yükselişin uluslararası piyasaların ve yatırımcıların gözünü Amerika’daki gelişmelere diktiğini anlatan İşler, şöyle konuştu:
“Vergi reformuyla ilgili olumlu gelişmeler, ABD ve dünya
borsalarına olumlu yansıdı ve artışa neden oldu. Trump’ın
hazırladığı vergi reformunun bu hafta içerisinde kabul edileceğiyle
ilgili beklentilerin artması, doların yukarı doğru hareketini
hızlandırıyor.
Bu trendi, Amerika büyüme verisinin beklentilerin üzerinde,
yüzde 3,3 olarak çıkması ve kademeli faiz artışının yapılacağının
piyasalar tarafından satın alınması da olumlu etkiliyor. Diğer
yandan, küresel anlamda altının onsunun yönünün aşağıya doğru
yönelmesinde ABD 10 yıllık tahvil faizlerini yüzde 2,38 seviyesine
yükseltilmesi etkili oluyor.”
- “Altın ve dolarda görülen yükselmenin suni olduğuna
inanıyorum”
İşler, altının ülke içinde beklemede olduğuna işaret ederek,
“TÜİK’in bugün açıkladığı dış ticaret verilerine bakıldığında
Ocak-Ekim döneminde 15 milyar dolarlık altın ithalatı yapıldı.
Altın ve mücevher ihracat rakamı bu verilerin altında olduğuna
göre, bu rakamın önemli bir kısmının ülkemizde kaldığını
söyleyebiliriz.” bilgilerini verdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), rezervlerinde son
dönemde altın miktarına ağırlık verdiğini belirten İşler, geri
kalan kısmın ise halk tarafından güvenli liman olarak görülen
altına yapılan yatırımdan kaynaklandığını ifade etti.
Amerika’da ekonomi ayağında her ne kadar olumlu işaretler gelse
de dünyada jeopolitik ve siyasi risklerin azalmadığına dikkati
çeken İşler, şunları kaydetti:
“Kuzey Kore’nin dün yeniden füze denemesi yapması, yakın
coğrafyamızdaki karışıklıklar altına olan ilgiyi her zaman canlı
tutuyor, ülke paralarına olan güvensizlikler nedeniyle kurumsal ve
bireysel yatırımcılar, tercihlerini yine altından yana
kullanıyor.
Ülkemizde altın ve dolarda son haftalarda görülen yükselmenin
normal olmadığını, suni olduğunu ve kısa süre sonra normal seyrine
döneceğine inanıyorum. Dalgalı hareket, psikolojik sebeplerden
kaynaklanıyor ve ABD’de başlayan davanın bu anlamda fazlaca
köpürtülerek, piyasaların ve oyuncuların manipüle edildiğini
düşünüyorum. Bu anlamda, medyamız ve kamuoyu da bu davaya ederinden
fazla değer yükleyerek, ister istemez bu olumsuz tabloya ve dalgalı
seyre katkı sunuyor.”
- “Ülkemizin bu süreci atlatacağına güvenimiz tamdır”
İşler, hem döviz, hem de altın fiyatlarının makul bir seviyeye
inmesi için ülke olarak bu psikolojiden hızla sıyrılmak gerektiğine
vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarıyla ve güçlü bankacılık
sistemiyle bu süreci de kısa bir süre içerisinde atlatacağına olan
güvenimiz tamdır. Bazı ülkelere uygulanan ambargoların delinmesiyle
ilgili ABD’de benzer davalar, daha önce de görüldü.
Söz konusu ülkelerde konu, sadece ilgili bankalarla sınırlı
kaldı. Tüm hayatımızı ve ekonomiyi etkileyecek bir boyutla
yaklaşılması ve konuya bu değerin verilmesi yanlış. Bizim de
konuya, ülkemizin 2013 yılından beri yaşadığı süreçleri de göz
önünde tutarak, daha sağduyulu, fazla büyütmeden, bu şekilde
yaklaşmamız gerekiyor.”
Yorumlar