GRAFİKLİ - "Hapis ya da sürgün" tehdidine açlık greviyle direniyorlar
- Afrikalı göçmenlerin açlık grevine başlaması, İsrail'de yaşadıkları sorunları bir kez daha gündeme taşıdı - İsrail'de tamamına yakını Eritre ve Sudan'daki savaş ve katliamlardan kaçan yaklaşık 40 bin Afrikalı göçmen bulunuyor - Afrikalı göçmenlerin büyük çoğunluğu Hristiyan, bir kısmı da Müslümanlardan oluşuyor - İsrail bunların yüzde 99'una mülteci statüsü vermeyi reddediyor. - İsrail yönetimi, bu göçmenlere iki seçenek sunuyor: Ya üçüncü bir ülkeye gönderilmeyi kabul edin, ya hapse girin - Bu çerçevede İsrail'den çıkmayı kabul etmeyen yedi Eritreli sığınmacı hapse atıldı - Bu sığınmacıların çoğu Sina Yarımadası üzerinden geçerek İsrail'e ulaşmış
TEL AVİV (AA) - TURGUT ALP BOYRAZ - İsrail yönetimi tarafından sınır dışı edilmeyi kabul etmemeleri halinde hapse atılmakla tehdit edilen Afrikalı göçmenlerden bazılarının bu uygulamaya direnmek için açlık grevine başlaması ülkedeki mültecilerin durumunu yeniden gündeme taşıdı.
İsrail'de sayıları yaklaşık 40 bini bulan Afrikalı göçmenler, seslerini dünyaya açlık greviyle duyurmaya çalışıyor.
Yerel basında çıkan haberlere göre İsrail, ülkeden sınır dışı edilmeyi "gönüllü" olarak kabul etmedikleri gerekçesiyle önceki gün yedi Eritreli göçmeni hapse attı.
İnsan hakları kuruluşları tarafından yoğun bir şekilde eleştirilen İsrail'in tartışmalı göçmen programı çerçevesinde ilk kez Afrikalı sığınmacıların hapse gönderilmesinin ardından, başkent Tel Aviv'in güneyindeki Holot göçmen merkezindeki yüzlerce kişinin açlık grevine başladığı bildirildi.
Afrikalı göçmenlerin açlık grevine başlaması, İsrail'de yaşadıkları sorunları bir kez daha gündeme taşıdı.
- 40 Sudanlı ve Eritreli göçmen tehdit altında
İsrail, sığınmacılara 3 bin 500 dolar para ve bilet karşılığı gönüllü olarak ülkeyi terk edip kendi ülkelerine ya da üçüncü bir ülkeye gitme aksi halde ise süresiz hapis cezası seçeneklerini sunuyor.
Bu çerçevede İsrail'den çıkmayı kabul etmeyenler hapse atılmaya başlandı.
İsrail Afrikalı Sığınmacılar Gelişim Merkezi, sınır dışı edilecek bu kişilerin tamamına yakının 2006-2012 yılları arasında Eritre ve Sudan gibi ülkelerden, savaştan ve katliamlardan kaçıp gelenler olduğunu açıkladı.
Sayıları yaklaşık 40 bin kişiyi buluyor. nıİsrail bunların yüzde 99'una mülteci statüsü vermeyi reddediyor.
Bu sığınmacıların çoğu Sina Yarımadası üzerinden geçerek İsrail'e ulaşmış.
- Hristiyan ve Müslümanlardan oluşuyor
Bu göçmenlerin büyük çoğunluğu Hristiyan, bir kısmı da Müslümanlardan oluşuyor.
Birçoğu üçüncü bir ülkeye gitseler dahi sonunda kaçtıkları ülkelerine geri gönderilmekten ve orada öldürülmekten korkuyor.
İsrail'de bu zorlayıcı yasa çıkmadan önce yaklaşık 20 bin kişi, İsrail'in "gönüllü çıkış programı" kapsamında son 4 yılda sınır dışı edildi.
İsrailli insan hakları savunucuları ile uygulamanın dini değerlerine aykırı olduğunu düşünen Yahudi kuruluşları, yasaya karşı çıkıyor ancak özellikle sağ partilerin destekçileri yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini istiyor.
- İsrail'den Afrikalı göçmenlere: Ya gidin ya da hapse girin
İsrail yönetimi tarafından istenmeyen yaklaşık 40 bin Afrikalı
yasa dışı göçmen, hapse girmek veya sonu belirsiz bir yolculuk
arasında seçim yapmak zorunda bırakılıyor. Bu uygulama ile yüz yüze
kalan göçmenler yaşadıklarını geçen haftalarda AA'ya
anlatmıştı.
Söz konusu kaçak göçmenlerden Eritreli Halofom Sultan, hayatı
tehlikede olduğu için 7 yıl önce geride eşini ve 2 çocuğunu bırakıp
ülkesinden kaçmak zorunda kalmış. Sultan, 3 bin 500 dolar ödediği
insan kaçakçılarıyla birlikte önce ülkesinin o dönem savaşta olduğu
Etiyopya'ya, oradan da iç savaşın hüküm sürdüğü Sudan'a gitmiş.
Sudan'dan sonra kaçak göçmenler için iki seçenek bulunuyor. Bu
seçenekler ise tehlikelerle dolu Sahra Çölü'nü geçip Libya
üzerinden Avrupa'ya ya da Mısır üzerinden İsrail'e geçmek. İnsan
kaçakçıları Sultan için ikinci rotayı seçmiş. Sultan, İsrail'e
gitmek zorunda kalışını şu sözlerle ifade ediyor:
"Benimki İsrail'le Avrupa arasında bir seçim değildi, tek seçenek o
sırada Sudan'dan çıkmak zorunda olmamdı. Bir şekilde İsrail'e
ulaştım."
- Ülkelerindeki baskıdan kaçtılar
İsrail'deki birçok Afrikalı gibi ülkesindeki baskıdan kaçan 34
yaşındaki Sultan, üniversitede tarih okurken katıldığı hükümet
karşıtı gösteri sonrası defalarca tutuklanmış, ölümle tehdit
edilmiş. Sıkıntılı ve zorunlu göçlerle dolu tarihi sebebiyle
İsrail'de kendisine sıcak yaklaşılacağını ümit etmiş ancak, İsrail
yönetiminden kendi deyimiyle, "ayrımcılık ve nefret" görmüş.
"İsraillilerin çoğu aslında sığınmacılara çok da karşı değil.
Toplumda nefret görmüyorum" diyen Sultan, "Hükümette ve poliste bu
nefreti görüyorum. Hükümetin desteklediği bazı insanlar
sığınmacılara yönelik özellikle de siyahi Afrikalılara karşı nefret
besliyor." dedi.
İsrail meclisi (Knesset), Aralık 2017'de yasa dışı sığınmacıların
ülkeden zorla çıkarılmasına izin veren yasayı geçirmişti. Başbakan
Binyamin Netanyahu, ocak ayında yaptığı açıklamada, bu uygulamanın
sınır güvenliği için gerekli olduğunu, yasa dışı göçe izin
veremeyeceklerini, İsrail'e 'sızanların' sınır dışı edileceğini
bildirmişti.
Yorumlar