GRAFİKLİ - Esed rejiminin kimyasal silah sabıkası kabarık

- Suriye'de kimyasal silah stokunu imha ettiğini ileri süren Esed rejimi, bu silahtan vazgeçmiyor - SNHR raporlarında, rejim güçleri güvence vermesine rağmen son 6 yılda muhaliflerin kontrolündeki sivil yerleşimlere 216 kimyasal silah saldırısı düzenledi - BM raporlarında da rejim güçlerinin Suriye'nin bazı yerlerinde kimyasal silah kullandığı açıklandı - Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün, 23 Haziran-23 Temmuz tarihli raporu: - "Suriye'de rejimin kimyasal silah beyanında hala eksiklikler, tutarsızlıklar ve çelişkiler var''

Google Haberlere Abone ol
GRAFİKLİ - Esed rejiminin kimyasal silah sabıkası kabarık

ANKARA (AA) - Suriye'de kimyasal silah stokunu imha ettiğini ileri süren Beşşar Esed rejimi, muhaliflerin kontrol ettiği sivil yerleşimlere son 6 yılda 216 kez kimyasal silah saldırısı düzenleyerek uluslararası toplumun tepkisini çeken bu yönteme sıkça başvurduğunu gösterdi.

Suriye'de 7. yılını geride bırakan iç savaş sürecinde Esed rejimi, kaybettiği bölgeleri muhaliflerden geri almak için Aralık 2012'den itibaren kimyasal silahlı saldırılara da başvuruyor. Esed rejimi, ABD-Rusya anlaşmasıyla stokunu imha etme güvencesi vermesine rağmen muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde yaşayan sivilleri göçe zorlamak için bu zamana kadar çok sayıda kimyasal silah saldırıları düzenledi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve çeşitli sivil kuruluşlar, Suriye'de Esed rejiminin farkı bölgelerde kimyasal silah kullandığını doğrulayan raporlar yayınladı.

Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR) raporunda, rejim güçlerinin 216 kez kimyasal silah saldırısı düzenlediği kaydedildi. Ancak bu saldırılardan, kurban sayısı yüksek olan yalnızca üçü uluslararası toplumun dikkatini çekti ve gündem oluşturdu.

- Doğu Guta katliamı

Esed rejimi, 21 Ağustos 2013'te Şam'ın Doğu Guta bölgesinde kimyasal silah kullanarak bin 400'ün üzerinde sivilin hayatını kaybetmesine, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere çok sayıda sivilin de yoğun şekilde etkilenmesine yol açtı.

Bunun üzerine ABD'nin daha önce ilan ettiği "kırmızı çizgi" gereğince Suriye'ye müdahale etmesi beklentisi doğdu. Ancak Rusya, rejimin tüm kimyasal silah stokunu imha etmesi teklifini getirerek müdahaleyi engelledi.

Taraflar, 15 Eylül 2013'te anlaşarak Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün (KSYÖ) devreye girdiği süreçte imha işlemi başlattı. KSYÖ, işlemin 19 Ağustos 2014'te tamamlandığını duyurdu. Ancak örgütün imha ettiği stok, Esed'in bildirdiği envanterle sınırlı kaldı. Rejimin tekrarlayan klor gazı saldırıları, tüm kimyasal silah stokunu imha etmediğini, bir kısmını gizlemeyi başardığını gözler önüne seriyor.

- Han Şeyhun saldırısı

Esed rejiminin 4 Nisan 2017'te İdlib'e bağlı Han Şeyhun'daki kimyasal silah saldırısında da en az 100 sivil hayatını kaybetti.

Yerel saatle 06.00 civarında düzenlenmesi sebebiyle Han Şeyhun sakinlerinin büyük kısmı, saldırıya uykuda yakalandı.

Muhaliflerin gözlemevi görevlileri, rejime ait Şayrat Hava Üssü'nden kalkan uçakların saldırısını rapor etti ancak ilk etapta bunu, her zamanki hava saldırılarından biri sandı. Ancak belde merkezine düşen bombanın yangın çıkarmaması, etkilenenlerde kan ve yara izi görülmemesi, saldırının kimyasal gazla yapıldığını kısa sürede ortaya çıkardı.

- Doğu Guta kimyasal silah saldırısı

Suriye Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekipleri, 7 Nisan'da Esed rejiminin abluka altında tuttuğu Doğu Guta'nın Duma ilçesine kimyasal silah saldırısı düzenlediğini duyurdu. Rejim, bu saldırıda 78 sivili kimyasal silahla öldürdü ancak rejim ve destekçisi Rusya saldırıları kabul etmedi.

Saldırılardan birkaç gün sonra ABD, İngiltere ve Fransa'nın uçakları Esad rejimi güçlerini hava saldırılarıyla hedef aldı.

- BM rejimi sorumlu tutuyor

BM ile KSYÖ ortak soruşturma misyonu (JIM), 27 Ekim 2017'de rejimi, Han Şeyhun katliamından sorumlu tutarak ilgili raporu BM Güvenlik Konseyine (BMGK) sundu.

JIM, 21 Ekim 2016'da Han Şeyhun için araştırmalar yaparak rejimi, en az 3 saldırıdan daha sorumlu tuttu. 21 Nisan 2014'te İdlib'in Talmenes köyü, 16 Mart 2015'te Sarmin köyü ve 21 Ağustos 2016'da Halep'in Mare ilçesinde kimyasal silah kullanıldığı tespit edildi.

KSYÖ, 23 Haziran-23 Temmuz tarihli raporunda, "Suriye'de rejiminin kimyasal silah beyanında hala eksiklikler, tutarsızlıklar ve çelişkiler var'' ifadesine yer verilirken, rejimin sağladığı bilgilerle sorunların giderilemediği belirtildi ve ''tam bir iş birliği yapılması" çağrısında bulunuldu.

- SNHR raporlarında rejimin kimyasal silah dosyası kabarık

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), ağustosta yayımladığı raporda, Esed rejiminin Suriye'nin çeşitli bölgelerinde sivilleri hedef alan 216 kimyasal silah saldırısı düzenlediğini aktardı.

Esed rejiminin son bir yılda 11 kez daha kimyasal silah saldırısı gerçekleştirdiğini açıklayan SNHR, 2013'teki Doğu Guta katliamından sonra rejimin 183 kez kimyasal silahlı saldırı düzenlediğini vurguladı.

- Beyaz Baretliler rejimin katliamlarını belgeledi

Suriye'de 115 bin sivilin hayatını kurtaran Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekipleri de rejimin kimyasal silah saldırıları dahil işledikleri suçları belgelediklerini birçok kez duyurdu.

Beyaz Baretlilerin Basın Sorumlusu Halit Hatip, AA muhabirine yaptığı bir açıklamada, Esed rejiminin kimyasal silah saldırıları düzenlediği bölgelerden numuneler alarak BM'nin ilgili kurumlarına ilettiklerini söylemişti.

Hatip, rejimin kimyasal silah saldırılarını dünyaya duyurdukları için son dönemde aleyhlerinde kara propagandaların yapıldığına dikkati çekmişti.

- "İdlib'de kimyasal silah saldırısı olacak" iddiası

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, geçen ayın sonunda yaptığı açıklamada, muhalifler tarafından İdlib'de kimyasal saldırı planlandığını ileri sürmüş ve sivil savunma ekiplerini de bu saldırıyı çekeceğini savunmuştu.

Sözcü ayrıca ABD, Fransa ve İngiltere'nin bu olayı bahane ederek rejime saldırı düzenleyeceğini ileri sürmüştü.

Rejim ve Rus medyası İdlib'de muhaliflerin kimyasal silah hazırlığı içerisinde olduğu iddiasını gündemde tutmaya devam ediyor. Ancak Sivil Savunma ekiplerinin Müdürü Raid Salih, AA muhabirine dünkü açıklamasında, Rus ve rejim medyasındaki iddiaları kesin bir dille yalanlayarak bunları "kara propaganda" olarak nitelemişti.


Yorumlar