Gıda Perakendecileri Derneği Ortak Gelişim Kongresi

İSTANBUL (AA) - Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Songör, meyve ve sebzede fireyi azaltmak amacıyla uygulamaya geçirilmesi planlanan yeni ambalaj standardı konusundaki çalışmaları desteklediklerini belirterek, "Ancak, getirilen düzenlemenin maliyeti karlılık ve verimlilik mücadelesindeki sektörümüze ek bir yük getirecek." dedi.

Songör, bu maliyetin tüketiciye en az düzeyde yansıması için teşvik sistemi geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

GPD tarafından "Perakendenin Yarattığı Değer" temasıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen "Ortak Gelişim Kongresi" çok sayıda perakendeci ve tedarikçinin katılımıyla başladı.

Kongrenin açılışında konuşan Songör, çarpan etkisine değindiği perakende sektörünün, üretimin ilk safhalarından son tüketiciye kadar olan zincirin her halkasında, ürün ve hizmetlere, dolayısıyla ülke ekonomisine yeni bir değer eklediğini söyledi.

Perakendenin çarpan etkisiyle, gıda perakendesinde yaratılan 1 birim değerin ülke ekonomisine 1,3-1,4 birim olarak eklendiğini dile getiren Songör, "Yani bizde yaratılan 1000 lira, perakende ekosistemindeki üretim, nakliye, depolama, gibi tedarikçilerimiz, çözüm ortaklarımızla beraber ülke ekonomisine bin 300- bin 400 TL olarak ekleniyor." diye konuştu.

Songör, perakende sektörünün istihdama etkisine değinerek, Türkiye toplam gelir vergisinin yüzde 18'inin, kurumlar vergisinin yüzde 26'sının, KDV'nin yüzde 8'inin perakende sektöründen sağlandığını aktardı.

Türkiye'nin önemli gündemi olan istihdama katkılarının yadsınamayacağını vurgulayan Songör, perakende sektörünün toplam çalışan sayısının 2 milyon civarında olduğunu, Türkiye genelinde faaliyet bazında istihdam sağlama açısından 2. sırada yer aldıklarını söyledi.

Songör, ülke genel istihdamının yüzde 13,6'sının ve hizmet sektörü istihdamının yüzde 26'sının perakendede olduğu bilgisini verdi.

- "İsrafı önleme çalışmalarını destekliyoruz"

Songör, sebze meyve ticaretinde fireyi düşürme amacıyla hayata geçirilmesi planlanan yeni ambalaj standardı konusundaki çalışmaların çok önemli olduğunu belirterek, bu konuda kendilerinin de sürekli çözüm geliştirdiklerini aktardı.

Fireyi ve israfı önlemek için tedarikçilerle yoğun bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Songör, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enflasyonla mücadelede bu firenin azaltılmasının önemli bir etken olduğuna biz de inanıyoruz. Ancak, getirilen düzenlemenin maliyeti karlılık ve verimlilik mücadelesindeki sektörümüze ek bir yük getirecek. Düzenleme; üretici, aracı, hal ve marketlerde ciddi bir maliyet yaratacak. Yatırım maliyetlerinin üzerine enerji ve bakım maliyeti de eklenecek. Bu maliyetlerin tüketicimize en az düzeyde yansıması için, şimdiye kadar perakendenin pek de faydalanamadığı bir teşvik sistemi geliştirilmesini elzem buluyoruz. Üretici ve aracıların teşviklerle desteklenmesi gündemde iken, esas maliyeti yüklenen perakendecilerin bu teşvikler dışında bırakılmaması gerekir."

Songör, personel maliyetlerindeki artışa da değinerek, asgari ücret için getirilen desteğin uzatılmasının gündeme alınmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

- "Kadın ve genç istihdamına öncülük ediyoruz"

Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Özerkan, perakende sektörünün Türkiye'nin önemli sorunlarından olan istihdama katkısının yadsınamayacağını, ancak sektöre yönelik esnek çalışma ve eğitim desteklerinin yetersiz kaldığını söyledi.

Özerkan, "Perakende sektörü büyürken istihdama önemli destek sağlıyor. Özellikle de kadın ve genç istihdamında öncülük ediyoruz. Perakende sektöründeki kadın çalışan oranı 2014'e göre yüzde 18 artarken, erkek çalışan oranı yüzde 5 yükselmiş. Ancak, mevcut durumda kadın ve genç istihdamı açısından esnek çalışma ve asgari ücret konusunda desteklerin gündeme alınmasını bekliyoruz." dedi.

Perakendecilerin daha hızlı ve kaliteli ürün temini için doğrudan alıma yönelmelerinin enflasyonla mücadelede de önemli rol oynadığını dile getiren Özerkan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gıda enflasyonu konusuna sadece fiyatlardaki dalgalanma olarak yaklaşmıyor, bu konuyu bir milli servet ve ekonomik değer olarak ele alıyoruz. Bu sebeple, tüketim analizleriyle planlı üretimi teşvik ediyor, üreticiyi eğiterek ve sertifikalandırarak katma değeri yüksek ürünler üretmesini sağlıyoruz ve kooperatifçiliği, özellikle kadın kooperatiflerini destekliyoruz. Tarım kooperatiflerinin yanı sıra Türkiye'nin dört bir yanındaki balıkçı kooperatifiyle de iş birliği yaparak balıkçılık alanında da sürdürülebilir bir iş modeli ortaya koyuyor, ekonomiye katkı sağlıyoruz."

Etkinlik, gün boyunca düzenlenecek "Gıda Enflasyonuna Farklı Bakış Açıları ve Tedbirler", "Karmaşık Dünya İçin 5+3 İpucu", "Pazarlama: Geleceğin Tüketicisine Bakış" gibi panellerle devam edecek.