
Yıllar sonra o günün gözüyle, 49 yıl önceki Pülümür’ü fotoğraflarda görmek bizleri son derece mutlu etti. Vefanın bu kadar değerli olduğunu görmek ve gördükleri ilgiye gösterdikleri vefa da çok değerli. Bunlar her daim hatırlamamız gereken duygular.”

Helena Holopainen ve Markku Tiirakari’nin Pülümür Belediyesi’ne iletmiş oldukları mektup:
“Pülümür’ün nazik insanlarına,
49 yıl önce dünyayı keşfetmek için güzel ve uzun bir maceraya atıldık. Birçok ülkeyi ziyaret ettik: Sri Lanka, Hindistan, Nepal, Pakistan, Afganistan, İran, Türkiye ve diğerleri. Türkiye gezimiz bizim için çok özeldi, bugüne kadar olan anıları çok iyi saklıyorum, bu nedenle sevgili okuyucu, onları paylaşmak istiyorum.

Türkiye yolculuğu Gürbulak Hudut Kapısı’nı geçip birkaç günlüğüne Erzurum şehrini ziyaret etmemizle başladı. Şehri keşfettikten sonra Adana’ya otobüs bileti aldık ve beklediğimiz gibi yolcularla dolu otobüste tek yabancı bizdik.

Otobüs yolculuğu sorunsuz başladı ama birkaç saat sonra kar fırtınasıyla karşılaştığımızda her şey değişti, havanın bir sonucu olarak otobüs dağların ortasında durmak zorunda kaldı. Hemen yüksek bir mırıltı yükseldi ve kendimizi umutsuz hissettik çünkü ne anlayabiliyor ne de iletişim kurabiliyorduk; bu arada yolcuları neşelendirmek için bir torba lezzetli şeker ve Türk kolonyası (ellerimizi temizlemek ve yüzümüzü tazelemek için) dağıtıldı -bizim için tamamen yeni bir ritüeldi.