Filistin'den Yahudi bayramları "işgalin pekiştirilmesi için kullanılıyor" uyarısı

RAMALLAH (AA) - Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'de iktidardaki sağın, dini münasebetleri ve Yahudi bayramlarını, işgalin pekiştirilmesi temelli ideoloji ve tutumlarının propagandasını yapmak ve işgal altındaki Filistin topraklarını...

Google Haberlere Abone ol
Filistin'den Yahudi bayramları "işgalin pekiştirilmesi için kullanılıyor" uyarısı

RAMALLAH (AA) - Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'de iktidardaki sağın, dini münasebetleri ve Yahudi bayramlarını, işgalin pekiştirilmesi temelli ideoloji ve tutumlarının propagandasını yapmak ve işgal altındaki Filistin topraklarını ele geçirmek için kullandığı uyarısında bulundu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Filistin'deki tarihi yerler ve doğal yaşam alanlarına düzenlenen baskınların artırılması, "daha çok toprak, su ve tarihi yere sahip olmayı hedefleyen aşırı sağcı politikaların sürdürülmesi" şeklinde değerlendirildi.

İsrail askerleri ile Yahudi yerleşimcilerin, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Sebastiya beldesine ve buradaki tarihi alana baskın düzenleyerek, Turizm Bakanlığı'nın koyduğu bilgilendirici tabelaları kaldırdığı belirtilen açıklamada, bu yapılanın, "tüm uluslararası sözleşmelerin açık bir ihlali" olduğu ifade edildi.

Yaşananların, İsrail ordusunun C bölgesinde başlattığı "kapsamlı Yahudileştirme savaşı" olarak yorumlandığı açıklamada, İsrail'deki aşırı sağın, dini münasebetleri ve Yahudi bayramlarını, işgalin pekiştirilmesi temelli ideoloji ve tutumlarının propagandasını yapmak ve işgal altındaki Filistin topraklarını almak için kullandığı uyarısı yapıldı.

Sebastiya beldesindeki tarihi bölgeye sabah saatlerinden itibaren dini ayin gerçekleştirme gerekçesiyle İsrail askerlerinin korumasında binlerce Yahudi yerleşimci baskın gerçekleştirmişti.

Askerler daha sonra tarihi bölgeyi 2 gün süreyle kapatmış ve Filistinlilerin girişini engellemişti.

İsrailoğullarının Mısır'dan çıkışının anıldığı ve 7 gün süren Hamursuz Bayramı bu yıl 31 Mart'ta başlamıştı.

Batı Şeria, Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'i kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.


Yorumlar