Türkiye'yi kana bulayan darbe girişiminin arkasındaki tek isim
olarak gösterilen Fetullah Gülen'i ele veren çok sayıda delil var.
Hükümet, önümüzdeki günlerde iki bakanını Amerika’ya gönderip
Gülen’in iadesini isteyecek. Ellerinde Gülen’in 15 Temmuz
darbesindeki rolüne dâir delilleri içeren dosya olacak. O dosyanın
içeriği belli değil ancak geçen bir haftada kamuoyuna yansıyan
veriler arasında darbedeki ‘Pensilvanya bağlantısı’nı ortaya koyan
pek çok şey var.
El Cezire'den Selahattin Günday'ın haberine göre Gülen'in darbedeki
izlerinden sadece birkaç tanesi şöyle:
ARANAN POLİSLER DARBECİLERİN TANKLARINDAN
ÇIKTI
Darbede ‘Gülen bağlantısı’ na dâir ilk işaret darbe gecesi sokaktan
çıktı. Darbeci askerler ile birlikte olaylara karışanlar arasında
‘paralel devlet yapılanmasına yönelik soruşturmalar kapsamında
hakkında dava açılan ancak bir türlü bulunamayan polislerin’ yer
almasıydı. Paralel yapı soruşturmaları kapsamında hakkında dava
açılan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı, İstanbul Emniyetinin
önünde askeri zırhlı aracın içinde yakalandı. Firari polis müdürü
Aynacı’nın üzerinde asker kamuflajı vardı.
YAKALANAN POLİS MÜDÜRÜ: GÜLEN'E SEMPATİM VAR
Darbe gecesi, darbecilerin içinden çıkan başka polis müdürleri de
var. Ankara’da aranan eski polis müdürleri Lokman Kırcalı ve Gürsel
Aktepe de Ankara Emniyeti önünde yakalanan askerler arasındaydı. Bu
iki isimden Gürsel Aktepe ifadesinde Fethullah Gülen’e sempatisi
olduğunu söyledi. Aktepe, ‘meslek hayatı sırasında ABD'ye görevli
gittiğini, iki gün Gülen'in evinde kaldığını ve sohbet
toplantılarına katıldığını’ belirtti. Meslekten atıldıktan sonra
her ay 4 bin 500 lira maddi destek gördüğünü belirten Aktepe, darbe
gecesi kendilerine gelen ‘herkes eski görev yerine gitsin’ mesajı
geldiğini, bunun üzerine Ankara Emniyetinin önüne geldiğini
söyledi.
Aktepe, “15 Temmuz akşamı yapılmak istenen darbenin bu örgütün en
tepesindeki kişinin yani Fethullah Gülen’in bilgisi ve talimatı
olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir" dedi.
GENELKURMAY YAVERİNİN İTİRAFLAR
Darbenin Gülen bağlantısını ortaya koyan önemli bir gelişmede de
TSK içinde yaşandı. TSK’nin tepesindeki isim Genelkurmay Başkanı
Hulûsi Akar’ın yaveri Yarbay Levent Türkkan’ın ifadesi bu
bağlantıyı bir kez daha ortaya koydu. Levent Türkkan, o gece
Genelkurmay Başkanını derdest eden ekibin başındaydı.
Gülen yapılanmasına mensup olduğunu ifade eden Türkkan, Türkkan
kendisinden sorumlu bir “abi” olduğunu, bu kişinin "Murat abi”
olduğunu söylüyor. Fakir bir ailenin çocuğu olduğunu, Cemaat’in
abileriyle Ortaokul’da tanıştığını belirten Türkkan 1989’da Işıklar
Askeri Lisesi Sınavı’na girerken soruların kendisine verildiğini
söyledi.
Genelkurmay Eski Başkanı Necdet Özel’in emir Subay yardımcılığı
görevini yürüttüğü dönemde Özel’in odasına “Murat abi’nin verdiği
dinleme cihazını” yerleştirdiğini anlattı.
TUĞGENERAL'İN CEMAAT İTİRAFI
‘Darbede Cemaat bağlantısı’nı gösteren ifadelerin bir başkası bir
Tuğgeneral’den geldi.Cuntacıların hazırladığı görevlendirme
listesinde yer alan Sivas 5. Piyade Er Eğitim Tugayı Komutanı ve
Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, Cemaatle
ilişkisini itiraf etti.
Tuğgeneral Sağır ifadesinde, “ 1988-1992 yılları arasında evlere ve
yurtlara gidiyordum, tüm toplantılara katılıyordum. 10 yıl süreyle
Cemaat’e hizmet ettim. 2007 yılından sonra özellikle Balyoz ve
Ergenekon operasyonlarının ardından uzaklaşmaya başladım, ilişkimi
askıya aldım" dedi.
MİT'TEN TUTUKLU GENERAL ATAMA LİSTESİNDE
Darbe girişimi ile cemaat bağlantısını ortaya koyan en dikkat
çekici verilerden biri kamuyonun artık yakından tanıdığı bir ismin
darbecilerin görevlendirme listesinde olmasıydı.
Bu isim Tuğgeneral Hamza Celepoğlu. Celepoğlu, MİT’e ait tırların
durdurulmasına ilişkin dava kapsamında tutuklu. Hamza Celepoğlu
tutuklu olmasına rağmen cuntacılar ‘görevlendirme listesinde’ yer
alıyordu. Celepoğlu’nun isminin karşısında darbe sonrasındaki görev
yeri olarak ‘Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanlığı’
yazıyor. Tutuklu yargılanan Celepoğlu, hakkındaki iddianamede
‘Gülen yapılanmasına bağlı hareket ettiği’ belirtilmişti. Bu durum
sadece darbedeki değil, MİT tırlarının durdurulmasındaki ‘Cemaat
bağlantısı’nı da ortaya koyan bir delil nitelinde.
HULUSİ AKAR'A YAPILAN TEKLİF
Darbenin ‘Pensilvanya bağlantısı’na dâir en çarpıcı ifadelerden
biri ise Hulûsi Akar’ın ifadesinde yer alacak gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, France 24'e verdiği mülâkatta, darbecilerin
15 Temmuz'da rehin alınan Orgeneral Hulusi Akar'a Fethullah Gülen
ile görüşmeyi teklif ettiklerini söyledi. Buna göre darbeciler o
gece Akar’dan darbe bildirisine imza koymasını isterken, ‘
isterseniz sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen ile
görüştürebiliriz’ dediler. Başbakan Binali Yıldırım NTV’ye verdiği
röportajda Hulûsi Akar’ın ifadesinde bu durumu anlattığını
söyledi.
GÜLEN'İN SAĞ KOLU O GECE AKINCI ÜSSÜNDEN ÇIKTI
Fetullah Gülen'in sağ kolu ve karakutusu olarak bilinen Sakarya
Üniversitesi Öğretim Görevlisi Adil Öksüz, darbe girişimi gecesinde
darbenin merkezlerinden Ankara Akıncı Üssü'nde gözaltına
alındı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar