FETÖ'nün PAÜ yapılanması davası

- Denizli'de terör örgütünün üniversite yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 73'ü tutuklu 115 sanığın yargılanmasına devam edildi - İlk savunmayı yapan eski rektör Bağcı: "(15 Temmuz'da) Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne çıkan ilk rektör benimdir"

Google Haberlere Abone ol
FETÖ'nün PAÜ yapılanması davası

DENİZLİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Pamukkale Üniversitesindeki (PAÜ) yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla dava açılan 73'ü tutuklu 115 sanığın savunmalarının alınmasına başladı.

Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Denizli Kongre ve Kültür Merkezindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile sanık yakınları katıldı.

Sanıkların savunmasına geçildiği duruşmanın ikinci gününde tutuksuz yargılanan eski PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, üzerine atılı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasını kabul etmediğini belirtti.

PAÜ Rektörlüğü için 2007'de yapılan seçimlerde en çok oyu alıp birinci gelmesine rağmen o zamanki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından atanmadığını, ikinci sıradaki Sabih Kanadoğlu'nun damadı Fazıl Necdet Ardıç'ın atandığını hatırlatan Bağcı, savunmasına söyle devam ettirdi:

"(Tekrar geleceğim) diyerek kadromun olduğu Akdeniz Üniversitesine döndüm. Antalya'da, Deniz Baykal'ın tanıdığını üniversiteye aldı diye şikayet edildim. Anabilim dalı başkanlığı görevinden alındım. Denizli'ye dönme kararı aldım. Daha önce 3 bin 500 kişiye mesaj atmıştım 'tekrar geleceğim' diye. 2011 seçimleri için 2010'da çalışmalara başladım. Fazıl Necdet Ardıç'ın karşısında olan her kesimle görüşmeler yaptım. Necip Fazıl'ın dediği gibi, 'yüz üstü çok süründük, artık ayağa kalkma zamanı geldi' diye aday oldum. Cemaat mensuplarından oy istemedim, bana da oy vermediler. 17-25 Aralık sonrası üniversitedeki paralel yapıya mensup olduğu kanaatini edindiğim tüm yöneticileri tasfiye ettim. 2015 seçim çalışmalarım sırasında o dönemdeki adıyla cemaat mensuplarından benim adıma oy istenmeyeceğini, o yapıdan kimseyle görüşülmeyeceği söyledim. Seçimlere 1 hafta kala paralel yapı örgüt, benim hala diplomalara başı açık fotoğraf istediğim yönünde haberler yaparak aleyhimde oldu. PAÜ'de paralel yapı ile mücadele ederek, tüm oylara talip olduk. Hiçbir zaman örgütten oy almadım. Gizli toplantılarda 'Hüseyin Bağcı'ya oy vermeyelim bizi mağdur etti' diyenlerin oylarını kime verdiği anlaşılmaktadır. 3 Ağustos 2016'da görevden alınmamdan sonra benden sonra en çok oyu alan B.T. değil de 3. sıradaki Hüseyin Bağ'ın atanması sanırım bu sebeptendir."

Bağcı, 2011 seçiminden sonra örgütün önerdiği kişileri atadığı iddialarını kesinlikle reddederek, bu isimlerden bazılarının kendisinden önce göreve atandıklarını öne sürdü.

"Beni FETÖ'cüler getirdi." diye bir söyleminin olmadığını ifade eden Bağcı, "Burasının cemaat üniversitesi olmasına müsaade etmem dedim. Atamaları örgüt üyesi kişiler arasından yaptığım iddiası doğru değildir. YÖK raporu gerçekleri yansıtmamaktadır. Yaptığım yasalara uygun atamalardır. 17-25 Aralık süreci sonrası FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında ilk görevden almaları yapan rektörüm. 14 üniversitenin dahil olduğu konsorsiyumda diğer üniversitelere de bu konuda öncü olduk. YÖK'le diyalog ve işbirliği içinde hareket ettim. Bu yapının PAÜ'den arındırılması için mücadele ettim." diye savunma yaptı.

"İfadesini gevşettiği" iddiasına cevap veren Bağcı, "Evimde ve büromda yapılan aramadan sonra adliyeye gittik. 'Hocam seni biliyoruz ama bize yardımcı olman gerekiyor.' dediler. Ben de yardımcı olmak için bildiklerimi anlattım. Daha sonra bunları kayda aldılar, vakit geç olduğu için okumadan imzaladım. Verdiğim ifadeyi okuduktan sonra bazılarının yanlış yazıldığını gördüm. Bana etkin pişmanlık hükümleri tam anlatılmamıştı. İlk ifademde yer alan eksik ve yanlışları izah için dilekçe verdim." dedi.

Kendisine hep komplo kurulduğunu söyleyen eski rektör Bağcı, 2007'deki rektörlük seçimleri sonrası şimdiki rektör Hüseyin Bağ'ın soyadına, Acıpayam İmam Hatip Lisesinden aldığı diplomasında "cı" eklenerek, kendisinin imam hatip mezunu gibi gösterildiğini ve atanmaması izin komplo kurulduğunu öne sürdü.

Bağcı, 15 Temmuz gecesi geç e-mail ve SMS gönderdiği, kendisine ulaşılamadığı, kaybolduğu iddialarının olduğunu işaret ettiği savunmasında şunları söyledi:

"O gece İstanbul Kandilli'de eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile akşam yemeğinde beraberdik. Yemekten ayrıldıktan sonra kardeşim ve yeğenimle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne yakın bir yerde olan yeğenimin evine gitmek üzere yola çıkarken bir hareketlilik olduğu telefonları gelmeye başladı. Cumhurbaşkanımızın 'Meydanlara çıkın' çağrısı ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne giderek halkla birlikte darbeye karşı durduk. Bilgi İşlem Daire Başkanımız darbeye karşı, Genel Sekreter Vekilini arayıp görüştü, hazırlanan yazıya eklemeler yapıp personele mesaj geçtik. Birçok kamu kurumundan önce açıklamamızı yaptık. Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne çıkan ilk rektör benimdir, kardeşim de ilk öğretim üyesidir. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde uçakların sesi ve kalabalıktan dolayı arayan herkes bu sebepten ulaşamamış olabilir. 16 Temmuz'da Denizli'ye dönüp üniversite senatosunu topladım ve darbeye karşı senatonun aldığı kararı açıkladık. Sokağa indik, demokrasi nöbeti tuttuk."

Duruşma, eski Rektör Prof. Dr. Bağcı'nın savunmasını tamamlaması için yarına ertelendi.

FETÖ'nün PAÜ'deki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 73'ü tutuklu 115 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla dava açılmıştı.

Yorumlar