FETÖ'nün iş dünyası yapılanması davası

- Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Zenginer: - "Başka bankalarda olan hesaplarımı bozup, bu bankaya (Bank Asya) yatırmadım. Şahsıma Bank Asya'yı ayağa kaldırma gibi bir talimat gelmedi"

Google Haberlere Abone ol
FETÖ'nün iş dünyası yapılanması davası

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 21'i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın yedinci duruşması başladı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binada yapılan duruşmaya, Kavurmacı ve Güllü'nün de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ile 25 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Mehmet Zenginer, FETÖ suçlamalarını reddetti. Gazi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olduğunu, fabrikalarında yarı zamanlı olarak çalışmaya başlayarak, iş hayatına atıldığını belirten Zenginer, 2 kuşak sanayici olduğunu, 2 dernekte burs ve hayır işleri yaptığını söyledi.

Zenginer, 2 kez yurt dışına çıktığını ifade ederek, "Mustafa Muhammet Günay ve Mehmet Katar ile yurt dışına gitmedim. Günay'la 2009'da yurt dışına çıkışım görünüyor. İşimle ilgili seyahat yaptım. Avrupa'nın en büyük fuarına katıldım. Bu kişiyle 2012'de tanıştım. TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda ismimin iznim dışında yazılması sonucunda bu kişiyle tartıştım. Mehmet Katar'ı ise tanımıyorum. Bu kişiyle yurt dışına çıkışım olmadı. İkinci yurt dışı seyahatim ise ailemle bayram tatilindeki gezi programı oldu." diye konuştu.

Hayat görüşü itibariyle faizsiz bankalarla çalıştığını, hiçbir zaman Bank Asya'dan kredi kartı kullanmadığını söyleyen Zenginer, talimatla Bank Asya'yı ayağa kaldırdığı iddiasını da reddetti.

Sosyal medyayı da kullanmadığını dile getiren Zenginer, "Hesabıma gelen 2 milyon lira Bank Asya'dan gelmiştir. Bütün hesaplar sıfırlanmıştır. Şirket ve şahsi hesaplarımdır. İddianamede bahsedilen 1,5 milyon lira zaten başka bankaya yatırılmıştır. Başka bankalarda olan hesaplarımı bozup, bu bankaya yatırmadım. Şahsıma Bank Asya'yı ayağa kaldırma gibi bir talimat gelmedi." şeklinde konuştu.

Duruşma, sanık Zenginer'in savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

- Ceza istemleri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Fetullah Gülen, Rızanur Meral ve Mustafa Muhammet Günay hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası ve "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'ye "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8,5 yıldan 18'er yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, sanıklarla ilgili sunulan deliller olarak da MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile "Boran", "Demir" ve "Berat" kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu sandık kayıt ve hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, "ByLock" raporları, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, il dernekler müdürlüğünce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri yer alıyor.

- Tahliye edilip tekrar tutuklanmıştı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 8 Eylül 2016'da tutuklanan sanıklardan Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatları, 1 Mayıs 2017'de 5. Sulh Ceza Hakimliğine tutukluluğa itiraz başvurusunda bulunarak tahliye talep etmişti. İtiraz dilekçesini değerlendiren hakimlik, dilekçe ekinde sunulan özel bir hastanenin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitleri değerlendirerek, Kavurmacı'nın tahliyesine karar vermişti.

Silivri Devlet Hastanesi'nin "mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği" şeklindeki sağlık raporu üzerine İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce çıkarılan yakalama kararı çerçevesinde yeniden gözaltına alınan Kavurmacı, 17 Haziran 2017'de tutuklanmıştı.

Yorumlar