FETÖ'nün Doğan Medya Center'i işgal iddianamesi

- Bağcılar'daki Doğan Medya Center'ın işgal edilip televizyon yayınının kesilmesi ve çıkan olaylarda 1 kişinin şehit edilmesine ilişkin iddianamede, görev dağılımı yapılan şüphelilerin Doğan Medya Center'a girdikten sonra gerçekleştirdiği eylemler detaylı olarak anlatıldı - İddianameden: -"FETÖ üyelerinin, devlet erkanının kararlı tutumu, kalkışmanın TSK içerisindeki küçük bir azınlık tarafından gerçekleştirildiğinin bildirilmesi, vatandaşlarımızın demokrasiye, milli iradeye ve ülkemize sahip çıkmak için meydanlara davet edilmesi üzerine, darbe girişimine katılan şüphelilerin motivasyonunu sağlamak, halkımız üzerinde görsel basın üzerinden şok etkisi yaratmak amacıyla CNN Türk, Kanal D ve Hürriyet binalarının işgal edilerek yayının kesilmesine karar verdiği anlaşılmıştır" - "Hürriyet binasının üçüncü katında bulunan ve Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni olan müşteki Mehmet Murat Yetkin telefon ile şüphelileri kameraya almaya başlamıştır. Bu durumu gören şüpheliler, silahlarını müşteki Yetkin'in bulunduğu yere doğru çevirerek, çekim yapmamasını söylemişlerdir. Şüpheliler bina personelini lobide toplamışlar ve silahlarını üzerilerine doğrultmuşlardır" - "Yayının nerede yapıldığı sorulan Murat Yetkin, 'Burası gazete, burada yayın yapılmıyor, siz darbe yapıyorsunuz, bırakın biz de gazetemizi çıkaralım, haberimizi yapalım' şeklinde cevap vermiştir. Kaya'nın, 'Hayır binayı boşaltıyoruz' demesi üzerine de Yetkin, 'Cumhurbaşkanı, Başbakan ve komutanların, (hareketin emir komuta zinciri dışında olduğunu) söylediğini, kendisinin genç olduğunu, kendisine ve mesleğine yazık ettiğini, yanındaki askerlerin de genç olduğunu, ileride askerlerin kurtulabileceğini ancak kendisini burada yaktığını' söylemiştir. Bu diyalog sırasında, şüpheli erler katlara çıkarak personeli lobiye indirmeye başlamıştır" - "Şüpheli Yüzbaşı Kaya, şüpheli erlere dönerek, 'Yanlış bir hareket görürseniz acımayın vurun' şeklinde emir vermiştir. Bu emir üzerine şüpheli erler silahlarını yeniden topladıkları personele doğrultmuşlardır"

Google Haberlere Abone ol
FETÖ'nün Doğan Medya Center'i işgal iddianamesi

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, Bağcılar'daki Doğan Medya Center'ın işgal edilip televizyon yayınının kesilmesi ve çıkan olaylarda 1 kişinin şehit edilmesine ilişkin iddianamede, görev dağılımı yapılan şüphelilerin Doğan Medya Center'a girdikten sonra gerçekleştirdiği eylemler detaylı olarak anlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, FETÖ üyelerince darbe girişimini yönlendirmek amacıyla, "Yurtta Sulh" adı altında oluşturulan WhatsApp grubunda Doğan Medya Center baskını öncesi yapılan yazışmalar yer aldı.

Yazışmalara göre, saat 00.14'te Kurmay Albay Uzay Şahin'in 'Müzahir yayın organlarını Hava Kuvvetleri vurmalı, talimat verin' şeklinde yazdığı, saat 00.26'da da 'İnternette Gnkur. Bşk. tutuklandı şeklinde haberler olduğu söylenerek personel etkilenmeye çalışılıyor. Tedbir alınabilir mi?' diye sorduğu belirtilen iddianamede, daha sonra 'Bu tv'lerin susturulması gerekiyor' şeklinde paylaşımda bulunduğu kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın saat 00.37 sıralarında Face Time isimli program üzerinden CNN Türk canlı yayınına bağlanarak, 'silahlı kuvvetler içerisinde küçük bir azınlığın bir kalkışma içerisinde olduğunu' söylediği, tüm vatandaşları, ülkeye ve demokrasiye sahip çıkmak amacıyla meydanlara ve havalimanına çıkmaya davet ettiği hatırlatılan iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuşması üzerine 'Yurtta Sulh' isimli WhatsApp grubunda yapılan şu yazışmalara yer verildi:

"Uzay Şahin; 'özel tv'lerin susturulması gerekiyor', Kurmay Albay Müslüm Kaya; 'k.ım yandaş medya devam ediyor', Nurullah Zeki Atmaca; 'Çamlıca'daki antenlere müdahale edilmeli acilen', Uzay Şahin; 'Çamlıca tepesini gören tanklar antenleri vursunlar', Ahmet Zeki Gerehan; 'Ntv için ekip gitti, Selimiye'ye hava aracı olursa medyaya müdahale edecek ekip var', Müslüm Kaya; 'Yayınları kesmemiz lazım. Yayın kesilmiyor mu?’, Uzay Şahin; 'Kesmeye çalışıyoruz', Müslüm Kaya; 'Yalan haberlere devam ediyorlar’, Ahmet Zeki Gerehan; (Selimiye'de 3 sb 11 asker heli için hazır.)"

Başbakan Binali Yıldırım'ın canlı yayında telefon bağlantısıyla, "TSK içerisindeki küçük bir azınlığın kalkışma içerisinde olduğu, emir komuta zinciri içerisinde bir faaliyet olmadığı, bu çılgınlığı yapanların bedelini ödeyecekleri" ve 1.Ordu Komutanının da aynı şekilde, "söz konusu faaliyetin TSK tarafından desteklenen bir faaliyet olmadığı" açıklamalarını yaptığı aktarılan iddianamede, "Bu açıklamalar ve WhatsApp grubundaki paylaşımlar dikkate alındığında, FETÖ üyelerinin, devlet erkanının kararlı tutumu ,kalkışmanın TSK içerisindeki küçük bir azınlık tarafından gerçekleştirildiğinin bildirilmesi, vatandaşlarımızın demokrasiye, milli iradeye ve ülkemize sahip çıkmak için meydanlara davet edilmesi üzerine, darbe girişimine katılan şüphelilerin motivasyonunu sağlamak, halkımız üzerinde görsel basın üzerinden şok etkisi yaratmak amacıyla CNN Türk, Kanal D ve Hürriyet binalarının işgal edilerek yayının kesilmesine karar verdiği anlaşılmıştır." denildi.

- "Şüpheli erlere, 'Karşı gelen olursa çekinmeden vurun' emri verdiler"

Bu amaçla Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın, şüpheli yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan'a "sıkıyönetim ilan edildiğini" bildirerek, "CNN Türk binasının boşaltılması ve yayının kesilmesi" emrini verdiği kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:

"Bunun üzerine 1.Ordu Komutanlığında Karargah Destek nöbetçi astsubayı olan şüpheli Muhammet Orhan Kaya, harekat merkezine çağrılmıştır. Burada da kendisine, 'askerleri alarak nizamiye bölgesinde konuşlandırması' emri verilmiştir. Şüpheli Kaya da 1. Ordu Komutanlığı Karargah Destek Garnizon Komutanlığı Karargah Bölüğüne bağlı erleri alarak, hücum yelekli ve silahlı olarak nizamiye bölgesinde konuşlandırmıştır. 16 Temmuz saat 01.45 sıralarında şüpheliler Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan erlerin yanına gelerek 11 eri seçmişlerdir. Bu seçim yapılırken de erlere, 'atış yapıp yapmadıkları' sorulmuştur. Nitekim şüpheli er Ahmet Mülayim de ifadesinde, 'kendisine atış yapıp yapmadığının sorulduğunu, atış yaptığını söylediğini, Osman Pekdoğan isimli erin ise atış yapmadığını söylediğini, bunun üzerine üzerindeki kıyafetleri Osman Pekdoğan ile değiştirmesi konusunda emir verildiğini' bildirmiştir. Ayrıca şüpheliler Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan, şüpheli erlere, 'bir binaya gireceklerini, iki üç kişiyi alarak çıkacaklarını,üstlerine gelen olursa ayağına sıkmalarını, daha da yaklaşan olursa üstüne doğru sıkmaları' emrini vermişlerdir. Seçtikleri askerlerle birlikte iki araç ile doldur boşalt noktasına giderek burada askerlere mühimmat dağıtımını sağlamışlardır. O esnada mühimmat dağıtılan, doldur boşalt istasyonunun nöbetçi astsubayı olan şüpheli Muhammet Çınar, mühimmat dağıtmaya yetkisi olmadığı halde mühimmat dağıtımını sağlamıştır.

Şüpheli erler burada üçer dörder şarjör G-3 mühimmatı almışlardır. Şüpheli üç yüzbaşının, Üzeyir Erol, Osman Pekdoğan ve Bünyamin Baki Çiçek isimli şüpheli askerlerden ellerinde bulunan piyade tüfeklerini aldıkları anlaşılmıştır. Bu şekilde hazırlanan Yüzbaşılar Süleyman Ahmet Kaya, Erdal Şeker, Muhammet Fatih Aslan ile erler Sertaç Kara, Numan Burak Altınbaş, Abdullah Akar, Ferdi Irmak, Feyyaz Okan Ak, Harun Ayan, Harun Darı, Ahmet Mülayim, Şevket Kök, Vakkas İlker Söyler ve Yıldırım Erdem olmak üzere toplam 14 şüpheli helikoptere binerek Doğan Medya Center'a intikale geçmişlerdir. Helikopterde bulundukları sırada şüpheliler Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan, şüpheli erlere, 'şarjör takmalarını, tüfeğin kayışını ellerine dolamalarını,eğer tüfeklerini almak isteyen olur ise çekinmeden vurmaları' emrini vermişlerdir."

- "Havaya ateş açıp, 'asker yönetime el koydu' diye bağırdılar"

Şüphelilerin saat 03.10 sıralarında Doğan Medya Center'in açık otoparkına indikleri ve şüpheli yüzbaşıların inişten sonra ellerinde bulunan uzun namlulu silahlarla havaya ateş açarak, "Genelkurmay yönetime el koydu, asker yönetime el koydu" şeklinde bağırdıklarına dikkat çekilen iddianamede, tüm şüphelilerin güvenlik görevlisi olan müştekiler Ahmet Şamiloğlu ve Günay Özkan'ın nöbet tuttukları kuzey kapısına geldiklerinde tüfekleri müştekilere doğrulttukları, müştekilerin kapıyı kilitlemeye çalışması üzerine şüpheli Süleyman Ahmet Kaya'nın tabancasını müştekilere doğrultarak, 'Açın kapıyı vururum' şeklinde bağırdığı, müştekilerin kapıyı açmak zorunda kalması üzerine tüm şüphelilerin buradan giriş yaptıkları bildirildi.

İddianamede, Yüzbaşı Süleyman Ahmet Kaya'nın müşteki güvenlik görevlilerini yere yatırdığı, Kaya'nın bu sırada karşılaştığı Halil Oğuz isimli dekor çalışanı müştekiye silahını doğrultarak, 'Biz buraya el koyup yayını kesmeye geldik' dediği ve şüpheli yüzbaşıların burada aralarında iş bölümü yaptıkları vurgulanarak, "Bu iş bölümüne göre Erdal Şeker ve Mehmet Akif Aslan, 5 erle birlikte CNN Türk binasına, şüpheli Süleyman Ahmet Kaya ise 7 erle birlikte müştekiler Halil Oğuz ve Mustafa Demiray'ı da önlerine alarak Hürriyet binasına yönelmiştir." ifadesi kullanıldı.

Hürriyet binasının ana girişine geldiğinde akıllı kapı kepenklerinin kapalı olduğunu gören şüpheli Süleyman Ahmet Kaya'nın müşteki Halil Oğuz'dan kapıları açmasını istediği ve müştekinin kapıların dışarıdan açılmadığını söylemesi üzerine Kaya'nın tüfeğini kapının camlarına doğrulttuğu belirtilen iddianamede, müştekinin 'camların kurşun geçirmez olduğu, ateş edilmesi halinde merminin sekerek askerlere ve kendisine gelebileceği, Hürriyet binası içinde kesilebilecek bir yayın olmadığı, üç personel, dört bilgisayar bulunduğunu' söylediği, Hürriyet'te şoför olarak çalışan müşteki Mustafa Demiray'ın, kapıyı açtırabileceğini söylemesi üzerine Kaya'nın, bir el havaya ateş ederek, 'Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz o.ç, yatın yere' diye bağırdığı, müştekilerin yere yatırıldığı, Kaya'nın müşteki Demiray'a silahını doğrultarak, 'bu kapı açılmazsa sizi öldüreceğim' tehdidinde bulunduğu ve müşteki Halil Oğuz'un da telsizden, kapının açılmasını anons etmek zorunda kaldığı dile getirildi.

- "Siz darbe yapıyorsunuz, bırakın biz de haberimizi yapalım"

Anons üzerine bina içerisindeki müştekiler Sedat Tanrıverdi ve Nazmi Yılmaz'ın kapıyı açtığı, şüphelilerin müştekilere silah doğrultarak yere yatırdıkları, Yüzbaşı Kaya'nın erlere, 'Kıpırdarlarsa vurun' emri verdiği ve müştekilerin bina içerisine götürüldüğü bilgisi verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Süleyman Ahmet Kaya ve şüpheli erler, burada bina personeline, 'Herkes insin, inin, vururuz' diyerek bağırmışlardır. Şüpheliler en alt katta bulunduğu sırada, Hürriyet binasının üçüncü katında bulunan ve Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni olan müşteki Mehmet Murat Yetkin telefon ile şüphelileri kameraya almaya başlamıştır. Bu durumu gören şüpheliler, silahlarını müşteki Yetkin'in bulunduğu yere doğru çevirerek, çekim yapmamasını söylemişlerdir. Şüpheliler bina personelini lobide toplamışlar ve silahlarını üzerilerine doğrultmuşlardır. Müşteki Yetkin, Süleyman Ahmet Kaya'nın yanına gelerek, 'askerlerin silahlarını indirmelerini, kendilerinin gazeteci olduğunu, silahlarının olmadığını, kimseye bir zarar veremeyeceklerini, buraya neden ve ne hakla geldiklerini' sormuştur. Kaya ise 'Darbe var yönetime el koyduk’ demiştir. Yetkin'in, 'ne hakla el koyduklarını, kimden emir aldığını' sorması üzerine Kaya, 'Böyle emir aldım, kimden emir aldığımın bir önemi yok' şeklinde karşılık vermiştir. Devamında şüpheli erlere de 'Haydi katları boşaltın' şeklinde emir vermiştir.

Kesilmesi için Yetkin'e yayının nerede yapıldığı sorulmuş, Yetkin de 'Burası gazete, burada yayın yapılmıyor, siz darbe yapıyorsunuz, bırakın biz de gazetemizi çıkaralım, haberimizi yapalım' şeklinde cevap vermiştir. Kaya'nın, 'Hayır binayı boşaltıyoruz' demesi üzerine de Yetkin, 'Cumhurbaşkanı, Başbakan ve komutanların, (hareketin emir komuta zinciri dışında olduğunu) söylediğini, kendisinin genç olduğunu, kendisine ve mesleğine yazık ettiğini, yanındaki askerlerin de genç olduğunu, ileride askerlerin kurtulabileceğini ancak kendisini burada yaktığını' söylemiştir. Bu diyalog sırasında şüpheli erler katlara çıkarak, personeli lobiye indirmeye başlamıştır. Şüpheli Kaya, yaptığı telefon görüşmesi sonrasında şüpheli erlere dönerek, 'Yanlış bir hareket görürseniz acımayın vurun' şeklinde emir vermiştir. Bu emir üzerine şüpheli erler silahlarını yeniden topladıkları personele doğrultmuşlardır.

Şüpheliler, personeli yemekhane bölümünde bir odada yaklaşık on dakika tuttuktan sonra Yüzbaşı Kaya'nın emri üzerine bina dışına çıkarmaya çalışmışlardır. Şüpheli erler, Hürriyet giriş kapısı önünde bekledikleri sırada güvenlik müdürü olarak görev yapan ve bu aşamaya kadar CNN Türk ve Kanal D binasında diğer şüpheliler ile muhatap olan müşteki Hüseyin Ulaş, Hürriyet'te bulunan personelden haber alamayınca bina önüne gelmiştir. Müştekiyi gören şüpheliler, 'Gel buraya, dur' şeklinde bağırmışlardır. Ulaş'ın geriye dönmesi üzerine arkasından 2 el ateş açmışlardır ve Ulaş olay yerinden uzaklaşarak, Hürriyet binasında şüpheli askerlerin olduğunu polis ekiplerine bildirmiştir."

(Sürecek)

Yorumlar