FETÖ üyelerinin baskısı sonucu Hava Harp Okulundan ayrılmak zorunda kaldığını belirten Akgün: "Askeri okula istemeye istemeye girdim ama sonra mesleği benimsemiştim. Askeri okuldan önce FETÖ ağabeylerinin tehdidi, sonra da subaylarının işkencesi yüzünden ayrılmak zorunda kaldım. İhtiyaç olması halinde geri dönerim"
Bahadır Akgün, Hava Harp Okulundan 2011 yılında önce Fetullahçı
Terör Örgütü'nün (FETÖ) üyelerinin tehdidi sonra da subaylarının
işkencesi sonucunda ayrıldığını belirterek, ihtiyaç halinde orduya
dönebileceğini söyledi.
Hava Harp Okulundan ayrıldıktan sonra Özyeğin Üniversitesinde
eğitimini tamamlayıp pilot olan 23 yaşındaki Bahadır Akgün yaptığı
açıklamada, FETÖ üyeleriyle 2005'te mahallelerinde camide yaz
aylarında düzenlenen Kur'an kursunda tanıştığını ifade etti.
Örgüt üyelerinin kendisini "Ders çalışalım." bahanesiyle evlere
davet ettiğini ve askeri lise sınavlarına hazırladıklarını aktaran
Akgün, şöyle konuştu:
"Askeri lise sınavları yaklaşmaya başlayınca 'Askeri lise sınavları
var, oralarda da olmamız lazım.' diyerek ufak ufak baskıya
başladılar. Ben o zaman askeri okula gitmek istemiyordum. Farklı
bir dershaneye gitmemi istediler çünkü ileride soracaklarını
bildikleri için 'Bizim dershanemize gittiğin gözükürse sıkıntı
olur.' dediler. Biz de yine başka dershaneye yazıldık. Zaten o sıra
bütün yıl boyunca bunların evinde kaldık. Oradan dershaneye, okula
gittik, geldik. Askeri lise sınavları zamanı yaklaşınca mevzuyu
açtılar bize. Mevzuyu açmak için de dönemin bölge abisi geldi
anlattı bize. 'Çok iyi olacak, bizim de oralarda olmamız lazım.'
dedi."
Akgün, bu sırada deneme sınavlarına girdiğini, sınava yakın
zamanlarda ise masasında 5-10 deneme sınavı geldiğini dile
getirdi.
Kendisine "Bu soruları çözün." denildiğini, çözüldükten sonra
başlarında duran "abi"nin sayfaları koparıp götürdüğünü anlatan
Akgün, sınavda karşılarına çıkan soruların da tanıdık geldiğini
vurguladı.
Mülakatlar öncesinde de örgütün sözde "Bölge ağabeyi" ile
görüştüğünü dile getiren Akgün, şöyle devam etti:
"Beni mülakata hazırlayan ağabey, daha sonra Hava Lisesinde benim
dersime geldi. Askeri Liseye girdikten sonra Fetullahçı Terör
Örgütü üyeleriyle bağlantılarımı koparmak istedim ancak
başaramadım. Sürekli buluşmalara çağırıyorlar. 40 gün tatilin varsa
30 gün kendileriyle olmamı istiyorlardı. Ailemle de görüşemiyordum,
hayatınızı çok kısıtlıyorlar. Bundan dolayı gitmek istemiyordum.
Muhafazakar bir aileden geldiğim için askeri okulda beyni yıkanır
diye ailemin de korkuları vardı, onlarla arkadaşlık yapmamı
onaylıyorlardı. Bursa'ya gidince Hava Lisesine orada hepten
irtibatı okul yönünden kestim. Daha sonra beni 'sıkıntı çocuk'
olarak tabir ettiler Dışarıdan bir ağabey geldi. 'Çok feyizli bir
ağabey bununla görüşmen lazım.' dediler. Görüşmeden sonra duyduğum
arkamdan pek iyi konuşmamışlar. 'İşe yaramaz' tarzında bir yorumda
bulunmuşlar."
"Ya bizimle görüş ya da ayrıl"
Akgün, FETÖ mensuplarının, "Ya bizimle görüş ya da okuldan ayrıl."
diyerek kendisini tehdit ettiklerine değindi.
Harp Okulunda 2011'in yaz aylarındaki intibak eğitimi sırasında,
"yatağın bozuk" gibi gerekçelerle disiplin cezaları almaya
başladığını belirten Akgün, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Benim gibi olan 20 kişi vardı. Sürekli ceza alıyorduk. Artık
birbirimize bakıp gülüyorduk. İşkenceye varan cezalardı bunlar.
Komutanımız, 'Sakın okulunu bitireceğini zannetme.' dedi. Bir şey
bulamıyordu ceza veremiyordu. Biz o sırada sabahtan akşama kadar
eğitim amaçlı değil işkence amaçlı bir eğitim gördük. Akşam
nöbetlerini de sana tutturuyorlar zaten. O sırada üsteğmen geliyor
bir yerde bir şey buluyor, sana gelip ceza veriyor. Zaten o sıra
peyderpey 20 kişi ayrıldı. En son 4 kişi kaldık. Bir arkadaş
bayılıp gidince, tabip subay artık isyan ederek, 'Yapmayın, çocuk
fenalaştı.' dedi. Okulun zaten bitmeyeceği kanaati oluşmuştu bende.
Hayatımızı karartmayalım. Mecburi istifaya gittik. Çok da
sormadılar, 'Emin misin?' diye."
"Darbe girişimine şaşırmadım"
Akgün, Hava Harp Okulunun büyük bölümünün FETÖ mensubu olduğunu
savundu.
Kendisine sürekli buluşma ve onlarla hareket etme teklifleri
geldiğini aktaran Akgün, şunları söyledi:
"Bana yapma, etme bizimle buluş. Zaten 10 sene sonra her şey çok
faklı olacak diyorlardı. Sen bizimle devam et dediler şimdi aklıma
geldi hakikaten 10 sene geçti çok daha güçlenmişlerdi. Bu darbe
girişimine şaşırmadım ama şaşırdığım şey hala takiyeye devam
edenler var ve sayıları tahmin edilenlerden çok fazla .Teğmen
arkadaşlarım var hala devam ediyorlar. Başka başka şeyler
anlatıyorlar. Hiç siyaset konuşmayan bir arkadaşım bu 17-25
Aralık'tan sonra Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeye başladı.
Normalinde sen hiç siyaset konuşmazsın ki alakan da yok. Bir baktım
bütün o FETÖ'cülerin hepsi aynı şeyleri söylüyorlar. Hepsine bir
telkin yapılmış belli ki. Onu sezdim ben. Zaten bekliyordum ama
milletin görmesi de iyi oldu. Çünkü ben kimseye kendi derdimi
anlatamıyordum. Fetullahçılar bize böyle böyle yaptılar ayrıldım
dediğimde kimse inanmadı. Bir tek kendi ailem inandı, o da kendi
evimizde tehdit hadisesi olduğu için. Ama öteki türlü kimseyi
inandıramıyorsun. Bizi istifaya zorladılar diye. Şimdi herkes
gördü."
Akgün, Özyeğin Üniversitesinden pilot olarak bu yıl mezun olduğunu
ve iş görüşmelerine başladığını ifade ederek, "Askeri okula
istemeye istemeye girdim ama sonra mesleği benimsemiştim. Askeri
okuldan önce FETÖ ağabeylerinin tehdidi, sonra da subaylarının
işkencesi yüzünden ayrılmak zorunda kaldım. İhtiyaç olması halinde
geri dönerim" diye konuştu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar