Fed'de 80 yılın en büyük değişimi belirsizliği artırabilir
- Fed'de art arda yaşanan istifalar, ABD Başkanı Trump’a bankanın yönetimini yeniden şekillendirme imkanı sunarken, para politikasına ilişkin belirsizliği artırıyor - Trump, Fed adaylarının atamalarını gelecek yıl gerçekleştirebilirse, bu bankanın yönetiminde 1936’dan bu yana bir yıl içinde yaşanan en büyük değişim olacak - High Frequency Economics Başekonomisti O’Sullivan: - “Belirsizlik en azından isimler belli olana kadar sürecek” - Moody’s Analytics Direktörü Sweet: - "Beyaz Saray’dan mevcut para politikasının gidişatını değiştirecek şahin adaylar beklemiyorum.”
WASHINGTON (AA) – GÜLBİN YILDIRIM – ABD Merkez Bankası’nda (Fed)
art arda yaşanan istifalar, bankanın yönetiminde son 80 yılı aşkın
sürenin en büyük değişimine yol açabilir. ABD Başkanı Donald
Trump’a Fed’i yeniden şekillendirme şansını sunan bu durumun,
bankanın para politikasına ilişkin belirsizliği artırabileceği
öngörülüyor.
Fed Yönetim Kurulu'ndaki boş koltuk sayısı, Başkan Janet Yellen'in halefi Jerome Powell'a göreve başlar başlamaz bankadan tamamen ayrılacağını açıklamasıyla dörde yükseldi.
Mevcut boşlukların Beyaz Saray’ın adaylarıyla doldurulacak olması, Fed’in yedi üyeden oluşan yönetim kurulundaki beş ismin Başkan Trump tarafından seçilebileceği anlamına geliyor. Trump yönetimi, halihazırda Randal Quarles'i Fed'in Bankalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı yaparak ilk atamasını gerçekleştirdi.
Piyasa aktörleri, Trump’a Fed’in yönetimini yeniden
şekillendirme imkanı tanıyan bu durumun, bankanın gelecek dönemdeki
para politikasını ve finansal regülasyonları nasıl etkileyeceğini
tartışmaya başladı.
Beyaz Saray’ın Fed adaylarını, regülasyonların gevşetilmesini
destekleyen kişiler arasından seçeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Öte yandan, tercih edilecek isimlerin para politikası açısından
nasıl bir profile sahip olacağı belirsizliğini koruyor.
Buna karşın, Trump’ın aday göstereceği isimlerin, Fed'in para politikasında 2032'ye kadar söz hakkına sahip olacak olması, boş koltukları kimlerin dolduracağına yönelik merakı tetikliyor.
- Trump’ın potansiyel Fed adayları
ABD basınına son günlerde yansıyan sızıntılar, Beyaz Saray'ın Fed'deki boş koltukları doldurmak için harekete geçtiğine işaret ediyor.
Buna göre, Başkan Trump, Stanley Fischer'ın istifasıyla geçen ay
boşalan başkan yardımcılığı için Allianz'ın Başekonomi Danışmanı
Muhammed El-Erian'ı değerlendiriyor.
Ayrıca, Fed Başkanlığı için adı geçen adaylardan Stanford
Üniversitesi Ekonomi Profesörü John Taylor, George W. Bush'un
Başekonomi Danışmanı Glenn Hubbardve Kansas Bankalar Komisyonu
Üyesi Michelle Bowman gibi isimlerin bankanın yönetim kurulu için
düşünülen diğer isimler arasında olduğu iddia ediliyor.
Buna karşın, Trump yönetiminin şu ana kadar diğer Fed adaylarını
ne zaman açıklayacağına dair sinyal vermemesi ve Senato'nun onay
sürecine yönelik belirsizlik atamaların çok hızlı
gerçekleşmeyebileceği ihtimalini güçlendiriyor.
Trump, eğer Fed'deki boş koltukları Kasım 2018'de yapılacak ara
seçimlere kadar dolduramaz ve Demokratlar seçimlerde Senato'nun
kontrolünü ele geçirirse, Fed atamaları açısından selefi Obama'nın
kaderini paylaşabilir.
Obama'nın Fed'in Yönetim Kurulu'ndaki boşluklar için aday
gösterdiği isimlerden ikisi Cumhuriyetçi Parti'nin kontrolüne geçen
Senato tarafından reddedilmiş ya da oylanmamıştı. Dolayısıyla,
yönetim kurulunda, eski Başkan Yardımcısı Fischer ve Yellen'in
istifaları öncesinde de iki üye eksikti.
Eğer Trump yönetimi, Fed adaylarının atamalarını gelecek yıl içinde gerçekleştirebilirse, bu bankanın yönetiminde 1936’dan bu yana bir yıl içinde yaşanan en büyük değişim olacak.
- “Fed Başkanı dahi iletişim konusunda sorunlar yaşayabilir”
AA muhabirinin Janet Yellen’in istifasına ve Fed’deki yeniden yapılanmaya ilişkin sorularını yanıtlayan High Frequency Economics Başekonomisti Jim O’Sullivan, başkanlığa yeniden atanmayan Yellen'in bankadan tamamen ayrılmasının beklenen bir karar olduğunu belirtti.
O’Sullivan, Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) söz konusu
istifalar öncesinde iki olan boş koltuk sayısının dörde çıkmasının
piyasalar için belirsizlik yarattığını vurgularken, “Belirsizlik en
azından isimler belli olana kadar sürecek” dedi.
Cumhuriyetçi bir yönetimin Fed’e görece daha şahin atamalar
yapmasının beklenmesine karşın Başkan Donald Trump’ın seçeceği
isimleri tahmin etmenin zor olduğunu dile getiren O’Sullivan,
“Trump’ın Fed Başkanı için nasıl bir aday istediğine dair çok
karışık sinyaller vermesi, diğer atamaların profillerine yönelik
belirsizliği artırdı” ifadelerini kullandı.
Fed’in yönetiminde yaşanacak büyük değişimin para politikasını
ciddi şekilde etkileyebileceğine işaret eden O’Sullivan,şunları
kaydetti:
“Fed’e birçok yeni ismin eklenecek olması basın ve piyasa aktörleriyle iletişimde tecrübesizlik gibi bazı zorluklar yaşanmasına yönelik riskleri artıyor. Yeni Fed Başkanı dahi iletişim konusunda bazı sorunlar yaşayabilir. Powell, birkaç yıldır Fed Guvernörü olsa da şimdiye kadar spot ışıklarının merkezinde olmadı; piyasaları yönlendiren konuşmalar yapmadı ancak şimdi bundan kaçınması söz konusu değil.”
- “Fed, 2018’de daha şahin bir dil kullanabilir”
Moody’s Analytics Direktörü Ryan Sweet ise Yellen’in istifasının
Fed için büyük bir kayıp olmasına karşın FOMC’deki dengeler
açısından gerekli olduğunu söyledi.
Senato’da onaylanmasının ardından yeni Fed Başkanı olacak Jerome
Powell’ın FOMC’de fikir birliği oluşturacağını düşünen Sweet, büyük
bir belirsizlik yaşanmasını beklemediğini ifade etti.
Sweet, öte yandan, FOMC’de dört boş koltuğun bulunmasının
bölgesel Fed başkanlarının para politikasındaki etkisini
artıracağına işaret ederken, “FOMC, 2018’e oldukça eksik bir
kadroyla girecek. Bu durum, bölgesel Fed başkanlarının FOMC’deki
gücünü artırabilir. Dolayısıyla, Fed 2018’de daha şahin bir dil
kullanabilir ancak bunun daha fazla faiz artışına neden olacağını
düşünmüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Buna ilavaten, ekonomik büyümeyi hızlandırmayı vadeden ABD
Başkanı Donald Trump’ın “şahin” bir Fed istemediğinin altını çizen
Sweet, “Trump yönetimi, ekonominin gelecek bir kaç yılda daha iyi
performans göstermesini istiyor. Özellikle ara seçimlere, güçlü bir
ekonomiyle girmeyi hedefliyorlar. Dolayısıyla, Beyaz Saray’dan
mevcut para politikasının gidişatı değiştirecek şahin adaylar
beklemiyorum.” öngörüsüyle sözlerini tamamladı.
Yorumlar